TL operasyon dayağı yiyor

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Fed’in tahvil alımı azaltma kararı sonrası, bazı gelişmekte olan ülkelerin paralarının dolar karşısında değer kaybetmesi tahmin ediliyordu. Ancak, 17 Aralık’ta başlatılan “rüşvet ve yolsuzluk” operasyonundan bu yana, birbirini izleyen emniyet ve adliyedeki görevden almalar ve bunun  karşısında yeni operasyonlar ile süren gelişmeler nedeniyle TL, gelişmekte olan ülke paraları arasında en yüksek değer kaybına uğradı. Önceki gün dolar  2.17 TL  seviyesindeyken, dün sabah başlatılan son İHH operasyonu ile hemen 2.19 seviyesinin üzerine çıktı.

17 Aralık’ta “rüşvet ve yolsuzluk” iddiasıyla  aralarında üç bakan oğlunun da bulunduğu, Reza Zarrap ve bazı işadamları ve Halkbank Genel Müdürü gözaltına alındı. Bunu, “Marmararay” yolsuzluğu iddiasıyla Fatih Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu kişilerin gözaltına alınması izledi. 18 Aralık’ta 5 emniyet müdürünün görevden alınmasıyla karşı hareket başladı.

O günden bu yana, bir yandan yolsuzluk operasyonunda Bilal Erdoğan’la birlikte 21 kişilik bir işadamı grubunun gözaltına alınmaları istendi. Savcının bu isteği  emniyetin uygulamaması nedeniyle uygulanamadı. O kararı alan savcı görevden allındı. İstanbul, Ankara ve Kocaeli emniyet müdürleri dahil emniyette görevden alınmalar sürdü. Valilerde yer değiştirmeler oldu. Oğulları tutuklanan üç bakan istifa etti. AKP’den belediye başkan adayı olan bakanların da ayrılmaları üzerine hükümette 10 bakanlık bir değişim yaşandı.

Operasyonlar da bir yandan sürdü. Mersin’de gümrüklerde operasyon yapıldı. İzmir’de TCDD operasyonuyla gözaltına alınmalar yaşandı. Suriye’ye giden bir TIR’da operasyon yapılmak istenmesi valilikçe önlenirken, yine bu da bir savcının görev yerinin değiştirilmesiyle sonuçlandı. Suriye’ye giden iki otobüste de operasyon yapıldı. HSYK’nın yapısında yeni değişiklik yapılması Adalet Bakanlığı’nın bu konuda etkisini artıran AK Parti’nin düzenleme girişimi muhalefetin sert direncine neden oldu. AK Parti’li bazı milletvekilleri eleştirel tavır ortaya koyunca, parti disiplin kuruluna sevkedilince istifa ettiler.

Dün sabah da İHH’ya dönük El Kaide bağlantısı iddiasıyla 5 ilde başlatılan operasyonda da yeni gözaltına alınmalar oldu. Dün ayrıca, Fetullah Gülen’e ait olduğu iddiasıyla bir ses bandı yayımlandı. 17 Aralık’tan bu yana süren operasyonlar ve görevden almalar hem yazılı hem de görsel basında çok geniş şekilde haber ve yorumlarla izlendi. Siyasiler, sert açıklamalarla bu tartışmaların içersinde yer aldılar.

Bunun sonucunda TL dolar karşısında “operasyon dayağı” yedi/yemeye devam ediyor...

Bunu da 16 Aralık gününden bu yana gelişmekte olan 9 ülkenin  paralarının dolar karşısındaki değerlerinden anlıyoruz. Gelişmekte olan üç ülke parası dolar karşısında Hint Rupisi  binde 38, Endonezya Rupisi binde 46, Çin Rinmini binde 52 değer kazanmış durumda. Altı ülke parası ise dolar karşısında 16 Aralık’tan bu yana değer kaybetmişler. En büyük kayba yüzde 7.5 ile TL uğramış durumda.Diğerlerinin kayıpları ise şöyle: Güney Afkika Randı yüzde 5.3, Arjantin Pesosu yüzde 5.16, Tayvan Bahdı yüzde 2.3, Romen Leyi yüzde 1.8, ve Filipin Pesosu da yüzde 1.5 değer kaybetmiş.

TL’nin dolar karşısında en büyük değer kaybeden gelişmekte olan ülke parası olmasının nedenin açıklıkla “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” ile “Emniyet ve adliyede görevden almalar”dan yediği dayaktan kaynaklanıyor.

TL’nin bu dayaktan kurtulması ise ancak, iktidar muhalefet ve sivil toplumun, ortaya konan “yolsuzluk rüşvet” iddialarının hukukun kuralları içerisinde sağlıklı soruşturmasını sağlama yolunda ortak paydada birleşmeleriyle mümkün olabilecektir. Her gün yeni iddialar ve görevden almaların sürmesi halinde TL’nin dolar karşısında kaybı, ülkemizde en önemli kriz algısı olarak bilinen “doların çok hızlı değer kazanması” sonucunu getirip, bize “kriz” yaşatır. Bu herkesin ve her kuruluşun zararınadır. Başta siyasiler olmak üzere bunu bilerek hareket edilmesi gerekir...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar