Yeni siyasal gündem üzerine...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Üçlü seçim maratonunun ikinci ayağı Cumhurbaşkanlığı seçimi  siyasal gündemin ilk sırasına oturdu. Ama bununla beraber bazı sorular gündeme geldi. Bazı, dedikodular gündemde yerini aldı... 

Yerel Seçimler sonrası üçlü seçim maratonunun ikinci ardımı Cumhurbaşkanlığı seçimi yeni siyasal gündemin ilk sırasına yerleşti. Ancak, sadece ilk kez halk tarafından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi özelinde kalmadan gündemdeki yerini aldı.

Bir yandan, Ak Parti adayının Başbakan Erdoğan mı, Cumhurbaşkanı Gül mü olacağı bu gündem içersinde yer alıyor. Bir yandan, eğer Erdoğan aday olacaksa, Ak partinin yeni yönetimi nasıl şekillenecek, Genel Seçimlerin 2015 yılında zamanında yapılacağı, erken seçim için öne çekme olmayacağı  Başbakan Erdoğan tarafından açıklandığı için, o döneme kadar ne gelişmeler olacak onlar  tartışılıyor. 

Cumhurbaşkanlığı süresi sona erdikten sonra milletvekili olmadığı için Abdullah Gül’ün “Bayburt modeli” diye isimlendirilen yoldan milletvekili seçilmesine yol açacak yöntem uygulanacak mı? Yoksa 2015 seçimlerine kadar parti içinden bir başka isim Başbakanlık koltuğuna “geçici olarak”oturtularak, Gül bir süre dışarda mı tutulacak?

Muhalefet ikinci turda Cumhurbaşkanlığı için birleşeceği bir adayla yarışta ön alma konusunda bir anlaşmaya varabilecek mi? Erdoğan’ın ardaylığı halinde yüzde 50’nin üzerinde oy için BDP ile işbirliği konusunda Ak Parti hangi girişimlerde bulunacak. 

Bu durumun ortaya çıkardığı dedikodular da var.

Bunların başında, “Gül’ün son dönemdeki yasaklara karşı söylemleriyle, demokrat tutumuyla, yerel seçim öncesine kadar Erdoğan’ın önünü kesmek istediği, buna karşın yerel seçimler de yüzde 45 oya ulaşan Erdoğan’ın, Gül’ün seçim öncesi tuktumu nedeniyle kendisine tavır olarak ,Genel seçimlerin erkene alınmasını istemeyerek, onun Çankaya’dan inmesinin ardından kısa sürede Başbakanlık koltuğuna oturmasının önünü kestiği” dedikodusu geliyor. 

Bunu dedikodu yorumunu daha ileri götürenler, “Gül yasaklara karşı tutumu ve Gülen cemaatine bazı alanlarda destek vermesiyle Erdoğan’ı kızdırdı. O da onun ikinci dönem Cumhurbaşkanlığının önünü keserek, genel seçime kadar Başbakanlık için partiden farklı bir ismi görevlendirerek ona cevap verecektir” yorumunu yapıyorlar. 

Cumhurbaşkanı Gül, “Zamanı geldi diyerek geçen Perşembe günü Başbakanla ilk görüşmeyi yapmadan önce, ‘ben kendimle ilgili kararımı kandim veririm’ demesine karşın, Ak parti içinde de yeni dönem siyasetinin şekillenmeasi konusunda farklı eğilimler olduğu” gözlemleniyor. Parti içersindeki ağırlıklı eğilim Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, “Parti içinde tek karar vericinin Erdoğan olacağı” yolunda. Buna bağlı olarak, arada “Gül hakındaki kararı da kendisi değil Erdoğan verecektir. Eğer söylendiği gibi seçim öncesi tutumundan bir rahatsızlık duyduysa, bunu mutlaka kendisine ödetecektir.”diyenler de var. “Yol arkadaşlıkları Gül’e karşı Erdoğan tavır  almaz” diyenler de...
Bu ikinci yorumu yapanlar geçen hafta içersinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun “Başbakan Erdoğan’ın Cumhurlaşkanlığı hakkıdır” diyerek zımnen Gül-Erdoğan anlaşmasının sonuçlandığını dile getirdiğini belirtiyorlar. Buna bağlı olarak “Bayburt formülü” ile Gül’ün Başbakan olacağını, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yolunu seçtiğini dile getiriyorlar.

Görüldüğü gibi yeni siyasal gündemde her şey henüz net ve açık değil. Yine izleyip zaman içinde neler olacağını göreceğiz.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar