Bazıları hep kazanır
Yakın bir arkadaşının sana haber vermeden kısa vadeli ve getirisi yüksek bir yatırımdan faydalandığını öğrendiğinde ne hissederdin, kıskanmak değil ama duygusal ağırlık yaşadıysan bu gayet doğal ve insani bir yaklaşım, merak etme. Önce ne kaybettiğini hemen yakın tarihli kazanımlarınla karşılaştırıp, seninki az kalıyorsa üzülürsün, sonra neden haber vermediğini sorgularsın, sonra kendini iyi hissetmek için senin de başka enstrümanlardan kazandıklarınla avunmaya çalışırsın. Finansal disiplinin var ise bundan bir ders çıkarıp sonraki yatırım kararlarında kullanabilirsin.
Bu insanlar hep vardır ve hep kazanırlar. Biz daha hangi bankanın mevduat getirisine bakacağımızı düşünürken onlar çoktan doğru hamleyi yapmıştır ve altın almıştır, getirisi neredeyse 2 kat daha fazladır. Onlar döviz yükselmeden önce alırlar, borsa çıkarken zaten girmiş olurlar, ihtiyaç kredisi faizleri yükselmeden önce borcunu kapatırlar. Yani “sıradan” olmalarına rağmen hep doğru yerde, doğru zamanda dururlar. Peki nasıl oluyor da bizimle aynı gelir düzeyinde, aynı mahallede yaşayan bu insanlar hep kazanır?
Fırsatı görme becerisi
Bu kişilerin en önemli özelliği “erken fark etme” yeteneğidir. Hayatın içini takip ederler. Örneğin: Banka kampanyalarını yakından izler, faiz oranı veya kredi kartı avantajını hemen kullanır, veya çevreden gelen küçük bilgiyi değerlendirir; “Şu market zincirinde indirim var, şu fon getirisi yüksek” gibi.
Hesap kitap alışkanlığı
Hep kazanırlar çünkü hesap defterleri vardır. Gelir-gideri düzenli not eden, küçük fırsatları kaçırmayan insanlar aslında büyük resmi de daha kolay görür. 100 TL tasarruf bugün küçük görünür ama aylık düzenle büyür.
Bilgi paylaşımı ve ağ etkisi
Çoğu zaman bu insanlar yalnız değildir. Bir WhatsApp grubunda, işyerinde kahve sohbetinde ya da aile içinde sürekli bilgi paylaşırlar. Bu “küçük ağ” aslında bir çeşit bilgi avantajı yaratır.
Psikolojik dayanıklılık
Dikkat edin, bu kişiler telaş yapmaz. Döviz biraz düşünce panikle satmaz, “beklemesini” bilir. Çünkü küçük kazançların zamanla büyük avantaja dönüştüğünü öğrenmişlerdir.
Kendimizi avuttuğumuz en bilinen yalan;
Para parayı çeker mi?
Evet, kısmen. Küçük birikimini doğru değerlendiren, bir sonraki fırsata daha büyük sermaye ile girer. Ancak asıl mesele ilk adımı doğru atmak. Yani aslında parayı çeken şey, doğru strateji ve disiplindir. Teknoloji öyle gelişti ve gelişiyor ki, yukarıda anlattıklarımın hepsini senin adına yapacak, ve hatta yapay zekayı kullanarak bir adım öteye seni taşıyacak çok güzel uygulamalar var. Okula dönüş mevsimi ile birlikte bu konuda deneyimleri daha detaylı anlatmaya başlayacağım.
Hesaplı yaşa, rahat et. Çünkü senin paran senin hayatın.