Dalgalı piyasalarda öne çıkan fonlar

Yeni yılla birlikte piyasalarda sakinlik yerini harekete bırakmış görünüyor. Yurt dışı piyasalarda Fed’in faiz indirimlerine başlayacağına dair beklenti ve coşku, Fed yetkililerinden gelen açıklamalarla birlikte temkinli iyimserlik mertebesine gerilemiş durumda. Piyasalardaki bu hareketlilik yatırımcıların da dengesini bozabiliyor.

Yılın ilk günlerinde Mart ayında Fed’in faiz indirimlerine başlayacağını fiyatlayan piyasaların güncel beklentisinin Mayıs/Haziran aylarını işaret ettiğini görüyoruz. Dolar endeksi ve ABD tahvillerinde yükseliş ile birlikte hisse senetleri ve altında geri çekilmeyi izliyoruz. Bu da 2023 yılının son döneminde yabancı hisse senedi içerikli fonlara giriş yapmış yatırımcılarda endişe yaratıyor.

Yurt içinde ise Kasım ayı başında BIST100 endeksinden görülen 8500 seviyesinden serbest düşüşün ağırlıklı yabancı yatırımcıların katkısıyla terse döndüğünü söyleyebiliriz. Bu harekete rağmen hisse senedi yatırımcı sayısı azalmaya devam ediyor. Fonlar tarafında ise BIST30/Bankacılık ve iştirak fonlarına girişleri gözlemliyoruz.

Moody’sden gelen kredi not görünüm iyileştirmesi ve bankacılık sektörüne dair olumlu yabancı banka raporları ile BIST100 tekrar 8000 seviyesi üzerinde ve burada tutunmaya çalışıyor. Kısa vadede bu hareketliliği görmekle beraber yurt içi ve yurtdışı piyasalarda uzun vade için beklentilerde temel bir değişiklik henüz yok.

Aracı kurumların 2024 yılı için strateji raporlarını incelediğimizde, yurt dışı piyasalarda Fed’in faiz indirimlerine başlayacağı beklentisi ile riskli varlıklarda pozitif beklenti mevcut Yurt içinde ise enflasyonda düşüş ve artan yabancı ilgisi ile birlikte büyük hisselerde artış bekleniyor.

Ama tabi kısa dönemde veri ve haber akışına göre dalgalanma olacaktır, bu duruma yatırımcıların portföylerini hazırlaması önemli. İşte tam bu noktada fonlar yine imdada yetişiyor. Tek bir varlık sınıfı (altın, hisse, yabancı hisse, eurobond vb.) yatırım yapmak yerine kendi içinde risk derecesine göre portföy oluşturan ve bu portföyü güncel gelişme ve beklentilere göre değiştirebilen fonlara yatırım, özellikle piyasalara yeni olan yatırımcılar için oldukça değerli.

Karma/Değişken/Fon Sepeti Fon türleri içinde belli bir tema/varlığa yatırım içermeyen (unvanından bunu anlamak mümkün) fonlara yatırım yapmak, bu dalgalı dönemde yatırımcıların birikimlerini koruması ve artırması için faydalı olacaktır. Risk tercihine göre temkinli/dengeli ve agresif portföyleri bu fonlar içinde görmek mümkün.

Temkinli içerikte fonlarda %70-80 sabit getirili enstrümanlarla baz getiri oluşturulurken, kalan kısımda riskli varlıklara yatırım yapılarak, düşük riskle mevduat üzeri getiri yaratılması hedefleniyor. Dengeli ve agresif fonlarda ise kademeli olarak risksiz/sabit getirili varlıkların portföydeki payı azalarak, riskli varlıklara daha çok yer veriliyor. Peki bu fonlara yatırım neden önemli?

Çünkü bu fonlar, sürekli piyasaları takip edip, veri ve haber akışına bağlı olarak ne pozisyon almalıyım sorusundan yatırımcıyı kurtarıp risk/getiri beklentisine göre portföylerin uzmanlar tarafından yönetilmesini sağlıyor.

Buna ek olarak çeşitlendirme mantığı ile portföy oluştuğu için bir varlıkta getiri düşerken, diğerinde artış veya sabit kalma, kayıpları azaltabiliyor. Rakamlarla destekleyelim, son 1 yıllık dönemde düşük risk içeren karma/değişken fonlarda ortalama getiri %54, orta riskte %68 ve yüksek riskte %71 olarak gerçekleşmiş görünüyor.

Görüldüğü üzere mevduat ve hatta orta/yüksek riskte enflasyon üzeri getiri sağlanmış. Mevcut piyasa koşulları, birikimleri korumak ve enflasyon üzeri getiri elde etmek isteyen yatırımcılar için oldukça zor. Riski dağıtma prensibi ile yönetilen ve farklı varlıklara yatırımı sağlayan değişken fonlara risk tercihine göre yatırım bu dönem değerli olabilir.