Açık çek: Bu sinyali alan geleceği kurar, meğer yeni başlıyormuş!
Kripto yatırımlarında fırsatı kaçırdığı düşünenler, korkmayın kaçmadı. Regülasyonlarla birlikte yeni fırsatlar kapımızda, bundan sonrasında bu ekosisteme dahil olmazsanız üzülün.
Kriptoya verdiği önemi seçim çalışmalarından itibaren net bir şekilde belirten Trump, göreve başlamasıyla birlikte kurduğu Dijital Varlık Piyasaları Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ve kripto ekosistemine yönelik ilk kapsamlı stratejik belge niteliğindeki rapor yayımlandı. 166 sayfalık bu detaylı çalışma, Trump yönetiminin dijital varlıklar konusundaki resmi politikasını ortaya koyarken, sektöre yön verecek kapsamlı yasal ve düzenleyici reform önerileri içeriyor. Ok yaydan çıktı, kripto hak ettiği değeri yakın tarihte bulmaya başlayacak. Küresel firmalar ve büyük finans kuruluşları bu konuda vizyonlarını ve yol haritalarını açıklamaya başladı bile.
Hazırlayan ekip, raporda önerilenlere o kadar güveniyor ki, önsözü iddialı bir cümle ile bitirmişler; “bu temel öneriler hayata geçirilirse, kripto para birimleri yeni Amerikan Altın Çağının simgelerinden biri haline gelecektir. -The following core recommendations, if implemented, will ensure crypto becomes a hallmark of the new American Golden Age.”
Raporu anlatan birçok yazıyı bugünlerde okuyacaksınız. Okuduklarınızda 2 önemli konuyla ilgili yapılan yorumları lütfen bir kez daha okuyun; CLARITY ve GENIUS.
CLARITY yasası: Kriptoya hukuki netlik geliyor
CLARITY (Digital Asset Market Clarity Act), dijital varlıkların hangi durumlarda menkul kıymet veya emtia sayılacağını fonksiyon bazlı olarak netleştirmeyi amaçlıyor. Bu düzenleme ile özellikle SEC (Securities and Exchange Commission - ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) ile CFTC (Commodity Futures Trading Commission, Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu) arasındaki yetki karmaşasına son verilmesi, yatırımcıların ve girişimcilerin daha öngörülebilir bir ortamda hareket edebilmesinin önü açılıyor.
CLARITY yasası aynı zamanda kullanıcıların kripto varlıklarını kendi cüzdanlarında saklama hakkını anayasal özgürlük düzeyinde güvence altına alıyor. Bu yaklaşım, merkeziyetsiz yapıları ve bireysel finansal egemenliği destekleyen güçlü bir özgürlük mesajı içeriyor. Bu özgürlük Web3 ile sınırları olmayan bir dünyanın kapılarını açmaya yönelik önemli bir destek. Aslında bu desteğin altındaki kritik sebep; kendi cüzdanlarından yapılacak dijital ödemelerde dolar tabanlı stablecoin’ler ile dolar egemenliğini artırmak, sistematik riskleri azaltarak bu ekosistemin önünü açmak isteniyor.
SEC’in etki alanının netleştirilmesi (aslında sınırlandırılması) ve “her token’ı menkul kıymet sayma” yaklaşımına sınırlama da getiriliyor. Bu, Ripple gibi şirketlerin mahkemeye taşınan belirsizliklerini çözen büyük bir adım. Yatırımcı için de “Bu token’a yatırım yaparsam sonra SEC dava açar mı?” korkusunu ortadan kaldırıyor.
GENIUS yasası: Doların dijital çağ stratejisi
18 Temmuz’da imzalanan GENIUS (Guiding and Establishing National Innovation for U.S. Stablecoins Act) ile dolar destekli stablecoin’lerin finansal sistemdeki rolünü resmen tanıyor ve bu varlıkların düzenlenmiş, şeffaf ve güvenilir şekilde ihraç edilmesini destekliyor.
GENIUS yasasıyla birlikte, dolara sabitlenmiş stablecoin’lerin yalnızca Amerika içinde değil, küresel ticarette de etkili bir dijital rezerv para birimi olarak kullanılmasının önü açılıyor. Böylece ABD Merkez Bankası Dijital Parası (CBDC) çıkarmaya gerek kalmadan, piyasa gücüyle desteklenen bir ‘dijital dolar egemenliği’ stratejisi oluşturuluyor. Yatırımcının özgürlüğünü koruyan, merkeziyetsiz yapıları meşrulaştıran, yazılım tabanlı serbest piyasa etkileşimini mümkün kılan bir dijital varlık ekosistemin güvenilir altyapısını ABD’de inşa edilmesi hedefleniyor.
Bu yasa ile dolar destekli stablecoin’lerin “Acaba yeni rezerv para mı olacaklar?” sorusuyla birlikte, SWIFT gibi geleneksel altyapılara alternatif oluşturması da küresel ticaretin finansal zorluklarına önemli bir çözüm getirecek gibi görünüyor. Bu stablecoin’ler ile yapılan uluslararası transferler, düşük maliyet ve hız avantajı nedeniyle gelişmekte olan ülke ekonomilerinde hızla yayılabilir.
Amerika’dan küresel mesaj: İnovasyon yasaklanmaz, yön verilir
Bu iki yasa tasarısı, ABD’nin kripto varlıkları yasaklamak yerine düzenleyerek sahiplenme stratejisini benimsediğini açıkça ortaya koyuyor. Yatırımcılar için güvenli liman ABD’ye taşınıyor diyebiliriz; çünkü dijital varlık yatırımı için en güvenli ve öngörülebilir yasal zemini ABD’de oluşturmayı hedefliyor. Dünya çapında dijital ekonomiye yön veren yatırımcılar, geliştiriciler ve kurumlar için bu rapor şu mesajı veriyor: “Amerika bu ekosisteme açık çek veriyor. Sinyali alan kazanacak.”
Rapordan kısa başlıklar;
Temel politika ilkeleri: Açık blokzincirlere erişim, bireysel varlık saklama hakkı (self-custody), stablecoin tabanlı ABD doları egemenliğinin desteklenmesi, CBDC karşıtı net duruş.
Regülasyon ve hukuki netlik: SEC ve CFTC’nin yetki alanlarının ayrıştırılması, kripto varlıklar için fonksiyon bazlı bir sınıflandırma sistemi (taxonomy), yatırım sözleşmesi (investment contract) ve menkul kıymet (security token) ayrımının netleştirilmesi hedefleniyor.
Finansal erişim ve bankacılık: Kripto sektörüne yönelik bankacılık hizmetlerinin ayrımcılığa uğramadan sağlanması, bankalar için teknoloji-nötr risk yönetimi rehberlerinin benimsenmesi öneriliyor.
Stablecoin ve ödeme sistemleri: Dolar tabanlı stablecoin’lerin ABD doları egemenliğini dijital çağda da sürdürmek için merkezi rol üstleneceği vurgulanıyor. CBDC’lere ise bireysel mahremiyete tehdit ve hükümetin aşırı müdahalesi gerekçesiyle karşı çıkılıyor.
DeFi ve DAO’lar: DeFi platformlarının işlevsellik ve merkeziyetsizlik kriterleri doğrultusunda uygun denetim altında gelişmesine izin verilmesi, yazılım sağlayıcılarının ‘para transferi’ olarak sınıflandırılmaması gerektiği öneriliyor.
Vergilendirme reformu: Madencilik (mining) ve staking faaliyetleri için açık vergi rehberleri, dijital varlıkların ‘wash sale rule’ gibi geleneksel vergi kurallarına uyumlu şekilde yeniden tanımlanması tavsiye ediliyor.
Uluslararası standartlar ve post-kuantum güvenlik: Kriptografi standardında NIST’in liderliği destekleniyor. Kuantum bilgisayarların blokzincir güvenliğine yönelik potansiyel tehditlerine karşı post-quantum cryptography (PQC) geçişi teşvik ediliyor.
Sonuç olarak bu rapor, yalnızca teknik veya finansal bir yol haritası değil; aynı zamanda dijital varlıkların geleceğine dair ideolojik bir duruş da içeriyor: “Amerika kriptonun merkezi olmalı” yaklaşımıyla özgürlükçü, yenilikçi ve kullanıcı odaklı bir dijital finansal ekosistem kurulması hedefleniyor.
Yatırım ve ödeme enstrümanı olarak kriptonun önümüzdeki günlerde tercih edileceği sinyalini nasıl görmek ve değerlendirmek istediğinizi şimdiden düşünmeye başlayın. Bu rapordaki netliğe bakılırsa bu sinyalin yansımaları yakın zamanda gelecek, kaçırdığınıza pişman olmayın!