Kaçan uykular

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Nobel ödüllü Robert Shiller, Temmuz’da katıldığı bir TV programında, ABD borsalarının ulaştığı rekor seviyeler ve volatilite göstergelerinin tarihi düşük seviyelerinde olmasının “fırtınadan önceki sessizlik" olabileceğini ve bunun uykularını kaçırdığını ifade etmişti.

Shiller’in oluşturduğu ve CAPE olarak bilinen endekse göre fiyat/kazanç oranı son on sene içinde 30'un üstünde bulunuyordu. Bundan önceki daha yüksek seviyeler ise Büyük Buhran'ın hemen öncesi olan 1929 senesi, 1997 yılının ortaları ve 2001 yılının ortaları arasındaydı.

Bir boğa piyasasının ne zaman sonlanacağını öngörmek imkansıza yakındır. Özellikle mekanik diyebileceğimiz stratejilerin ağırlık kazandığı piyasa ortamlarında trend takipçisi olarak nitelendirebileceğimiz stratejilerin domine etmesi olası. Dolayısıyla bu tip ortamlarda özellikle soğukkanlı, disiplinli ve mevcut trendlerin farkında olarak ilerlemek tercih edilebilir.

Trend ve momentum önemli olsa da içinde bulunulan ortamın risk derecesi de önemli. Bu kısmen subjektif bir değerlendirme olsa da izlenebilecek bazı parametreler söz konusu. Bu parametreler, ABD piyasaları için daha geniş olsa da diğer piyasalar için de anlamlı mesajlar verebilir.

Vix endeksi geçtiğimiz 20 yıl boyunca, toplamda sadece 21 gün, 10'un altına düşmüştü. Bu 21 günün, 13'ünün son iki ayda gerçekleşmiş olması dikkat çekici. Günümüzde birçok jeostratejik gelişmenin yaşandığı dünya, merkez bankalarının politika değişikliğine gitmeye hazırlandığı bir zamanda piyasalar için gittikçe daha güvenli bir yer haline mi geliyor? Belki de Prof. Shiller boş yere evhamlanıyor?

İşin içine değerlemeyi de kattığımızda, örneğin S&P 500 endeksinin F/K oranının Vix’e oranında 1993’den beri en yüksek seviyede.

Yine ABD’de gerek kurumsal gerekse bireysel yatırımcıların nakit oranlarına baktığımızda ise, bazı kaynaklara göre, tarihi düşük seviyelerde olduğunu fark ediyoruz. .

Dokuz ayı aşkın süredir ABD endekslerinin herhangi biri bile yüzde 5 veya daha fazla bir düşüşü görmedi. Bu 1996'dan bu yana en uzun süre anlamına geliyor.

Düşük volatilite veya yukarıda bahsettiklerimiz, başlı başına sorun teşkil edebilecek birçok şeyi akıllara getirmeyebilir. . Fakat finans tarihine göre borç, likidite ve güven, oluşabilecek çalkantıları çarpan etkisiyle büyütebiliyor. Dolayısıyla sistemdeki borç ve likidite şartlarını da anlamaya çalışmak gerekiyor. Zamanlaması belirsiz olsa da piyasalarda yaşanması muhtemel bir sonraki çalkantının odağında ise kullanılan bazı enstrümanlar, örneğin ETF’ler bulunabilir. Bu enstrümanların likiditesi stres durumunda hızla azalabiliyor.

Geceleri yaşadığım uyku sorununun İstanbul sıcakları ile ilgili olduğunu sanıyordum. Ancak şimdi düşünüyorum da belki de bilinçaltım yukarıda bahsettiğimiz konular ile meşguldür.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019