Sanayicilerimize göre, şimdi hangi reformlara yönelmeliyiz?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Bir süredir bana sorulan bir soruyu “Hangi reformlara yöneilmeliyiz?” sorusunu ben ülkemizin önemli sanayi odası başkanlarına sordum. Somut önerilerlerini, yapılması gerekenleri ortaya koydular. Yeni reform alanlarını dile getirdiler. Şimdi aradan çekilip sözü onlara bırakayım. 

Denizli Sanayi Odası Müjdat Keçeci: Bana göre, her şeyden önce eğitim reformuna önem vermeliyiz. Eğitim hepsinin önünde. Sonra, yatırıma önem vermeliyiz. Ürettiğimiz ürünlerde fark yaratarak, katma değeri artırmalıyız. AB’nin STA anlaşmaları ve AB-ABD transatlantik anlaşmaları içinde yer almayı hedefl emeliyiz. Bunu başaramazsak hem içerde üretimimizi hem de ihracatımızı artıramayız. 
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç: Önce üretmeliyiz. Ünitim için yatırım yapmalıyız. Teşvikte reorganizasyon yapıp maddi desteklere yönelmeliyiz. 2023’de 500 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Bu günkü üretim yapımızla 152 milyar dolar ihracat yapabiliyoruz. Demekki bunun üç katı üretime ihtiyacımız var. Bunun için buna uygun üretim için yatırıma ihtiyacımız var. Yatırım hamlesi olmalı. Bunun için de heyecan verici bir teşviğe gerek var. Geçmiş yıllarda bu konuda Özal döneminde ve son iktidar döneminde bazı örnekler yaşandı. 

Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükçü: Bana göre öncelikle sanayinin milli hasıla içersindeki payını artırıcı reformlara yönelmeliyiz. İş dünyasının ilgisini sanayi üretimine yöneltmeliyiz. Sanayiye ilgi kaybını azaltmalıyız. Bölgesel teşviklerden yeterli sonuç alamadık. Onun yerine sektör bazlı teşvik sistemini uygulamaya koymalıyız. 

Kayseri Sanayi Odası başkanı Mustafa Boydak: Ben öncelikli beş tedbir bekliyorum. Bunların başında Geniş çaplı mükellef lehine şeffaf vergi reforunun yapılması ve bu konudaki gri alanların kalkması geliyor. İkinci olarak yargıda başlayan reform süreci devam ettirilmeli. Üçüncüsü, yatırımların teşvik edildiği konulara bakılmalı. Enerjide büyümeyi sağlayan tedbirler alınmalı, yatırımcıları mağdur eden hususlar gözden geçirilmeli. Dördüncü olarak KOBİ’leri ve hane halkını rahatlatıcı finansal önlemler hayata geçirilmeli. Son olarak da bütün bunlar için ekonomi yöneimindeki istikrarı sürdürecek uyumlu, işbirliğinin devamı sağlanmalı. 

İstanbul Sanayi Odası başkanı Erdal Bahçivan: Öncelikle tekrar üretim heyecanının başlayacağına toplumsal inancın oluşturulması gerekir. Sanayi ve üretim üzerindeki baskılar azaltılmalı. Nereden başlayalım derseniz. Sanayicinin mevcut finansman koşullarından başlamalıyız. Kalkınma bankacılığı mantığı ile sanayiciye kaynak sağlanarak, güçlü sermaye ve fonla harekete geçmesine yardımcı olunmalı. Böylece sanayicinin yurtdışı kaynaklı, kur riski taşıyan yapıdan kurtulması sağlanacaktır. TL bazlı riski az fonlar harekete geçililecektir. Özel sektörün tahvil ihracı başta, yeni borçlanma mekanizmalarıyla teşviğine ihtiyaç var. Sermaye piyasasına girişlerde teşvikler güçlendirilmeli ve ortaklıklar coşturulmalı. Ölçek ekonomisine geçmek teşvik edilmeli. En çok finansal güçlenmeye yol açacak konuları önemsieyip, öneriyorum. Bunun yanı sıra istihdam sağlayıcı, cezbedici teşvikler gerekiyor. Sanayici bu alanda hizmet ve devlet sektörüyle rekabet edemiyor. İstihdam konusunda sanayicinin elini kuvvetlendirici kararlara ihtiyaç var. Yeni yatırımlar içinde arazi yüzde 40-50 pay taşıyor. Arsa ve binaya para bağlamayı önleyici, uzun vadeli gayri menkul kiralama ve benzeri uygulamaların geliştirilmesinde öncülük edilmeli. Bir de bölgesel teşvik sistemi yerine sektörel teşvik sistemine geçilmesi sağlanmalı. 

Görüldüğü gibi önemli sanayi merkezlerinin oda başkanlarının yeni dönemde yapılması gerekenler konusunda somut önerileri mevcut. Ekonomi yönetiminin, eli taşın altında olan bu insanlarla bir araya gelip, reformlarda öncelik sıralaması yapması ve üretimde katma değeri, istihdamı ve ihracatta rekabeti artırıcı yeni bir kalkınma stratejisi yolunda reformları gerçekleştirmesi gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar