“Bu ülke işini layığıyla yapanı baş tacı eder”

Emre ALKİN
Emre ALKİN PAYLAŞMASAK OLMAZDI emre.alkin@dunya.com

Bu hafta konuğumuz gümrük müşavirliği sektörünün genç isimlerinden Alihan Kızılkaya. Tam 35 yıllık mazisi olan Kızılkaya Gümrükleme’nin aynı yaştaki patronu. “Baba mesleği tabii” dedim. Durakladı. “Yok, aslında babamın mesleği” dedi. Merak ettim ne demek istediğini. Baştan sona anlattı. Paylaşmasak olmazdı.

Rahmetli babanıza imrendiniz de öyle bu işe girdiniz sandım. Nasıl oldu?

Bu işe girmem babamın vefatıyla oldu aslında. Babam örnek bir insandı. Bu doğru ama gençken fazla imrenmedim açıkçası. İktisat mezunuydım ve babam “ticaret yap” diye ısrar ediyordu. Gümrükçülük yapmamı ister gibi bir hali yoktu. Profesyonel olmayı da hiç düşünmedim. Kendi işimi açacaktım. Babamın aramızdan ayrılışı çok ani oldu. Gümrük Müşavirliği şirketi sahibi olmamda ani oldu tabiatıyla. Zamanla ısındım işe, şimdi içime işledi. Başka bir iş yapmayı düşünmüyorum.

En büyük zorluk neydi karşılaştığınız?

Babam şirketi bir aile gibi büyütmüştü. Şirkete genç yaşta girip emekli olan bile var. Bir zamanlar “abla, ağabey” diye hitap ettiğiniz insanlara yöneticilik yapmak kolay değil. Ancak zamanla taşlar yerine oturdu. Çalışanlar beni yeri geldiğinde kardeş, yeri geldiğinde patron olarak görmeye başladılar. Aile yapısı bozulmadı. Benim işe olan bağlılığıma şahit oldukça, bana inançları da arttı sanıyorum. 

“İşimi seçemedim belki ama eşimi seçtim”

Sosyal yaşamda da aktifsiniz, ev hayatı ile iş hayatı nasıl dengeleniyor?

Genç yaşta patron olduğum gibi genç yaşta aile reisi oldum. Şaka değil, işimi seçemedim belki ama eşimi seçtim. İyi ki de onu seçtim. Ev huzurlu olunca işteki dertlerle daha kolay başa çıkıldığını gördüm. Eve iş getirmemeyi öğrendim. Şimdi bir kızım da var. Her şeyi dengeli götürmek gerektiğini öğrendim varlığıyla. Zaman da en iyi öğretmendir diyebilirim.

Babanızın zamanındaki gümrükçülük ile bugünkü arasındaki fark ne?

Onlar “kağıt beyanname” ile başlamışlar. O zamanlar öyleymiş. Şu an her şey elektronik oldu. Yapılan işlemlerin sayısı ve hacmi belki de binlerce kat fazla. O zamanlar kaliteli üreten firma sayısı azmış. Şimdi ise ciddi bir rekabet var ve herkes tüketicinin arzu ettiği kaliteyi yakalamaya çalışıyor. Dolayısıyla malların rafta olabilmesi için eskisine göre daha büyük bir mücadele veriliyor. Lojistik ve Gümrükçülük ayrılmaz parçalar oldular. Dünyanın en büyük firmalarından birkaçı ile çalışıyoruz. Onlar da biliyorlar ki, tüketiciye ulaşmadıkça üretilen bir malın ne kadar kaliteli olduğu önemli olmuyor. 

Gümrükçülük kaç kademeli bir iştir?

Biz işe “lojistik” olarak bakıyoruz. Böyle bakınca, nakliye-gümrükleme-depolama olarak üç saç ayağında değerlendirebiliriz. Fakat en çok bilgi birikimi gerektiren taraf gümrüklemedir. Sürekli değişem mevzuat ve uygulamalar sebebiyle müşteriyi  ‘rezil’ ya da ‘vezir’ edebilir bir gümrük müşaviri. Bu sebeple bu üç saç ayağından en önemlisidir ve zamana karşı yarışıldığı için hassas iştir. Kızılkaya olarak biz butik hizmet veriyoruz. Pazarlama departmanımız yok. Bizzat müşterilerle biz ilgileniyoruz. Dünya markalarının bizi seçme sebebi de bu diye düşünüyorum. Firmamızda bu işe hayatını vermiş tecrübeli insanlar var, emekli olanların bile bilgi ve yeteneklerinden mahrum olmamak için gerekli adımları attık. 

“Kar etmek marifet değil, insan olmak önemli”

Gümrükçü “ben tekstile bakarım” veya “akaryakıta bakarım” diye uzmanlaşır mı?

Eskiden öyleymiş. Şimdi gümrükçüler her sektörü bilmek zorunda. Gümrük memurları her konuda uzman olduğuna göre, müşavirler de buna ayak uydurmak zorunda. Bir gümrük müşavirinin her konunun mevzuatına hakim olması gerekir. İçinde bulunduğumuz şartlar bundan farklı davranışlara değer yaratma imkanı vermiyor zaten.

Hala içinizden “başka bir iş yapsaydım keşke” diye geçiyor mu?

10 yıl önceki düşüncelerim tamamen değişti. İnanın 6 yıldır şirketin başındayım. Bana 6 hafta gibi geldi. Gümrükçülüğü sevdim ve başka bir iş yapmak aklımdan bile geçmiyor bugün. Yaradanın takdiri diyelim. Başka bir iş de yapabilirdim mutlaka. Ancak harika bir ekiple çalışıyorum. İşi de seviyorum. Babam “kar etmek marifet değil, insan olmak önemli” derdi. Haklıymış. 

Gümrükçü bir firma için “olmazsa olmaz mıdır”?

Kesinlikle. Yeri gelince doktor yeri gelince çözüm ortağı oluruz. Bir firma için hukuk müşaviri, mali müşavir ve gümrük müşaviri vazgeçilmezdir. Hele ki iyi hizmet veriyorsa. Çünkü bu üç meslek bir firmanın A’dan Z’ye herşeyini bilirler. Kurumsal firmalar kendi kimyalarına uyan müşavirlerden vaz geçmezler. Bu sebeple de istikrarlı şekilde büyürler. 

Gümrükçü olmak için ne yapmak lazım?

Biz üniversite bitmeden hatta lise çağındaki gençleri yaz kampı gibi stajyer olarak alırız. Eğitime başlarız. Ancal bilginin yanında önem verdiğimiz “iş ahlakı”dır. Bu meslek ne şaka ne de gevşekliği kaldırır. Genç müşavir adayının becerisi kadar tutum ve davranışlarına dikkat ederiz. Okulllarını bitirince aralarından başarılı olanları eğitim departmanlarımızda kıdemli arkadaşlarımızın gözetiminde değerlendiririz. İki yıl sonunda müşavir yardımcılığı sınavına girmeye hak kazanırlar. Sınavı geçenler 2 yıl daha çalışırlar ve bir daha sınava girerler, nihayetinde “A “sınıfı müşavir karnesine sahip olurlar. 

Bu işte “ekmek var”  diyor musunuz?

Her sektörde olduğu gibi gümrük müşavirliğinde de firma sayısı oldukça fazla.  Bilgi birikimi gereken bir iş olmasına rağmen, “karnemi alayım nasıl olsa iş gelir” diyen de var tabii. Ancak işinde uzmanlaşmış kişiler için bu sektörde olduğu gibi her sektörde ekmek var. Ahlak birinci sırada olmalı mutlaka. 

“Piyasayı duymayandan iyi gümrükçü olmaz”

Sektörün sıkıntıları nelerdir?

Sıkıntı olarak tarif edemem. Her söktörde olduğu gibi bizde de sorunlar var elbette. Yine de bu ülke layığıyla işini yapanı baş tacı ediyor. Bunu ne zaman görsem moralim yükseliyor.  Ayrıca sorun var diye biz varız. Bu unutulmamalı. “Bir işletmenin varoluş sebebi sadece kar etmek değil” derdi babam. Yaratılan değeri toplumun hizmetine de sunmak gerek. Bizim verdiğimiz hizmetin ismi “çözüm”dür. Bu iş sermayeden çok bilgi birikimi siteyen bir iştigaldir. Bugün en önemli sermayen ne diye sorsalar, hiç düşünmeden beraber çalıştığım insanlar derim. 

Gümrükçü sosyal bir insan mıdır? 

Piyasayı duymadan iyi gümrükçü olunamaz. Dolayısıyla sosyal olmalıdır mutlaka. Diğer taraftan sürekli mevzuatı da takip etmeli. İkisini birden hakkıyla yapmak zor. Kabul ediyorum. Bu yüzden iş bölümü yapılmalı. Ancak bu demek değildir ki, bir kişi sadece sosyal olacak, diğeri de sadece mevzuat bilecek. Her işte olduğu gbii bunda da sağlıklı bir denge tutturmak gerekir diye düşünüyorum. 

Kızınızın da gümrük müşaviri olmasını ister misiniz?

Kendi ne istiyorsa onu olacaktır. Ancak bana sorarsanız canı gönülden olmasını isterim. Babam belki o zananın şartlarında benim mesleğe ısınmamı istemedi ama ben ilerde kızımla omuz omuza çalışmaktan büyük gurur duyarım. Babam da benim bugünkü halimi mutlaka görüyor ve tebessüm ediyordur. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar