Enerji verimliliğinde en az yüzde 30 tasarruf garantili

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Enerji verimliliği herkes için çok önemli… Fakat bu konu da ‘jenerik’leşme tehlikesi içinde olan kavramlardan. Kısaca çok konuşup, az şey yaptığımız alanlardan. Oysa teknolojinin yeni olanaklarıyla artık ‘garanti’li olarak bu konuda netice almak mümkün… Evet enerji komponentleri ve çözümleri şirketi Danimarkalı Danfoos’un Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Levent Taşkın böyle diyor. Endüstriyel tesislerden apartmanlara hatta şehirlerde bile doğru yöntemlerle en az yüzde 30 enerji tasarrufu sağlamak doğru çözüm ve ekipmanlarla mümkün ona göre. Taşkın, “Yaptığımız projelerde en az yüzde 30 enerji tasarrufu garantisi veriyoruz. Bu yatırımların geri dönüşleri 1-2 yıl gibi de kısa bir süre” diyor. Türkiye’nin son çıkardığı yönetmeliklerle bu konuda hızlı yol aldığını vurgulayan Levent Taşkın, kendileri için pazar olarak çok hızlı büyüyen Türkiye’nin, gelecekte de bu konuda bir bölgesel üs olma potansiyeli taşıdığını vurguluyor.

Enerji tasarrufunda ‘garantili’ somut sonuçlara odaklı yaklaşım önemli… Bu bir mucize de değil teknolojiyle bunu başarmak aslında çok da kolay. Önemli olan doğru şekilde bunu başarmak… Tabii işin bu yönüne geleceğim ama öncelikle Danfoss Türkiye, Ortadoğu, Afrika Bölge Başkanı Levent Taşkın’dan şirketlerini ve yaptıkları çalışmaları dinleyelim: “Danfoos 5.5 milyar euro cirolu bir şirket, yaklaşık 18 ülkede 50 üretim tesisi var. Hem ısıtma-soğutma, hem binalar ve endüstriyel tesisler için çözümleri var. Biz cihaz üretmiyoruz, komponent üretiyoruz. Bizim en büyük farkımız bu… Bir sistemin içindeki enerji akışını düzenleyen, otomatik kontrol sistemleri, vanalar aynı zamanda bununla ilgili ekipmanları, yani ısıtma-soğutma sistemlerinin kalbi bunlar aslında. Bütün iyi cihaz markalarında bu ürünler Danfoos’tur… Dünyada bu konuda bir numarayız hem ısıtmaya hem soğutmaya ekipmanlar üretiyoruz. Yine endüstriyel tesislerde motorların verimliliğini sağlayacak, istediği kadar kapasitede devreye girmesini sağlayan sistemler… Bizim ana alanımız enerji tasarruf çözümleri. Var olan tesisler ya da yapılan yeni tesisler… Bunun ölçeği yok… Bir havaalanından, bir şehrin ısıtılmasına ya da soğutulmasına kadar. Kontrol ve tasarruf çözümleri bizim ana işimiz… Bunu da 12 tane bölge tanımı içinde, dünyadaki partnerlerimiz ve kendi şirketlerimiz ile yapıyoruz. Türkiye, Ortadoğu ve Afrika bu bölgelerden bir tanesi… Bölge hem Türkiye’yi, İran’ı, Azerbaycan’ı, Pakistan ve bütün Ortadoğu’yu kapsıyor. Bizim nihai tüketiciye satılan ürünümüz çok az… Burada bizim için projeler, doğru ürün seçimleri, hizmet önemli…”

Yatırım 1-2 yılda dönüyor

Gelelim şu garantili yüzde 30 enerji tasarrufu konusuna… Levent Taşkın şöyle anlatıyor:

“Mevcut binalarda ya da mevcut endüstriyel tesislere de gidiyoruz, ‘şu kısımları düzelttiğinizde, size yüzde 30-40 enerji tasarrufu, buna yapacağınız yatırımı da 1-2 yıl içinde geri alabileceğinizi garanti ediyoruz’ diyoruz ve renovasyon çözümlerimizi sunuyoruz. Ya da aynı prensipler çerçevesinde başından projeler içinde yer alıyoruz. Bunlar bazen kent verimliliği projeleri de olabiliyor. Bir de OEM diyebileceğimiz marka ısıtma-soğutma üreticilerine onların da isteklerine göre komponentler üretiyoruz. Enerjinin pahalanması, petrol krizi, Türkiye dahil pek çok ülkede enerji verimliliğinin önemsenmesi konunun boyutunu önemli hale getiriyor. Şimdilerde enerji kaynağı üreticileri nasıl daha az tüketip çoğunu satarız, ya da bizim gibi yüzde 70 oranında ithal edenler nasıl yapalım da bu enerji maliyetlerini düşürelim arayışındalar. Burada da bizim gibi şirketlerin çözüm önerilerinin önemi büyük… Biz bugün bakanlıklarla ülkenin standartlarının oluşturulması konusuna destek veriyoruz. Bu konuda Danimarka başta olmak üzere Avrupa’da pek çok kuruluşta üye ve danışman olarak görev yaptığımız gibi, dünya örneklerini buraya getiriyoruz. Bazı örnekleri de başka yerlere götürüyoruz. Bakanlıklarla onları görüştürüp bugün var olan ancak kullanılmayan çözümlerin hayata geçirilmesine çalışıyoruz. Bir de bu görevimiz var. Ar-Ge merkezimiz Danimarka, Çin, Hindistan ve Amerika’da var. Türkiye’de ısıtmayla
ilgili iki şirketimiz var. Bunlardan biri ısı eşanjörleri üretiyor. Birinde de merkezi sistemlerde ısı dağılımını ölçen kalorimetreler üretiyoruz. Türkiye’de iki ürün üretiyoruz kısaca…”

Bölge cirosunun 3'te 1'i Türkiye ve İran'dan

Bölgede Türkiye’nin önemine dikkat çeken Danfoos Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Levent Taşkın, gelen cironun nasıl yükseldiğini şöyle anlatıyor:

“Benim de sorumlu olduğum bölgenin yaklaşık üçte bir cirosu Türkiye ve İran’dan geliyor. Bu çok iyi bir rakam bunun 3 nedeni var: Birincisi inşaat sektörü hareketli, ikincisi endüstriyel tesislerde enerji verimliğinin son 5 yıldır öne çıkması. Bir üçüncüsü yeni yapılan binalarda enerji tasarrufuna yönelik ürünlerin kullanılmasına yönelik yönetmeliklerin getirdiği zorunluluklar. Bu da Türkiye’yi bizim için önemli bir pazar yapıyor. Benim bölgeye gidişimde de tabii Türkiye’nin önemli etkisi var. Türkiye hızlı büyüyor, dolayısıyla biz bölgemiz içerisinde Türkiye’ye oldukça önem veriyoruz. Danfoss Türkiye’de DAF ve Sondex satın alımlarını gerçekleştirdik ki bunlar önemli yatırımlar. Bizim şu anda yapmak istediğimiz, Türkiye’deki bütün başarıyı çevre ülkelere taşımak. Büyük potansiyeli olan İran ve Azerbaycan’a bu bilgilerimizle birlikte nasıl bir gelecek kurgulayabiliriz, onun üzerinde çalışıyoruz. Şu anda aldığımız iki şirkette bu üretimi yapıyoruz, geleceğe yönelik planlarımız bulunuyor. Bizim için önemli olan müşterilerin memnuniyeti, mümkün olduğu kadar sektörde en iyi hizmeti veren ve bunu da mümkün olduğu kadar online yapabilen bir yapı olarak örnek olabilmek.”

Şehirde tasarruf binalardan geliyor

Danfoos Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Levent Taşkın, şehirlerde enerji tasarrufuna yönelik de önemi bir pencere açıyor. Taşkın şöyle diyor: “Danfoss olarak, binalar ve binalardan oluşan kasaba ve şehirler için enerji verimliliğine yönelik çözümlerimiz bulunuyor. Genel olarak bir şehrin enerji sarfiyatının yüzde 40’ını binalar oluşturuyor. Aynı zamanda doğaya bırakılan karbondioksit salınımının da yüzde 49’u binalar aracılığıyla gerçekleşiyor. Dolayısıyla binalar bir şehrin içerisindeki en büyük enerji potansiyeli, aynı zamanda da çevreye salınan atık gaz emisyonlarının indirilmesine yönelik en büyük potansiyel konumunda. Bunları kontrol edilebildiğiniz sürece daha sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler elde ediyorsunuz. Mevcut binalarda bugünkü teknolojiler kullanıldığı zaman yaklaşık olarak minimum yüzde 30 seviyesinde enerji tasarrufunun yapılması mümkün durumda. Eğer bu durum bir takım karbonsuz enerji kaynakları, güneş enerjisi, jeotermal enerji ve atık ısılarla birleştirilerek yapılırsa yüzde 30 olan tasarruf oranının yüzde 40 ila 50 oranına kadar çıkma potansiyelinin olduğunu görüyorsunuz. Bu sayede iki şey elde edebiliyorsunuz; birincisi tasarruf, ikincisi ise çevre kirliliğinin azaltılması.”

Bölgesel ısıtma çözümleri

Tesislerde ya da binalardaki tasarrufları bir şehrin bütününe de yaymak mümkün aslında… Fakat bunun için biraz daha geniş kapsamlı düşünmek gerekiyor. Levent Taşkın bunu şöyle anlatıyor: “Şehirlerde tasarruf yapılabilen ve çevre kirliliğinin azaltan tek bir çözüm var, bölgesel ısıtma. Bölgesel ısıtma hem yüzde 30 ila 50 arasında tasarruf sağlıyor hem de karbon emisyonun yüzde 30 ile 40 oranında düşürebiliyor. Bölgesel ısıtmayı yapabilmek için önemli elementlerden bir tanesi şehirlerdeki lokal ısı kaynaklarını kullanmak. Bu kaynaklar nelerdir diye bakacak olursak; bir şehirdeki çimento fabrikası, endüstriyel tesisler, süpermarketler, su arıtma tesisi, enerji santrali ya da jeotermal kaynağı gibi tesislerdir. Bu tesisler enerji üretiyorlar ve ürettikleri enerjiyi içeride kullanıp ısıyı tesisin dışına atıyorlar. Atılan ısı çevrime sokulduğu taktirde kullanım ve ısınma için gerekli olan sıcak su elde edilebiliyor. Bu suyu binalara ısıtma amaçlı verdiğinizde hiç yakıt kullanmadan var olan atık ısıyı kullanarak tasarruf elde edebiliyorsunuz. Var olan binalar daha öncesinde doğalgaz ya da başka bir kaynak kullanıyorsa, bu kullanımı da sonlandırdığı için bu alanda da tasarruf sağlayabiliyorsunuz. Dolayısı ile çift şekilde fayda sağlayabiliyorsunuz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar