Hisse Senedi Yatırımı Sırları

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Gizmen NALBANTLI- IŞIK FX

Türkiye’de yatırım denince akla ilk gelen enstrümanlardan birinin hisse senedi olduğunu biliyoruz. Peki Hisse senedine yatırım yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Şirketin uzun vadeli büyüme potansiyeli çok önemli. Bunu anlamak için ise gelir tablosu bize en iyi yol gösterici oluyor. Gelir tablosu; işletmenin belirli bir dönem içinde elde ettiği tüm gelirler ile bu gelirleri elde etmek için yaptığı giderleri ve sonucunda oluşan kar ve zararı gösteren mali tablodur. Gelir tablosundan ortaya çıkan rasyolar (oranlar) bize şirketin mali durumu ile ilgili çok önemli bilgiler verir. 

Bir şirketin satışlarının yüksek olması çok kar edeceği anlamına gelmiyor. Şirketin düşük maliyet ile sürdürülebilir rekabet avantajını elde etmiş olması burada oldukça önemli. Bunu görebilmemiz için aşağıdaki oranlar bize yol gösterecek; Brüt kar / Satışlar= Brüt kar marjı=Firmanın rekabet gücü. Eğer bu oran %40’ın üstündeyse firmanın sektöründe rekabet avantajı olduğunu kabul edebiliriz. 

Satış ve reklam giderlerinin brüt kar içindeki payı ne kadar yüksekse şirketin uzun dönemdeki riski artar. Şirket satış ve reklam giderlerini kısmazsa brüt karından yemeğe başlar. Satış ve reklam giderleri / Brüt kar oranının %30’un altında olması mükemmel,%30 ile %80 arasında olması da uzun dönem rekabet avantajı için uygundur. %80 üstü firmalar için büyük risk taşır. Net kar / Satışlar= Net kar marjı. Oranın %20 ve daha fazlası olması gerekir. Örneğin; Satışları 10 milyon olan şirketin, net karı 2 milyon ise oran %20, satışları 100 milyon olan şirketin,net karı 5 milyon ise oran %5’dir. Önemli olan satışların çok olması değil, net karın satışlar içindeki yüzdesidir. 

Hisse başı kar 10 senelik periyotta düzenli bir şekilde artmışsa, uzun dönem yükselen trend içindeyse, firmanın uzun dönem rekabet avantajının yüksek , risk seviyesinin düşük olduğunu söyleyebiliriz. Kar payı getiri oranı = Yıllık Kar payı/ Hisse cari fiyatı 
Gelir tablosunun yanında bilançoya da bakmamız gerekiyor. Bilanço, bir şirketin belirli bir dönemdeki faaliyetleri sonucu, dönem sonunda hazırladığı tablodur. Biz bu tabloda nelere dikkat edeceğiz ona bakalım; 

Dönen varlık firmanın likide en kolay çevrilebilen varlıklarıdır. Firmanın nakde çevrilebilen varlıklarının az olması, günden güne şirketin işletme sermayesinin buharlaşmasına neden olabilir. 

Firmanın satışları ile beraber stoklarını da arttırması, şirketin siparişleri yerine getirebildiğini ve ekonomik durumunun çok iyi olduğunu gösterir. 

Firmalar başka firmaları satın alırken bu işlemi defter değeri üzerinden gerçekleştirirler. Bu değerin üzerindeki miktarlar şerefiye olarak bilançodaki yerini alır. Firmanın şerefiyesi yıllar boyunca düzenli bir şekilde yükseliyorsa, firma alımları devam etmekte ve firmanın ekonomik durumunun iyi olduğunu göstermektedir. Cari oranın normalde 1’den yüksek olması beklenir. Ancak kazanma gücü yüksek olan şirketlere baktığımızda bu oranın 1’in altında olduğunu görüyoruz. Rekabet avantajı yüksek olan firmaların cari oranının 1’in altında olması firmanın borçlarını ödeyemeyeceği anlamına gelmiyor. 
Özetle yatırım yaparken ve bir portföy oluştururken, yukarıdaki oranlara uygun güçlü şirketlere yatırım yaparak uzun vadede iyi getiri sağlanabilir. Bu tarz şirketlere örnek olarak, kendine özgü (ikamesi olmayan) ürünler üreten şirketleri gösterebiliriz. (Coca-Cola, Apple, Microsoft vb)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017