Robotlar işimizi elimizden alabilir mi?

Mustafa MERTCAN
Mustafa MERTCAN Gelecekten Haber mustafa.mertcan@dunya.com

Çin’de yazılmış ‘Lie Zi’ yazmalarının, tarihteki en eski kayıtlardan biri olduğunu biliyoruz. Yazmalar, M.Ö. 1000 yılında Zhou Kralı Mu’ya hediye edilen insansı bir mankenden bahseder. Lie Zie ve tarihi diğer eserlere baktığımızda görüyoruz ki; insanlık, kendi yerine çalışacak birini ya da bir makineyi yaşamının her döneminde aramıştır. Her ne kadar toplayıcılık, avcılık gibi geçmişimiz olsa da yerimizde oturmak yerine ev işleri yapmayı, bulaşık yıkamayı -çok nadir kişiler hariç- severek yapan pek yoktur.

Robotlar kimlerin işini elinden alacak?

Robotların çağı gümbür gümbür gelirken yanıtlanmayı bekleyen veya tartışılan sorulardan en önemlisi: Robotlar, işimizi elimizden alacaklar mı? Evet, birçok meslek erbabının işini ellerinden alacaklar. Özellikle emek yoğun işlerin hiçbiri kalmayacak diyebiliriz ancak işini iyi yapan insanlara her zaman ihtiyaç olacaktır; çünkü birilerinin, robotlara işi nasıl yapacağını öğretmesi gerek.

6 Aralık 2022 tarihinde köşemde yazdığım ‘Yapay Zekâ ile Dönüşen Sektörler: Sağlık ve Hukuk’ isimli yazıda, yapay zekanın sektörlere etkilerinin nasıl olabileceğinden bahsetmiştim. Son hızla yaklaşan teknolojinin önünde hiçbir set duramayacaktır, burada önemli olan bu duruma uyum sağlayarak insanın etkisini ve faydasını artırmak olacaktır.

Ayrıca bu robotlar bizi eve bir anda göndermeyecek. Öncelikle ‘Cobot’ dediğimiz collaborative robotlar, yani insanlarla beraber etkileşim içinde çalışabilen robotlar hayatımıza girecekler. Ardından yapay zekâ ile kendi kendilerine her şeyi öğrenip bizim yerimize çözüm üretmeye başlayacaklar.

Korkmalı mıyız?

Peki, sizce bundan korkacak ne var? İnsanlık tarihi boyunca yeni teknoloji ve gelişmelerden her zaman deli gibi korkan birileri olmuş: ateşten korkan, tekerlekten korkan,  matbaadan korkan, televizyondan korkan, internetten korkan, milenyumdan korkan… Korktuklarımızı sayacak olsak sayfalar yetmez. 

Şurası kesin, insanlık tarihinin en hızlı bilgi üretildiği ve kaydedildiği dönemindeyiz. Bunun bir fırsat olduğunu görmemiz gerekir. Basit bir örnekleme yapacak olursak, yapay zekadan en fazla etkilenebilecek mesleklerin başında mühendislik ve tıp gibi yapay zekânın kolay taklit edebileceği meslekler gelebilir. Milyonlarca verinin içerisinden çok daha hızlı ve doğru sonuca, birkaç saniyede yapay zekâ sayesinde ulaşılabilir. Yanılma riskinin insana göre çok daha az olacağını söyleyebiliriz. İnsan varlığının en önemlisi olduğunu düşünürsek tabi ki yapay zekâ burada kesinlikle işi devralmalı diyebiliriz. Peki, bu geçiş bir günde mi olacak? Tabi ki hayır. Mesele şu: “On yıllar içerisinde gerçekleşecek bu yapay zekâ devrimini yok mu sayacağız, yoksa devrimin bir parçası mı olacağız?”

Ben şahsım adına bu devrimin bir parçası olmayı ve gelmekte olandan korkmadan, doğru adımları atarak ülkemiz adına teknolojiyi en iyi şekilde kullanmayı tercih ederim.

İnsan hatalarını en aza indirmenin yolu: Robotlar ve Yapay Zekâ

Yine başka bir açıdan bakacak olursak: TÜİK verilerine göre 2020 yılında ülkemizde 150 binin üzerinde ölümlü, yaralanmalı kaza meydana gelmiş. Bu kazalarda vefat eden vatandaşlarımızın sayısı yaklaşık 5 bin kişi. Kazaya neden olan kusurlar içerisinde, sürücü kusurları %88,3. Bu veriler ışığında otonom sürüş teknolojileri, insan hatalarından kurtulmamızın en iyi yolu gibi görünüyor. Elbette sürücüsüz teknolojilere geçiş sürecinde birçok sorun yaşanacak. Özellikle 5G veya daha üstü bir iletişim aracı olmadan tam otonom araçları yollarda görmemiz pek mümkün değil. Hâlihazırda otonom araç ve sürüş teknolojileri üzerine standartlar halen belirlenmeye devam ediyor.

Dünya üzerinde 14 milyon fabrikada, her gün yüzbinlerce iş kazası oluyor. Maalesef bu kazalardan en çok robotların yaptıkları haber değeri taşıyor. Bu sebeple yapay zekâ en iyi formuna kavuşmadan, otonom araçları %100 performansla çalışır şekilde göremeyeceğiz ama mükemmel çalışan otonom araçları, uzak olmayan bir gelecekte yollarda göreceğimizi garanti edebilirim.

İnsanın daha az olduğu her ortamda, daha az sorunla karşılaşılır. Zira insan, anlık duygu değişimleri ve fiziksel güç problemleri yaşayabilirken robotlar için böyle bir durum söz konusu değildir. Robotlar arızalanmadan önce size bununla ilgili bilgi verir, böylece olası kazaların önüne daha hızlı geçilebilir.

Korkunun ecele faydası yok. Robotların zamanı gelecek ve birçok mesleği elimizden alacaklar. Meseleyi şöyle özetleyeyim: Biz onlarla uyum içinde yaşayıp kendimizi yeni mesleklere ve alanlara yönlendirebilecek miyiz? Yoksa vah vah başımıza gelenler diye ağlayacak mıyız?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2022’nin hataları 04 Ocak 2023