Gurbet

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE rkumkale.ymm@gmail.com

Gurbet kelimesi Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer”, olarak tanımlanıyor.

Gurbetçi ise: “Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yaşayan insan.”

Neden gurbetçi; çünkü yeni yaşadığı ortama uyum sağlayamıyor. Çünkü yeni insanlarla tanışamıyor. İçinde bulunduğu ortam ile kaynaşamıyor. Dostluklar kurmuyor, kuramıyor.

Çünkü hâlâ doğup yaşadığı kültürünü arıyor ve onu yaşamaya çabalıyor.

Okumamış, gelişmemiş ve gelişmeyi arzu etmiyor. Geliştiği takdirde içinden çıktığı kendi toplumundan uzaklaşacağını zannediyor. Korkuyor. Bu korkuyu kimse ben korkuyorum diye dillendirmiyor. İçinde hissediyor.

Kendisine öğretilen ve kendi kültürü olarak kabul ettirdikleri ile yetiniyor. Gelişmeye kapalı. Ve kapalı olmayı arzuluyor. Gelişmediği ve gelişmeye kapalı olduğu için korkuyor. Ve bu korku ile gurbetçi olarak yaşıyor. Kendi arzusu ile gurbetçi oluyor.

Seneler önce, Boğaz kenarında birkaç arkadaş yemek yiyoruz. Gecenin ilerlemiş bir vaktinde dostlardan bir tanesi “ah ulan ah, şimdi memlekette olmak vardı” diye, iç geçirdi. Memleketi, Anadolu’nun gelişmemiş bir kasabası idi. Ve Dünyanın en güzel yeri Boğaziçi’nde memleketini arıyordu. Bu hazin tavır hiç aklımdan çıkmadı. O, Dünyanın en güzel yerinde de yaşasa, bir gurbetçi idi.

Gurbetçi, Avrupa’ya da gitse komün hayatı yaşıyor. Ve gelişmiyor. İstanbul’da olup da denizi görmeyen insanların carlığı bu sebepten.

Ankara’da Belediye, Kızılay Meydanı’nda trafik değişsin mi, değişmesin mi diye oylama yaptı.

Otobüslere gurbetçi kadınları doldurup getirdiler. Gazeteci röportaj yapmıştı.

Kadınlar ilk defa Kızılay’a gelmişlerdi. Ve belediye başkanının istediği şekilde oy verdiler.

Sonuç olarak; gurbet duygusunu aşmak için gelişmek şart.

Bu ülkenin her yeri bizim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019