‘İnşaat yönetmeliklerle yürüyor artık temel bir ‘yapı yasası’ şart’

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Yapıların sürdürülebilirliği, akıllı binalar ve kentler, yapıda inovasyon, çevresel faktörler… Dünyanın konuştuğu bu konularda çok hızlı ilerlediğimiz söylenemez, oysa başta Avrupa, bu konularda önemli adımlar attı. O nedenle uluslararası taahhüt sektöründen, malzeme üretimine rekabetimizi de etkiler hale geldi. İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, 13-15 Ekim’de düzenleyecekleri SBE16 İSTANBUL, Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferansı (The Sustainable Built Environment Conference) ana konusunun bunlar olduğunu belirtiyor. Sektörün dönüşümünün sağlaması için kamunun etkin olması ve yönetmeliklerle idare edilen sektörün bir yasa altına alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Hinginar ile tüm bu konuları konuştuk…

İnşaat sektörü Türkiye’de 36 sektörü direkt, 250’ye yakın alanı da dolaylı etkiliyor. İşte inşaatı çevreleyen bu ekosistemin büyük bölümünü İMSAD (İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği) bir çatı örgüt olarak kapsıyor. İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar 1984 yılında kurulan derneğin, 81 büyük üretici ve 31 dernek üyesiyle sektörün yüzde 75’ini temsil ettiğini belirtiyor. Sektörün ihracat hacmi de aslında çok yüksek. 2014’te 21.3 milyar dolarla otomotiv ile başa baş gelmiş… Daha sonra özellikle çevre ülkelerde yaşanan gelişmelerle bu rakam, 20 milyar dolarlara gerilemiş. Sürdürülebilirlik, akıllı binalar ve kentler, yapıda inovasyon dünyada yeni üretim biçimleri olarak öne çıkıyor ve o yüzden çok önemli… Bu sektörlerde rekabet gücünün korunması için, Türkiye’nin de üretimde ve prensiplerde gelişimi sağlaması gerekiyor. Bunun için de ilk adımların kuşkusuz Türkiye’de atılması gerekiyor. Fethi Hinginar, bu nedenle son 6 yıldır yaptıkları İnşaatta Kalite Zirvesi’ni bu yıl uluslararası bir konferans zincirinin parçası haline getirdiklerini ve ana konularının sürdürülebilirlik, akıllı kentler ve yapılarda inovasyon olduğuna dikkat çekiyor. Tabii konuştuğumuz konular da bunun çevresinde şekillendi… 

Türkiye’nin gündemine oturmadı

Konferansta işlenen konuların önemine dikkat çeken İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, devletin buradaki rolüne de işaret ediyor: “Konferansta, Türkiye’nin gündemine henüz sağlıklı bir biçimde oturmayan, binalarda sürdürülebilirlik ve akıllı şehirler, yapı sektöründe inovasyon konularını etkin şekilde tartıştırmak istiyoruz. Akıllı binalar ve akıllı şehirlerin entegrasyonu da tartışılacak. Bu konular Türkiye’de yeterince ele alınmıyor. Devletin bu konularda belli bir standardı olması gerekiyor. Belli bir belediye örneğin yapıyor ve orada kalıyor. Yerel kalıyor ve tam ciddi bir destek alamıyor ve yaygınlaşamıyor. Biz bunun için bir platform oluşturmak istiyoruz.”
Ben konuyu hemen yapı sektörüne getiriyorum… Peki, “Yapı sektörü sürdürülebilirlik konusunda dönüşüme ne kadar yakın? Hinginar şöyle diyor: “Sorun aslında orada,
sadece malzeme üretimiyle bitmiyor. Bu işin kamu ayağı çok önemli, şehir planlamasından başlayıp, yapı ruhsatlarında belirlenecek kriterlerin doğru belirlenmesine kadar gidiyor. Bütün bunları bir araya getirmediğiniz sürece başarılı olamazsınız, sadece bireysel bir akıllı bina yapmak bu sorunu çözmüyor. Bununla ilgili çok büyük bir altyapı çalışması yapılması lazım ve bunun için sadece inşaat malzemeleri değil, mimar, mühendis ve taahhüt sektörünün içinde olacağı bir yapı oluşturmak gerekiyor. Burada kamunun hem şehir planlaması, hem uygulaması ile ilgili yapının yasal alt yapısının tamamlanması ile ilgili ve sonrasında denetimiyle ilgili bir süreç oluşturması gerekiyor.”

‘Yapı Yasası oluşturmak şart oldu’

İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, burada nasıl ilerlenmesi gerektiği ile ilgili şunları söylüyor:

“Bizim dile getirdiğimiz önemli bir konu var. Türkiye’de bir yapı yasası yok. Yapılarla ilgili pek çok yönetmelik var. Üzerinde durduğumuz bir deprem yönetmeliği var. Yangın yönetmeliği var. Isı yalıtım yönetmeliği var. Ama bunların birbiriyle uyumunu sağlayacak, bunların altında yer almayan diğer açık noktaları da kapsayacak, komple bir yapı yasamız yok. Biz Türkiye İMSAD olarak buna da dikkat çekiyoruz. Türkiye’nin sağlıklı ve işlerliği olan bir yapı yasasına ihtiyacı var. Bugün kentsel dönüşümü hepimiz izliyoruz. Kentsel dönüşüm çok doğru bir konu ancak yasal altyapısı tam ve doğru olarak oluşturulmadığı için, birçok yerde aksamalar ortaya çıkıyor. Kalite sorunları ortaya çıkıyor, mimar, mühendis baskısı sağlanamadığı için sadece binayı yok edip yerine daha büyük yoğunlukla yenisini yapıyoruz… Belki binayı depreme karşı daha güvenli hale getiriyorsunuz ama diğer açılardan ele almadığınız zaman, bundan 20-30 yıl sonrasındaki süreçteki gereksinimleri hesap etmediğiniz zaman sağlıklı bir yapı oluşmuyor. O yüzden de örneğin şunu söylüyoruz. Bugün biz kentsel dönüşüme önem veriyoruz ve destekliyoruz. Ama bunu sağlıklı bir biçimde yapmazsak 30 yıl sonra, Türkiye yeniden kentsel dönüşümü gündeme almak zorunda kalır.”

‘Rekabet etmek güçleşiyor’

İMSAD Başkanı Fethi Hinginar rekabet için kritik noktaları da şöyle özetliyor: “Sürdürülebilirlik ve yapıların dönüşümünü de gerçekleştirmek için böyle bir yasa içine sokacaksınız. Bunun başka bir yolu yok… Yasayla düzenlemeleri belli bir çerçeveye oturmadığınız zaman, herkes kendi bildiği şekilde üretimlerini yaptığı zaman sürdürülebilirlikten de sağlıklı bir yapıdan da söz edebilmek mümkün değil… Dünyada yeni üretim biçimleri ve standartlar var. Sürdürülebilirlik bunun başında geliyor. Buna göre üretim yapılamadığı zaman ihracat ve bu pazarlarda hem malzeme hem de taahhüt şirketi olarak yer almak zorlaşıyor. Sürdürülebilirliği bir politika olarak el almak Türkiye’nin iyi konumda olduğu bu sektörlerdeki rekabet gücünü artırır. Biz bunu olabildiğince vurgulamaya çalışıyoruz. Türkiye’nin potansiyeli ve katma değerine baktığınız zaman inanılmaz fırsatlar var önünde.”

Sanayi 4.0’a göre üretim yapmak…

Tabii gelişen teknolojilerin yarattığı sanayi 4.0 gelecek için çok önemli… En kısa zamanda inşaat gibi Türkiye’nin en önemli sektörünün de buna uyum sağlaması gerekiyor. Fethi Hinginar bunu şöyle aktarıyor: “Şimdi biz neredeyiz diye baktığınız zaman biz tabii bunun çok gerisindeyiz. Bizim de inovasyona dönük çalışmalarımızın artırılması için Türkiye’de bu konuların daha çok konuşulması daha çok uygulanıyor olması gerekiyor. Yoksa Türkiye’nin kendi içinde geride kalmasının yanında o pazarlara yönelik ürün üretilememesi nedeniyle, ihracat potansiyelimiz de düşecek… Bizim bunları, düşünür, ister hatta zorlar hale gelmemiz gerekiyor. İMSAD olarak düşüncemiz sürdürülebilirliğe yatırım yapmazsak sağlıklı bir gelişme gösteremeyiz, rekabetteki gücümüzü de kaybederiz. Şu anda 20 milyar dolar civarında bir ihracatımız var. Bölgedeki gelişmeler nedeniyle bu biraz düştü fakat yukarıya çıkma potansiyeli çok daha yüksek… Bu konu taahhüt şirketlerinin işlerinin de geleceğini etkileyecek bir durum… İnşaat sektörüne üretim yapan kuruluşların mutlaka sanayi 4.0 dönüşümünü sağlaması lazım. Üretilen malzemelerin yeni koşullara göre geliştirilmesi gerekiyor. Bugün öyle teknolojiler ve yenilikler uygulanıyor… Geçtiğimiz günlerde Avrupa’da gördüm, cepheye dönüşen camların aynı zamanda elektrik enerji üretilebilmesi söz konusu artık. Bu sadece cam ve bunun gibi pek çok malzeme yapıyoruz. Müteahhitlik sektöründe yine kamu devreye giriyor. Bu tür kriterlerin isteniyor olması gerekiyor ki bir dönüşüm sağlanabilsin…”

SBE16 İstanbuk Konferansı 13-15 Ekim'de

İMSAD’ın düzenlediği konferans bu yıl ilk defa uluslararası bir boyut kazanıyor. İMSAD Başkanı Fethi Hinginar şu bilgileri veriyor: “Biz her sene ‘İnşaatta Kalite Zirvesi’ adı altında yıllık büyük bir etkinlik yapıyorduk. Yaklaşık her yıl buna 500 kişi katılıyor. Geçtiğimiz yıl Enerji Bakanlığı’nın da yönlendirmesiyle dünyadaki önemli bir konferans zincirinin Türkiye’ye getirilmesine karar verdik. Bu dünyanın 50 ülkesinde, 2000 yılından beri her yıl yapılan Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferansı (The Sustainable Built Environment Conference) Özellikle son yıllarda hızla gelişen akıllı şehirler ve sürdürülebilir yapılar konusunu bütün dünya artık dile getiriliyor. Bizde geçen sene bu konferans ile ilgili temasa geçtik ve Türkiye’de bu konferansın yapılması konusunda ikna ettik 13-15 Ekim tarihleri arasında bu konferansı düzenleyeceğiz. SBE16-İstanbul uluslararası bir konferans olarak düzenleniyor. Darbe girişiminin ardından yabancı konuklarımızın da gelmesi için 400 kuruluşa mektup yazdık. Duruşumuzu anlattık, konuşmacılarla birebir temasa geçerek ikna ettik. Şimdi büyük çoğunluğu geliyor.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar