İftariyelik sohbetten notlar...

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Ramazan ayına özgü iftar yemeklerinin güzelliklerinden biri de, "Dostluklar kuruluyor, hasretlikler gideriliyor, güncel yaşanılanlar sohbete dönüşüyor" olması..

Ramazan ayının ilk iftarında, uzun zamandır göremediğim dostlarımla birlikte olmanın mutluluğunu, keyfini yaşamak gerçekten çok hoşmuş.

Birlikte olduklarımın tümü mühendis, çoğunluğu YTÜ mezunları, hepsi imalat sanayinde üretim yapan KOBİ sahipleri. Bazıları okul arkadaşlarım, meslektaşlarım, bir bölümü uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında ülkemizin ekonomisi, istihdamı ve ihracatı için mücadele veren iş yaşamlarında başarıyı yakalayan kişilerdi.

Bir başka tanımlamayla çoğunluğu, 1991'de kurulan KOSİD (Küçük ve Orta Ölçekli, Sanayi İşletmecileri Derneği) üyelerinden oluşmaktaydı..

Uzun yıllardır geleneksel 'çarşamba yemekleri'yle bir araya gelen dostlarımız bu kez "Geleneksel İftar" davetinde bir araya gelmişlerdi. Davetin ev sahipliğini KOSİD'in eski yöneticilerinden değerli dostlarım, Rıdvan Mertöz, Memduh Uz, Gafur Onur ve Yılmaz Kara üstlenmişlerdi.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metal İhracatçıları Birliği İDDMİB Başkanlığı'nı üç yıldır başarıyla sürdüren Rıdvan Mertöz ve Memduh Uz KOSİD'te bir dönem başkanlık yapmışlardı..

Yemek öncesi ve sonrası Rıdvan Mertöz'ün yanısıra çok sayıda arkadaşlarımla özlem giderirken onların işleriyle ilgili sohbet etme olanağını da buldum.

KOSİD'i KOSGEB başkanlığım döneminde yakından tanıma, ortak projeler geliştirme olanağını bulmuştum.

Değerli arkadaşım Rıdvan Mertöz'den desteklerin, teşviklerin hemen hemen yok sayıldığı, zorluklar içinde KOBİ'lerin yaşam kavgası verildiği o yılları kısaca anlatmasını rica ettim..

Öncelikle KOSİD'in öyküyüsüyle anlatmak isterim diyerek sözlerine başlayan Rıdvan Bey; "1991'li yılların başında, YTÜ ve İTÜ'den hocaların desteği ile kuruldu. Hocamız Doğan Özgür'ün katkılarıyla, ülke sorunlarına duyarlı, sosyal sorumluluk bilinci taşıyan Demirkapı, Topçular, Bayrampaşa bölgesindeki küçük sanayiciler ve çoğunluğunu makina mühendisleri, KOBİ'leri birlikte hareket etmeyi hedefleyerek 1991 yılında derneği kurarak faaliyete geçirmişlerdir.

Ülke ekonomisinin omurgasını oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin yanı sıra büyük ve büyüyen şirketlerin, ülkemizin değişken yapılı ve dinamik ekonomisinde kendini geliştirebilmesini ve dış pazarlara açılabilmesini sağlamak için köprü olan KOSİD geliştirdiği projeler, yaptığı başarılı çalışmaları sonucu kamuoyu ve ekonomi çevrelerince de tanınmıştır. Özellikle üyelerinin vasıflarını, sosyal sorumluluklarını ve dayanışma ruhunu geliştirmeye yönelik çalışmaları, yurt içi ve yurt dışı fuar katılımları, iş yeri edinmelerine yönelik hayata geçirdiği projeleri ve düzenli eğitim programlarıyla beğeni kazanmıştır..

KOSGEB'le sizin döneminizde başladığımız çalışmaları 2012 yılına kadar başarıyla sürdürdük. Ar-Ge yapmasını, sürdürebilir rekabet kavramını, markalaşmanın önemini öğrendik ve bu bağlamda bir çok projeyi yaşama geçirdik.

KOSİD olarak projelerimiz ve çalışmalarımız sadece üyelerimizle sınırlı kalmamış ekonomik, sosyal ve kültürel alanda Türkiye'nin gelişmesine katkıda bulunmuştur.

KOSİD misyonunu tamamladığı, kurulma amaçlarını başarıyla gerçekleştirdiği inancı 2012 yılında yapılan genel kurulda derneğin kapatılması kararlaştırılmıştır. Arkadaşlarımız, derneğimizde başarılarla dolu 22 yılda edindiği deneyimler, kazandıkları vizyonlarla en az 5 sektör derneğinin kurulmasında öncülük görevlerini üstlenmişlerdir."

Benim de çalışmalarına tanık olduğum, katkıda bulunmaya çalıştığım KOSİD'in öyküsünü Rıdvan bey bu sözleriyle anlatırken heyecanını gizleyememişti. Özlem giderdiğim diğer arkadaşlarımızla sohbetimizin ortak paydasını, "Güncel sorun kıdem tazminatları ve 15 Temmuz hain FETÖ terör örgütünün kalkışma sonrası, Suriye ve bölgede yaşanılan terör ve Avrupa ülkelerindeki tutarsızlıkların ekonomiye yansımaları" oluşturmuştu.

Hükümetimizin teşvik ve destek politikaları, KGF destekleri, TBMM'de görüşülmekte olan "Üretim Reform Paketi"nde yer alan teşvikler ve destek politikaları umut veriyor.

Sorun olarak ta; "Yapısal reformlar, Faiz oranlarının yüksekliği, tahsilatta yaşanılanlar , mesleki eğitimdeki aksaklıklar, nitelikli eleman bulamama, bürokrasinin yoğunluğu, enerji ve yakıt giderlerinin pahalılığı" dile getirildi.

Dostlarımızla sohbeti sonlandırırken ortak kararımız "yaşanılan sıkıntılar nedeniyle karamsarlığa kapılmadan ülkemizin ekonomisini daha da güçlendirmek için daha çok yatırım, daha çok istihdam" oldu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar