“Ezber bozan düzenlemeler” ve yapısal reformlar ..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Başbakan Binali Yıldırım’ın “Ezber bozan düzenlemeler” olarak kamuoyuna sunduğu “Ekonomik Paketi”ni, gazetemizden İbrahim Ekinci arkadaşımız, “Tedbir ve teşvikte sayı 80’i buldu” başlıklı araştırmasıyla pazartesi günü haberleştirmişti.

Pakette nelere yer verildiğini İbrahim Ekinci şu başlıklarda kategorize ediyor:

“7’si yabancı sermaye, 6’sı banka finans, 13’ü yatırımlar, 4’ü şirket kuruluşu, 10’u ihracat, 7’si tarım 4’ü Doğu ve Güneydoğu, 2’si turizm, 11’i vergi, 1’i denizcilik, 1’i Suriyeliler, 7’si iş güvenliği ile çalışma hayatı ve 6’sı karşılıksız çek, iflas erteleme “...

Pakette deyim yerindeyse yok yok..

Teşvik ve destek paketini önemsiyor ve destekliyorum.

Ancak, atılması gereken adımlar yalnız ekonomik konularla sınırlı kalmamalıdır.

Uzun zamandır beklenen Yapısal reformları eş zamanlı gerçekleştiremedikçe geçmiş örneklerde olduğu gibi paketin başarısı sınırlı kalacaktır..

Ekonomiyi yakından ilgilendiren ve etkileyen siyasal sistem, yargı sistemi, eğitim sistemi hep birer yapısal reform alanı olarak kabul ediliyor..

Çeşitli kaynaklardan derlediğim, ekonomistlerin, işdünyasının, reel sektörün ve KOBİ’lerin uzun zamandır beklediği yapısal reformları sıralamam gerekirse;

- Anayasa; Çağdaş dünyaya uygun bir anayasa yapılmalı 

- Hukuk, insan hakları ve demokrasi, (Siyasi Partiler ve Seçim Yasası dahil) alanlarında çağdaş ölçülerde ve normlarda düzenlemeler yapılmalı 

- Ezbere dayalı eğitim sistemi yerine; Bilimsel, sorgulayıcı, analitik düşünmeye yönelik bir eğitim sistemine geçilmeli.

- Liselerde mantık,felsefe, psikoloji, sosyoloji, biyoloji dersleri zorunlu dersler olarak konulmalı. 

- Üniversiteler özerk yapılara dönüştürülmeli, YÖK kaldırılmalı (AK Partiin kuruluş manifestosunda yer almıştı),

- Vergi reformu gerçekleştirilmeli; Özellikle, KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin getirdiği adaletsizliği ortadan kaldırmak amacıyla dolaylı vergilerin ağırlığını dolaysız vergilere kaydırılmalı..

- Kayıt dışılığın önlenmesine yönelik düzenlemeler çıkarılmalı ..

Yapısal reformlar özetle bunlar.. 

Ekonomik paketle, yapısal Reformlar eş zamanlı hayata geçirilmesi halinde alınan ekonomik teşvik ve tedbirlerin uzun soluklu başarısı sağlanmış olacaktır.

Teşvikler ve tedbirler arasında yer almasında yararlı olabileceğini düşündüğüm önerilerimi de sıralamak isterim;

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, büyümenin en az 5 yıl süreyle sürekli olarak yüzde 7 lerde olabilirse Orta gelir ve orta teknoloji tuzağından kurtulmamızın mümkün olacağını unutmamamız gerekiyor.

Bu bağlamda önerilerime gelince; 

- “Orta ve ileri teknoloji kullanan KOBİ’leri 5 yıl süreyle kurumlar vergisinden muaf tutulmalı, 

- Yerli üretimi geliştirme reformu çıkarılmalı,

- TÜBİTAK ve KOSGEB destekli Ar-Ge projelerinin başarıyla tamamlanma sonucu ticarileştirme sürecine giren katma değeri yüksek ürünler “Milli Ürün” tanımlaması olarak kabul edilecek yasal düzenleme yapılmalıdır.

- Ar-Ge sonucu elde edilen ‘Milli Ürün’ün seri üretimi için finansman, yurtiçi ve yurt dışı pazarlarda tanıtımı ve ihracı konularında yeni teşvik destekleri getirilmelidir. 

-  Kamu kurum ve kuruluşlarının (Devlet Malzeme Ofisi, Belediyeler ve belediye ortaklı şirketler) ihalelerinde “Milli Ürün”lere yüzde 25 lik fiyat marjlı alım desteği verilmelidir. 

- KOBİlerin ürettikleri ürünlerinin Süper ve hiper marketlerde satışı konusunda yasal düzenleme yapılmalıdır”,

önerilerim özetle bunlar

Bu noktada 1 Temmuz’da yürürlüğe giren bir uygulamadan deyim yerindeyse “Destek-Köstek “çelişkisine dikkatinizi çekmek istiyorum.

Örneğin, “Esas sermayesi 250 bin TL ve üzeri olduğu halde sözleşmeli avukat bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeyen anonim şirketlere Cumhuriyet Savcısı tarafından, sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, idarî para cezası verilecektir,.

Bir başka örnekte işyerlerinde bir kişi dahi çalıştırsa 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu kapsamında, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda.”

Bir yandan teşvikler çıkarılırken diğer yandan uygulamaya konulan düzenlemelerle KOBİ’lere mali yükler getirecek uygulamalar gözden geçirilmelidir..

Sonuç olarak “Ekonomik Paketi” olumlu karşılamakla birlikte işdünyasının, reel sektörün ve KOBİ’lerin uzun zamandır beklediği yapısal reformların eş zamanlı olarak uygulanması halinde ancak ekonomik paketten hedeflenen sonuçlar yakalanabileceği görüşünde olanlardanım.. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar