Boğazda tekneye binen Uber şimdi tüm ulaşımı hedefliyor

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Dünyanın 68 ülkesinde 400 şehirde faaliyet gösteren, 65 milyar dolarlık bir şirketten bahsediyoruz. Arsası yok, binası yok kendi arabaları da yok. Sadece bir aplikasyon, bir teknoloji şirketi ama şehirlerdeki ulaşıma alternatif yaratmayı başardılar. İstanbul ilk defa tekne uygulamasını devreye soktukları şehir olmuş. Helikopter de yolda! Ama hedefleri başta İstanbul olmak üzere, bir milyon nüfusun üzerindeki şehirlerde ulaşım ekosisteminin bir parçası olmak. Şimdilik çok yeni sayılırlar bakalım grafik nasıl olacak?  

Fikir, Uber’in CEO’su Travis Kalanick yağmur altında Paris’te taksi beklerken aklına geliyor. Bu kadar akıllı telefon varken, taksi bulamamak onu bu girişime doğru itiyor. Tabii sadece düşünmek değil yapmak da önemli… Geliştirilen uygulama ve model dünyayı saran büyük bir ağa dönüştü. Sadece ulaşım ile kalacak mı? O da çok belli değil ulaşım ya da ulaştırılabilir her şey neredeyse hedefe giriyor gibi görünüyor. Dünya Uberleşiyor veya Uberleşen modellerle farklı yere gidiyor. 

Bu kadar hızlı yayılması bir ihtiyacı karşıladığını da gösteriyor. Tabii bu kadar geniş alana yayılınca işlevsellik de büyümeyi besliyor. Bir uygulama ile dünyanın dört bir yanında ulaşım kolaylığı yaratıyor. Turistler için özellikle inanılmaz bir imkan yaratıyor. Ne dil bilmenize, ne de şoförle konuşmanıza gerek var. Üstelik sürekli takip edildiği, kimlikler belli olduğu için çok daha güvenli. Uber’in Türkiye macerasına başlamadan önce, ulaşımda alternatifleri çoğalttıkları örnekleri dinleyelim. Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı sadece bu pozisyon için Londra’dan İstanbul’a yerleşmiş.  Her talebe cevap verecek şehirlere özgü hizmetler oluşturduklarına dikkat çekiyor. Türkiye’nin Uber için yeni ve çok büyük bir pazar olduğunu, adım adım giderek, iyi bir yer edinmek istediklerini söylüyor. 

Tekne sadece İstanbul’da 

Şimdi kullanan var, kullanmayan var. Belki benzeri uygulamaları da kullanmış olabilirsiniz. Biz biraz yine de Uber’i Neyran Bahadırlı’dan dinleyelim. Bu arada tekne sistemi ilk ve tek İstanbul’da, helikopter ise yolda : “Uber bildiğiniz gibi taşımacılık şirketi değil, bir teknoloji şirketi. Ve akıllı telefon uygulaması sayesinde sistemimize kayıtlı olan sürücü ortaklarıyla yolculuk yapmak isteyen yolcuları tek bir tuşla birleştiriyoruz. Şu anda Uber sisteminde Türkiye’de geçerli ürünlerimiz: UberTAKSİ; bildiğiniz sarı taksiler Uber sisteminde çalışabiliyorlar uzun zamandır. UberXL’lerde Mercedes Vito, Volkswagen Caravalle gibi zaten halihazırda VIP taşımacılık yapan araçlar var. UberAİLE; bu ürünün daha yeni bir ay önce lansmanını yaptık. Daha çok yeni. UberAİLE çağırdığınızda içinde 9 aydan 4 yaşına kadar çocuk koltuğu olan araçlar geliyor. Son olarak da UberTEKNE ürünümüz var. UberTEKNE’nin de geçen yaz lansmanı yapılmıştı. Aslında promosyon amaçlı yapılmıştı fakat dünyada kalıcı hale gelen bir yer oldu İstanbul. Hem turistlerden hem de İstanbullulardan gelen büyük talepler nedeniyle UberTEKNE de devam ediyor. İstanbul dışında dünyada başka bir şehirde uygulamamız yok. Şimdi helikopteri de İstanbul için sisteme dahil etmek istiyoruz.”

Güvenlik, konfor, kolaylık 

Neyran Bahadırlı, işleyişi ve puan sistemini de anlatıyor. Aslında bu güvenliği artıran önemli yeniliklerden bahsediyor. Sistemin işleyişi açısından, dünyada çok tutulmasının nedenleri arasında bu özellikler var. Bahadırlı şu bilgileri veriyor: “Uber sisteminin en önemli özelliklerinden birisi ve dünyada bu kadar hızlı büyümemizin en önemli etkenlerinden birisi güvenli, konforlu, kolay erişilebilir yolculuk imkanları sağlamak istiyor olmamız ve de sistemin çok şeffaf olması. Yani siz bir araç çağırdığınızda tek tuşla size gelecek olan sürücünün arabasının plakası telefon numarası ismini görebiliyorsunuz. Aynı zamanda bütün yolculuklar GPS üzerinden kayıt edildiği için kayıtlı bir şekilde gerçekleşiyor. Mesela rotamı paylaş tuşuna basarak istediği kişiyle anında paylaşabiliyor rotasını. Bizim aslında iki çeşit kullanıcımız var. Hem yolcularımız hem de sürücü ortaklarımız. Sürücü ortaklarımız bizim için çok önemli. Onların mutlu olmaları ve mutlu bir şekilde çalışmaları. Her iki taraf da birbirini puanlıyor yolculuk sonunda ve biz ona göre sistemi geliştiriyoruz.”

Peki Türkiye’de nasıl gidiyor?

Neyran Bahadırlı, Türkiye’deki konumlarını da şöyle anlatıyor: “Türkiye’de çok iyi gidiyor şu anda. Dediğim gibi henüz yeni sayılırız. Ürünlerimizi geliştiriyoruz. Şu anda hangi yeni ürünleri getirilebiliriz bakıyoruz. Hangi yeni şehirlere girilebilir Türkiye bazında. Şu anda sadece İstanbul’dayız ama aktif olarak diğer şehirlere bakıyoruz. Bazı adaylar var bu sene içerisinde olabilir. Baktığımız şehirler sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Ankara, İzmir. Nüfus yoğunluğu çok olan şehirler daha sonra Antalya, Bursa geliyor. Yani Türkiye’de nüfusu 1 milyonun üstünde aslında 20 şehir var. Mesela Antalya olabilir çünkü turist yoğunluğunun fazla olduğu şehir. Şu an sadece İstanbul’dayız ama turist kullanımı çok yüksek. Bu Uber’in aslında şehirlere katkılarından bir tanesi turizm. Şehirlere ekonomik faydalarınız var yeni istihdam yolları açıyoruz. Kullanıcı sayımız çok hızlı büyüyor.”

UberPOOL yakında geliyor

Taksilere verdikleri promosyonların nedeni acaba BiTaksi rekabeti mi? Bence onlar da çok iyi gidiyorlar ve pazarı da yaratıyorlar aslında. Neyran Bahadırlı şöyle diyor: “BiTaksi bizden çok daha önce başladı. Onların sistemlerinde daha fazla taksici olmasının sebebi bu. Uber daha geç girdi pazara. Onun dışında aslında BiTaksi bizim direkt rakibimiz değil. Çünkü BiTaksi gibi uygulamalar var fakat bunlar sadece taksi servisi veriyor. Ama Uber tamamen şehre ve şehirdeki insanlara farklı ulaşım seçeneği sunmakla ilgili bir ürün. Ve de Uber sisteminin amacı verimliliğin artırılması. Büyük metropollerde uygulanan UberPOOL ürünü var. Aslında İstanbul’a sunmak istediğimiz hizmetlerden biri de bu. Her şeyden önce araç paylaşımı trafiği büyük ölçüde azaltıyor, bir aracı birden fazla kişi kullanıyor. Dünyadaki büyük metropollerde Uber’in en hızlı büyüyen ürünlerinden bir tanesi UberPOOL.”

Şehir için akıllı regülasyonlar

Uber farklı modelleri Türkiye’ye getirmek istiyor. Amaç, paylaşım sistemi ya da özel araçlara bu fırsatı tanımak. Fakat bunların lisanslı olması için otoritelerle çalıştıklarını belirtiyor Neyran Bahadırlı ve şehirlerin artık ‘akıllı regülasyonlar’a geçtiğine dikkat çekiyor. Bahadırlı şöyle diyor: “UberPOOL ya da UberXL araç paylaşımının yapılacağı ürünler ama otoritelerle ortak çalışmalar yaparak o şekilde ilerlemek istiyoruz. Çünkü bunun için bir lisans yok şu an Türkiye’de. Örneğin Londra’da UberXL’ler için ayrı bir lisans var. Şu anda sistemimizde çalışan araçlarımızın hepsi lisanslı araçlar. Taksiler zaten lisanslı araçlar. XL’lerde VIP taşımacılık lisansı olan araçlar. Ama ortak taşıma, ya da farklı araçların kullanımı için lisans uygulamalarını da geliştirmek istiyoruz. Bunlara akıllı regülasyonlar deniyor dünyada. Artık zaten biliyorsunuz taşımacılıkla ilgili kanunlar yazıldığında yıllar önce teknoloji yoktu akıllı telefonlar yoktu hayatımızda. O yüzden bizim amacımız bu akıllı uygulamaların, akıllı regülasyonların teknolojiyi de göz önünde bulundurarak otoriteler tarafından yapılması. Örneğin Litvanya’da tamamen buna yönelik regülasyonlar hayata geçirildi.” 

Taksiciye prim veriyor

Neyran Bahadırlı, taşıdıkları yolcu sayısını paylaşmıyor. Fakat özellikle taksilerden komisyon almadıkları gibi prim de veriyorlar. Bahadırlı, “Yolcu sayılarını paylaşamıyoruz. Ama şunu paylaşabilirim. Şu anda sistemimize kayıtlı 2000’in üstünde sürücü ortağımız var. Yarısı taksi yarısı XL’ler. Şimdi taksilerden de bahsetmek istiyorum. İlk girdiğimizde UberTAKSİ ürünü yoktu, daha sonra geldi. Biz tamamen İstanbul’daki ulaşım ekosisteminin bir parçası olmak istiyoruz. Bu nedenle taksileri sisteme dahil ettik. Ve şu an taksilerden herhangi bir komisyon ücreti almıyoruz stratejik olarak. Zaten taksilerin kâr marjları çok düşük. Böyle olduğu için bu şekilde bir strateji izledik taksileri ve taksilerin ulaşımlarında verimlilik değerini artırmak amacıyla ve de Uber sistemini tanıtmak amacıyla herhangi bir komisyon ücreti ödemiyorlar. Artı bunun üstüne taksilere şu anda bir promosyonumuz var. Yaptıkları her yolculuk başına 5 TL yolculuk primi var.”

Dünya Uber'leşiyor mu?

Uber’in yayılma biçimi tabii çok enteresan… Teknoloji olunca adeta modeller klonlanıyor ya da kendi içinde farklı şekilde çoğalıyor neredeyse. Bir de örnek alınarak oluşturulan başka modellerle inanılmaz bir dünya oluşuyor. Birkaç örneği Neyran Bahadırlı’nın ağzından özetlemeye çalışayım: “2 Nisan Dünya Günü için Fatih ve Kadıköy belediyeleri ile ortaklaşa bir proje yaptık. UberRECYCLE ürünü ortaya çıktı. Ve UberRECYCLE çağırdığınız zaman bütün elektronik atıklarınız işte eski telefonlar bilgisayarlar piller, her şey toplandı. Onun dışında 23 Nisan için şöyle bir şey yaptık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Kolları ile 23 Nisan Cumartesi’ydi. Pazar günü kullanılmayan çocuk kıyafetlerinizi biz gelip alacağız dedik. Dünyada bu arada her şey deneniyor. UberRUSH, UberKURYE. New York’ta var bu. Çağırıyorsunuz bir şey gönderiyorsunuz bir yerden bir yere, ya da bir şey istiyorsunuz. UberEAT  yiyecek getiriyor. Moskova’da UberPIZZA uygulaması var örneğin. İstanbul’da olan ve kurumsal çalışan UberBusiness var. Mesela UberCommunity var. Sadece iş saatlerinde çalışan bir sistem. İşe gitmek işten gelmek için araç paylaşımı.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar