Tika Taka Ölüyor mu?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

 

13 Mayıs 2014 Bayern Münih’in 29 Nisan’da kendi sahasında oynadığı Şampiyonlar Ligi yarıfinal maçının ikinci ayağında Real Madrid’ten dört gol yiyerek elenmesi ve rakip karşısında oynanan futbol, Pep Guardiola’nın ciddi eleştirilmesine neden oldu. 

Geçen Sene Benzersiz Bir Performansa İmza Atmışlardı

2012-13 sezonunda Jupp Heynkes’in yönetiminde Bayern Münih benzersiz bir performansa imza atmış, toplamadık kupa bırakmamıştı. Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, Süper Kupa Şampiyonluğu, FIFA Dünya Kulüpler Kupası Şampiyonluğu, Bundesliga Şampiyonluğu, Almanya Federasyon Kupası (DFB Pokal). Tüm bu kupaları toplarken, izleyenlere keyif ve heyecan veren, göze hoş gelen futbollarıyla herkesin taktirlerini kazanmışlardı. Ancak, Heynks’in çok başarılı bir sezon sonrası en üst düzeydeyken, emekliliğini isteyip takımın başından ayrılması, doğal olarak teknik adam arayışını da beraberinde getirdi. 

Heynkes’ten sonra Kulüp İçin Tek Alterfnatif Pep’ti ve Öyle de Oldu

Heynkes takıma fizik üstünlüğe dayalı, ofansif ağırlıklı, orta sahayı hızlı geçen izlemeye değer ve heyecan verici bir futbol oynatıyor ama takım bazen oyunu domine etmekte ve pas yüzdesini yükseltmekte zorlanabiliyordu. Nitekim, 2012-13 sezonunda Şampiyonlar ligi grup aşamasında Barcelona’yı 7-0 ile hezimete uğrattıklarında bile, takımda bir şeyler eksikti. Güçlü fizik üstünlüklerini oyunu domine etmeye ve yüksek pas trafiğine taşımakta zorlanır gibiydiler. O halde, Heynkes’ten sonra takımın başına mevcut futbol özelliklerini daha da geliştirebilecek, yapacağı paslarla oyuna ağırlığını koyacak ve bu şekilde topu kendisinde daha fazla tutarak, rakibi mahkum edip oyunun tek hakimi olabilecek bir futbola ihtiyaçları vardı. Bu işin üstadı, Tika Taka’nın kurucusu Pep Guardiola da zaten takımını bırakmış, boştaydı. O halde, bu durum Bayern için kaçırılmayacak  bir fırsattı. Barcelona’yı bu şekilde oynatıp Avrupa ve İspanya’da kazanılmadık kupa bırakmayan, rakiplerine adeta top göstermeyen futbolun ustası Pep Guardiola olduğuna göre, Pep’i bir an önce takımın başına getirmek, en akıllıca çözüm olacaktı. Nitekim de, öyle oldu ve Pep Guardiola, Jose Maurinho’yu bile geride bırakacak bir ücretle, yıllık 17 milyon Euro ücretle, üç seneliğine  takımın başına getirildi. Bayern’in başkanı Uli Hoeness, kulübün hayranlık veren futbolunu bundan sonra Pep Guardiola ile daha da ileri götüreceklerini ifade ederek, takımı Pep’e emanet ettiklerini açıkladı.  

Bayern Tika Taka’nın Değişik Bir Versiyonunu Bundesliga’da Oynadı

Pep Guardiola Alman ekibi Bayern Münih’e de, kendi felsefesine uygun oyun anlayışını yerleştirdi. Yüksek pas yüzdesiyle topa sahip olmayı ve maçı doksan dakika boyunca domine ederek, maçı kazanmayı amaçlayan bu sistem Bundesliga’da da iyi çalıştı. Alman ekibi bu sistem ile hem Bundesliga’da, hem de Şampiyonlar Ligi grup maçlarında gayet güzel sonuçlara ulaştı. Bundesliga’da henüz sisteme karşı alternatif bir oyun anlayışı henüz geliştirilemediği için Bayern çok kolay galibiyetler ve rahat maçlarla açık ara lider ve şampiyon oldu. Bundesliga’da zaten Bayern Münih, diğer takımlarla kıyaslandığında, çok ciddi bir kadro üstünlüğüne sahipti. Bu bağlamda, Bayern 463 Milyon Euro’ya ulaşan kadrosuyla, en yakın rakibi Dortmunda tam 177 Milyon Euro fark atmış durumdaydı. 

Bundesliga’da Bayern’i Zorlayacak Takım Yok!

Bundesliga’da Bayern’i zorlayacak fazla takımın olmayışı, takımın kolay maç kazanma alışkanlığına ulaşmasına olanak sağladı. Bu da, takımda kontrol dışı bir özgüvenin doğmasına yol açtı. Böylesi bir özgüven, yüksek topa sahip olmayla kazanılırken, maçın domine edilmesindeki üstünlük de, bu özgüvenin tavan yapmasına sebep oldu. Nitekim, topa sahip olma istatistiklerine bakıldığında, ortalama  % 64,9’luk topa sahip olma yüzdesiyle Bundesliga’da ilk sırada yer alan Bayern’i,  %52,4’lük oranıyla Borussia Dortmund takip ediyor. 

Yine, Şampiyonlar Ligi istatistiklerine bakıldığında da Bayern % 65.7 topa sahip olma yüzdesiyle ilk sırada yer alıyor. Bayern’in topa sahip olma yüzdeleri %78 ile %56 arasında değişiyor. 

Tika taka Keyif  Vermiyor

Topa bu kadar fazla sahip olunduğunda izleyenlere keyif yerine, sıkıntı veren tiki taka futbolundan Bayern’in onursal başkanı ve efsanesi Franz Beckenbauer de memnun kalmamış olacak ki, yaklaşık 2 ay önce televizyonlara verdiği bir demeçte “Sonunda, biz de Barça gibi izlenemez hale geldik. Oyuncular artık neredeyse gol çizgisinden geriye pas verecek duruma geldi” şeklinde sitemlerini dile getirmiş ve takımın tekrar eski günlerdeki heyecan verici oyununa dönmesini beklediğini dile getirmişti.  

Bayern’in oyun anlayışında tüm oyuncuların birbirine yakın ve üçgenler oluşturmak suretiyle pas yaparak oynamak zorunda kalmaları, bir süre sonra 3. Bölgede hücum atağın set oyununa dönmesine yol açıyor. Bu kadar fazla pas, rakip defans bloğunun yerleşip kademeye girmesine ve orta saha oyuncularının dengeye gelmelerine olanak sağlıyor. 

Sonuç

Yüzlerce pas yaparak, rakibin enerjisini emen ve onu oyundan düşüren Tika taka futbolu, bir süre sonra izleyenlere keyif vermemeye başlıyor. Oysa, futbolseverler hızlı, heyecanlı ve pozisyonu bol maçlar izlemek istiyor. Tüm takımlar Barcelona ve Bayern gibi oynamaya çalışsalardı, herhalde ortaya çok sıkıcı bir futbol çıkardı. 

Tika taka’da bugün gelinen noktada Guardiola ve La Masia’daki öğrencileri, Avrupa’nın en iyi takımını nasıl kurduklarını ve aynı takımı bir süre sonra izlenmez hale getirdiklerini hepimize gösteriyorlar. Ancak, yine de zaferle sonuçlandığı sürece bu oyun tarzı Bayern’in taraftarını memnun edebilir ama ya diğer futbolseverleri? 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar