Doğu’nun kraliçesi Antakya...
TOSYÖV, KOSGEB, Kredi Garanti Fonu (KGF), Antakya Ticaret Borsası, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası iş birliği, Denizbank ve KOBİ Efor Çözüm Ortaklığı’nda “KOBİ’lere ve Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları” konulu toplantı geçtiğimiz hafta cuma günü Antakya Ticaret Borsası salonunda gerçekleştirildi.
Programda yer alan panelin moderatörlüğünü yapmak üzere Antakya’daydım.
TOSYÖV Başkanı Ş. Nezih Kuleyin, Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli, Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ve Antakya Vali Yardımcısı Hasan Volkan Köksal’ın konuşmalarından sonra panele geçildi..
Panelde konuşmacı olarak katılan uzmanlar, Girişimcilere ve KOBİ’lerie sağlanan destekler ve finans olanakları konusunda izleyicileri bilgilendirdiler.
Size önce Antakya şehrine ait bilgileri kısaca anımsattıktan sonra, akşam yemeğinde birlikte olduğumuz iş insanlarının yaptıkları değerlendirmeleri buraya taşımak istedim.
Bütün medeniyetlerin, tüm farklı kültürlerin ve inançların bir arada kardeşçe yaşadığı kent Antakya.
Antakya doğumlu ünlü Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus’un “Dünyada hiç bir kent, ne topraklarının bereketi, ne de ticaretteki zenginliği bakımından bu kenti geçemezdi” dediği, Antik Çağ’da “Orientis Apicem Pulcrum” (Doğu’nun Kraliçesi) olarak anılan ve Atatürk’ün ismini verdiği Hatay’ın merkez ilçesi Antakya, bugün Türkiye’deki en kozmopolit yerleşim bölgelerinden biri..
Türkiye ile Suriye arasındaki sınır şehri olmasının ötesinde, toplumsal ve ekonomik düzeyde Suriye ile yoğun bir etkileşim içerisinde olan şehirlerimizden. Nitekim Suriye’deki iç savaşın ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan biri olan sığınmacı-mülteci krizinin de doğrudan Hatay’ın etkilendiği her alanda görülmekte.
Hatay’ın nüfusu Bir milyon 530 bin.
Yaklaşık 500 bin Suriyeli mültecinin sığınmasıyla şehrin nüfusundaki bu artış çok yönlü sıkıntıları doğurmuş.
Bu konuda iş insanların ortak değerlendirmesi özetle şöyle; “Kent içinde yaşayan Suriyeli sığınmacılar, cinsel istismara, güvencesiz ve düşük ücretli çalışmaya, küçük yaşta zorla evlendirilmeye ya da seks işçisi olarak çalışmaya veya suç ekonomisine eklemlenmeye zorlandıkları gibi artık artan bir gerilim ve şiddetle yüz yüzeler. Sığınmacılar kendilerini giderek daha fazla dışlanma, aşağılanma ve güvensizlik altında hissederken Hatay halkının Suriye savaşından ve Suriyeli sığınmacılardan duyduğu hoşnutsuzluğu söylerken, diğer yandan, sağlıklı barınmadan, eğitimden ve insanca yaşamaktan uzak koşullardaki sığınmacılara üzüldüklerini söylüyorlar.
Resmi kaynaklara göre şehirde, eğitim çağında olan 129 bin civarında Suriyeli çocuğun 53 bini eğitim almakta..
Bir başka bilgi de meslek sahibi kişilere ilişkin. Örneğin Hatay’da Suriyeli 200 avukat, hakim, 180 mühendis, 50 diş doktoru bulunuyor.
Sokakları gezerken; Tatlıcı, marketçi, lokantacı, kasap, dönerci, berber, kuyumcu, fırıncılık işleri yapan Suriyeli’leri görebilirsiniz..”
Lojistik sektörüyle uğraşan Ali Bey sektörde yaşanılan sıkıntıları; “Lojistik sektöründe Antakya İstanbul’dan sonra 10 bin TIR’la 2. sırada yer almaktaydı. Ben 30 yıldır lojistik sektöründeyim. Ayda 130 civarında TIR’ı Rusya, Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve Ortadoğu ülkelerine gönderiyordum. Önce Mısır , ardından Suriye ve Irak’ta yaşananlar lojistik sektörünü bitirme noktasına getirdi.
Sadece benim 25 TIR’ım bombalı saldırıya uğradı, taşıdığım yükler yağmalandı..
Sigorta şirketleri ödeme yapmadı. Sonuçta filomu yitirdim. Sektördeki arkadaşlarımızda benzer sorunlarla karşılaştı... Cilvegözü şu günlerde kapalı. İki aydır Musul’a sefer yapılamıyor. Mısır’da yaşanılan sorunlar nedeniyle Süveyş Kanalı yoluyla Ro- Ro ile TIR’ları gönderiyoruz. Bu yol navlun maliyetlerini çok yükseltti ve bunun getirdiği sıkıntılar can sıkıyor. Tarımsal ürünlerimize gelince; Dörtyol, Payas, Erzin narenciye deposu... Rusya’ya narenciye, meyve ve sebze satmamız şart... Rusya pazarı halen açılamadı”sözleriyle sıkıntıları dile getirdi.
TOSYÖV Antakya Destekleme Derneği Başkanı Tahsin Renda ve ATSO Başkanı Hikmet Çinçin de “Bizler vatanımızı bayrağımızı ve şehrimizi seviyoruz. Dünyanın her ülkesinde mutlaka girişimci bir Hataylıya rastlarsınız. Şehrin ekonomisini yeniden canlandırmak ve yatırımcılar için Hatay’ı cazip hale getirmek amacıyla hükümetimiz Doğu ve Güneydoğu’daki teşvik kapsamında yer alan 23 ile bizi de 24. İl olarak alırsa bu sıkıntılardan Hataylı çalışkan girişimcilerimizin çabalarıyla kurtulacağımıza inanıyoruz” diyorlar.
Antakya’dan aktardıklarım özetle bunlar..