BT’nin proje müteahhitleri

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Bilişim Teknolojilerinin proje müteahhitleri ya da proje süpermarketleri diyebiliriz onlara. BT sektörünün sistem entegratörü şirketlerinden bahsediyorum. Müşterinin alt yapı, yazılım, donanım ve danışmanlık gibi tüm ihtiyaçlarını bir proje çerçevesinde karşılayan şirketler bunlar. Büyük şirketlerin çoğu ya satıldı ya da grupların içine girdi. Bir kısmı da kapandı. Oysa Türkiye’nin büyük projeler gerçekleştirmesi için, büyük entegratörlere ihtiyacı var. Bu pazar yabancılara geçmeye başladı bile… Teknoser Genel Müdürü Bülent Tellioğlu ile konuştuk.

Tam rakam olarak söyleyemeyiz belki ama Teknoser, Genel Müdürü Bülent Tellioğlu’nun da onayladığı gibi, aslında Türkiye’nin en büyük BT Servis şirketi… Kamu özel pek çok büyük kuruluşa hizmet veriyor. Sistem entegratörü demiyorum yanlış anlaşılmasın. Sistem entegratörlüğü sonradan hızlı büyüme yakalanmış, gelecekte daha da büyümesi beklenen bir alan… Tellioğlu ile onların da hedefleri ve pazardaki en büyük hareketlilik olan bu alanı ağırlıklı olarak konuştuk. Bu büyük servis şirketini de biraz tanımaya çalıştım. 

Önce Teknoser’i dinleyelim

Bülent Tellioğlu 2 senedir Teknoser’in başında… Öykü konusunda ise şunları aktarıyor: “1980’lerde ödeme sistemlerinde, POS cihazlarının Türkiye’de servisini vermek üzere kurulmuş. Birara satış da yapıyormuş… Sonra distribitörlüğünü ana firma olan Ingenico’ya satmış. Bugün satış sonu servis konusunda Türkiye’nin en büyük firması. Artık POS cihazı satılmıyor. POS’lara şimdi ödeme kaydedici cihaz deniyor… Bunlara dönüşüyor. O cihazlar gidiyor ama 2 milyona yakın cihaz var Türkiye’de ve bunların yüzde 50’sine biz servis veriyoruz. Bizim müşterimiz genellikle bankalardır. 2000’li yıllarda şirket BT sistem entegratörü olma yönünde bir vizyon ortaya koymuş. Oradan da entegretör olma yolunda ilerlemiş. Diğer firmaların sadece sistem entegretörü cirolarını alırsak, ilk 5 içinde sayılabiliriz. Atos, Netaş, Türk Telekom’un firması İnnova, Koç Sistem… Bunlar büyük firmalar. Teknoser bu alanda bunlardan sonra geliyor.

Sistem entegratörü nedir? 

Biraz bundan bahsetmek lazım. Bülent Tellioğlu’na da sordum. Pek çok kişide bir kavram karışıklığı vardır. “Sistem entegratörü, müşterinin ihtiyaçlarını çeşitli donanım, yazılım ve çözümleri biraraya getirerek tek bir elden çözmeye çalışan firmadır. Bir BT proje süpermarketi gibidir. Hiçbir şeyi tek başına vermez, satmaz… Raftan ürün satmaz, kutu ürünü satmaktan danışmanlık yapmaya kadar geniş bir alanda hizmet veriyor. BT sektörünün proje süpermarketi diye düşünebilirsiniz. Teknoser de bunu yapan, böyle bir vizyon koymuş ve burada da başarılı olarak büyümeyi yakalamış bir şirket. Ben 2 yıl önce geldim… İki yıldır, 2015 yılında iyi bir dönem geçirdik. 2016’da ciddi bir büyüme planladık ama malum Türkiye şartları, iyi dediğimiz şeyler kötü gidiyor, kötü gidecek dediğimiz şeyler iyi gitti… Sahada POS işinde önemli miktarda işimiz vardı. Bu cihazların kalkışıyla biz pazarımızın küçüleceğini düşünmüştük ancak ödeme kaydedici cihazların çıkışıyla birlikte onlara da bakmaya başladık… Kısaca pazarımız büyümüş oldu.“

Entegratör yelpazesi değişti

Teknoser adı üstünde aslında serviste ilk sırada yer alan bir şirket. Buradaki gelişimi Tellioğlu şöyle aktarıyor: “Servis ağımız tüm Türkiye’de var ve burada büyüyoruz. Tabii sistem entegratörü tarafında daha küçüktük o yüzden orada hızlı bir büyüme var görünüyor. Küçükten büyüdüğümüz için… Fakat BT sektörü öngördüğümüz düzeyde büyümüyor. Hatta dolar bazında rakamlar küçülüyor. Bir yandan da üreticinin domine ettiği pazar haline geldi. Geçmişin büyük entegratörleri ortadan kaybolduğu için, üreticiler müşterilerle direkt iletişim kurdular. Bu yatırımlar yapıldı. Üreticiler böylece müşterilerin pek çok ihtiyacını karşılar hale geldi. Sistem entegratörlerinin hizmet yelpazesi daraldı, kendilerine yeni alan yaratmaları gerekiyor. Farklı işler bulmaları gerekiyor. Danışmanlık yapmaları gerekiyor. Eskinin genel, her işi yapan sistem entegratörü kavramı biraz değişti. Eskisi kadar kolay değil… Onun için daha uzman entegratörlük, daha dikey entegratörlük, örneğin veri güvenliği alanında entegratörlük, veri iletişimi alanında entegratörlük, örneğin finans çözümleri alanında entegratörlük… Aslında bu tip uzmanlık işleri daha anlamlı.” 

Servisin en büyük şirketi

Servis konusuna gelince aslında Teknoser servis alanının en büyük şirketi diyebiliriz. Bu konuda Genel Müdür Bülent Tellioğlu’nun verdiği bilgiler şöyle: “Biz zaten servis alanında çok iyiyiz… Türkiye’nin en büyük servis ağına sahibiz diyebiliriz… Türkiye’nin 63 ilinde 74 tane servisimiz noktamız var. Tüm bunları proje bazında yapıyoruz tabii, bireysel çalışan bir firma değiliz. Örnek vereyim, THY’nin bütün BT bakımlarını biz yapıyoruz. Türkiye’nin neresinde bir ofisi varsa, BT bakımlarını biz yapıyoruz. Örneğin, Türk Telekom’un yine bütün Türkiye’deki BT ürünlerinin servis ve bakımlarını biz yapıyoruz. BT ürünlerinin yanında bazı yerlerde, telefon ve TV’lere kadar servis hizmeti verdiğimiz oluyor. Diğer taraftan kamuda çok büyüğüz… Önemli bir tarafımız, yüzde 50’miz kamu, yüzde 50’miz özel sektördür. Kamu kendi büyüklüğü ve yaygınlığı nedeniyle, büyük servis hizmeti veren organizasyonlara ihtiyaç duyuyor.”

Yeni ve yaratıcı alanlar

Sistemin değiştiğinden, farlılığından bahsediyordu Teknoser Genel Müdürü Bülent Tellioğlu, ben bunu biraz açmasını istedim: “Evet, yeni ve yaratıcı alanlardan bahsetmiştim. Şimdi bu alanlarda değer yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin, bizim en iyi olduğumuz alanlardan biri kablosuz teknolojiler. Bu alanda önemli bir uzmanlık yarattık. Çok yeni bir alan olmasa bile çok hızlı gelişen ve potansiyeli çok büyük bir alan… Diğer bir alan veri iletişim ve veri güvenliği de bizim yeni dediğimiz alanlardan biri… Bu bir teknoloji değil, çözümler bütünü. Bunun için pek çok alanda olmanız gerekiyor. Bunu daha da geliştirmek için çalışıyoruz. Sistem entegretörlüğü sürecinin de ortalarında bir yerlerdeyiz. İletişim teknolojileri alanında önemli entegratör olacağız. Kablosuz ağ teknolojilerinde şu anda ilk üç arasındayız diyebiliriz. Bizim önemli bir proje satış ağımız var.” 

Büyük entegratörler gitti  

Tabii pazar çok büyük görünmüyor ama kendi içinde önemli dinamikleri ve hareketlilikleri var. Bülent Tellioğlu bunları şöyle anlatıyor: “Aslında uluslararası entegratörlerin bu pazara ilgilerinin olması, bu pazarın bir potansiyelinin olduğunu gösteriyor. Laf olsun diye gelmiyorlar. Ama henüz bu pazar kendi içinde çok beslenebilen bir pazar değil… Ama biraz bu şuradan geliyor. Her zaman talep arzı yaratmıyor, bazen de arz talebi yaratıyor. Yeterince büyük organizasyonlar oluşmadığı için, Türkiye’de büyük projeler de oluşmuyor. Benim 30’uncu yılım… Ne zaman bu sektörde büyük hacimde hizmet verecek kadrolar ve buna destek olacak sermaye gücü biraraya gelirse, o zaman projelerin ve işlerin boyları büyüyor. Ne zaman bunlar yok olursa, projelerin boyları küçülüyor. BT böyle bir şey. Siz  bunu bütünsel olarak da düşünebilirsiniz. Ufak ufak, senelere yayılan bir iş olarak da düşünebilirsiniz. Bütünsel olarak gerçekleştirme kapasitesi, büyük entegratör olursa müşteri bu tür projeleri güven içinde verebiliyor. Böyle entegratörler yoksa, ufak ufak projelere kalınıyor. Türkiye’de büyük entegratör yok. Tabii pazar yeni gelişiyor. Fakat büyük entegratörler vardı. Hepsi ya kapandı, ya satıldı. Hepsi gitti…” 

Üreticiler pazara girdi

Entegratör pazarına üreticilerin de girdiğini belirtiyor Bülent Tellioğlu bu tabii biraz rekabetten biraz bu şirketlerin donanımdan artık çok para kazanamamalarından da kaynaklanıyor. Tellioğlu şöyle anlatıyor:  “Şimdi üreticiler bu işlere girdiler. Bu arzı yaratan bir pazar yoksa, bankalarda olduğu gibi, kendi entegratörlerini yarattılar. Bugün Türkiye’nin en büyük entegratörleri bankaların içindedir. Bu işin müşterisi olanların içinde entegratörler yaşıyor. Bu pazar büyüyecek, bunu arz eden bir ve sunan yoksa bankalarda olduğu gibi, gidip siz bunu içerde yaparsınız. Günün sonunda bunu yapan yapılar zamanla dışarda, pazarda oluştuğunda, şirketler de buralardan çıkar. Sürdürülebilirliği günün koşullarında düşük. Bu tür şirketler nereden çıkar, global bir pazar burası, Türklerden de çıkabilir, yurtdışından da olabilir. Pazarın büyük kısmı global olarak gelişiyor tabii… Donanım, işin önemli bir bölümünü kaplıyor. Türk firmaları daha çok servis tarafında kalıyorlar. BT sektörünün önemli bir problemi bu sektöre giriş bariyeri öyle yüksek değil. Bir ölçek problemi var. 2-3 kişi biraraya gelince bu hizmetleri veren bir şirket kurabiliyor. Teknokentlerdeki küçük şirket sayısı büyüklerden çok fazla… Bunlar biraraya gelip büyümedikçe ölçek oluşturmak zor. Buralardan büyümüz firma sayısı da çok az. Bariyer düşük olunca talep çok, fiyat rekabetinin yüksek olduğu bir yer haline geliyor. Böylece pazarda yeterli gelişme ve ölçek sağlanamıyor.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar