Siz hâlâ onlara mobilyacı mı diyorsunuz!

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Doğanlar Ailesi, Çanakkale Biga’dan çıkan bir başarı öyküsü… 1972 yılında mobilyacılık sektörüne giren ailenin fokusunda, 3 yıl öncesine kadar sadece Doğtaş markası ve mobilya vardı. Kelebek Mobilya’nın satın alınmasından sonra ölçek olarak Boydak Ailesi’nin ardından, Türkiye’nin ikinci büyük mobilya yatırımcısı konumuna geldi. Marka sıralamasında da Doğtaş olarak üçüncü sırada. Son yıllarda mobilyada yaptığı atağı, tasarımlarındaki devrime borçlu… Yeni tasarım hattını Doğtaş Exclusive olarak tüm Türkiye’ye yaydı… Dünyadaki trendi iyi yakaladılar. İyi tasarım olmadan adım atmak artık çok zor… 

Doğtaş ve Kelebek Mobilya’da fabrika içindeki tasarım merkezlerini, Acıbadem’de kurdukları yeni Ar-Ge merkezlerine taşıdılar. Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, “Burada daha çok piyasanın içinde olalım istedik… Hayatın içinde olsunlar istedik. Onlara olanaklar yaratalım istedik. Bunu gerçekleştirdik” diyor.

Sadece mobilyacı değiller 
Mobilyada ilerlerken grup son 3 yıl içerisinde hızlı bir dönüşüm gerçekleştirdi. Artık onlara sadece mobilyacı demek yeterli değil. Bu dönüşümü başarmak ve grubu kısa sürede farklı iş gruplarında da aktif hale getirmek önemli bir kararlılık gerektiriyor. Bu dönüşümü Davut Doğan şöyle aktarıyor: 

“Mobilyada 2022 yılına kadar bir üçüncü markayı alarak sektör liderliğini hedefliyoruz. 2022, bizim 50’nci yılımız… Ancak, buradaki büyüme sınırlı olacak… Doğanlar Yatırım Holding’de 6 kardeş var. 8 tane de üçüncü kuşak geliyor. Hem ilgilenecek adam var hem de sektör çeşitlemesi yapmak gerekiyor. Şu anda hedefimizde 4 ana sektör var. Bu sektörleri başkanlıklar adı altında, kardeşlerimle paylaşmış durumdayız. Bunlardan mobilyaya bir kardeşimiz bakıyor ikinci sırada enerji sektörümüz var. Üçüncü sırada inşaat. Son olarak gıda sektöründe girişimlerimiz oldu. Ben de artık holdingin yönetim kurulu başkanıyım.”

Enerjide hedef ilk 10 
“Enerjide de Türkiye’de ilk 10 arasında olmayı hedefliyoruz. Orada dev yatırımcılar, Enka gibi Sabancı, Borusan gibi firmalarla birlikte ilk 10’da olmayı hedefliyoruz” diyor Doğan. Hedef iddialı ama herkes de enerjiye giriyor. Yani sektör acaba cazibesini yitirmedi mi? Açıkçası benim endişelerim var. Davut Doğan, düşüncesini şöyle aktarıyor: 

“Tabii üst üste yatırımların ardından sektör eski cazibesini kaybedebilir. Fakat Türkiye’nin büyüme potansiyelini yakalaması durumunda bu yatırımlar gerekli olacaktır. Baktığınızda Türkiye’nin yüzde 2-3 değil, yüzde 6-7’ler düzeyinde büyümesi gerekiyor. Bu gerçek potansiyel gerçekleşirse o zaman enerji ihtiyacımız da ona göre çok yüksek olacaktır. Türkiye’nin iş yaratabilmesi ve ileriye gidebilmesi için buna ihtiyacı var. Yüzde 1’lik bir eksik büyüme 100 binden fazla işsiz yaratıyor.”

HES, güneş ve rüzgar
Kendi yatırım planlarını ise şöyle anlatıyor: “Enerjide şu anda Erzurum İspir’de bir hidroelektrik santralimiz var. 1.5 yıl önce elektrik üretmeye başladık. Onun ürettiği elektriği bizim Doğankent isimli elektrik satış şirketimiz ile perakende olarak satışını yapıyoruz. 2016 yılında Ordu’daki hidroelektrik santralimiz faaliyete geçiyor. Biri Ağrı, biri Bitlis’te olmak üzere yatırım planımız var ve burada çözüm sürecini bekliyoruz. Elimizde lisanlar var. 50 milyon dolara ulaşan bir yatırım yapacağız. İki ay önce güneş santralleri dediğimiz, GES’lerde devletin açmış olduğu ihalede, en yüksek katkı payını vererek, Niğde ve Kahramanmaraş ihalelerini bizim enerji grubumuz kazandı. Bunlar da yaklaşık 100 milyon liralık bir yatırım. Burada 40 milyon liralık devlete de bir katkı payı ödüyoruz.”

Yabancı ortaklar var hep
Grup strateji olarak hep enerji ve diğer projelerde özellikle yabancı ortaklarla ilerlemeyi tercih ediyor. Doğan da “Rüzgarda Denizli ve Çanakkale’de santrallerin kurulumunu gerçekleştireceğiz. HES projelerini Hollandalı bir grup ile yapıyoruz. Rüzgarı ABD’lilerle çalışıyoruz. Güneşte ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor. Termikte de Karabiga’da 600x2 Megawattlık bir yatırımımız olacak. Bu yatırımımızda da ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor. Enerjide bütün bu yatırımızla birlikte 4 yılın sonunda yaklaşık 2 bin Megawattlık bir enerji portföyüne ulaşmayı hedefliyoruz” sözleriyle bu alandaki yatırım planlarını anlatıyor.

İnşaat ve gıda da olacak
Grubun diğer belirlediği alanlardan biri de inşaat ve gıda… Gıdayı aslında “Kufta” restoranlarıyla görmüştüm. Biga Köftesi diye lanse ediyorlar. Davut Doğan, “Bu işe aslında bir sosyal sorumluluk, yöremize katkı diye başladık ama bugün 50 restorana tedarik sağlayacak bir tesis kurduk. 7 mağazamız var. Bu yıl 15’e çıkacağız, kısa sürede 100 restorana kadar çıkmayı hedefliyoruz” diyor. Gıdadan girdim ama aslında enerjiden sonra üçüncü sektör; inşaat… Doğan bu alandaki hedeflerini de şu sözlerle aktarıyor: “İnşaatlarda fırsatlar görüyoruz, Çanakkale’de bizim bir TroyPark AVM’miz vardı. İnşaat şirketimiz burayı ve birkaç işi yaparak tecrübe edindi… Şimdi birkaç projemiz var. Senegal’de bir devlet projesi aldık, yakın zamanda başlayacağız. Senegal’de bir lojistik merkezi yapacağız. Afrika’da başka projelere de bakıyoruz. Bunu bize getiren firma ile de ortaklık yaptık. Yüzde 50 yüzde 50… Kentsel dönüşümde de İstanbul’da fırsatlar olduğunu görüyoruz. Yenibosna’da 15 bin metrekarelik bir alanı aldık… Mayıs 2016’da açık bir AVM ve rezidans yapmayı planlıyoruz... Buradan yaklaşık 200 milyon dolarlık bir satış geliri hedefliyoruz. Katma değerli projeler yapmayı planlıyoruz.” Kısaca inşaatta da aslında oldukça ilerlemişler. 

‘Mobilyada sıkıntı var’

“Mobilya sektöründe özellik bu çatışmalardan dolayı büyük sıkıntılarımız var. Son 10 yıldır sektör ilk defa bu yıl ilk çeyrekte küçüldü. Suriye, Mısır, Libya gibi pazarlar Türkiye’nin ihracatında ilk 5’e giren ülkelerdi… Şimdi neredeyse tüm bu ülkelerde sıkıntılar var. Irak’ta var, İran’da da sıkıntılar vardı. Şimdi bu pazar açılıyor, belki büyük fırsatlar çıkabilir. Türkiye’de 63 bin üretici var. Bu tabii markalı şirketler için, haksız rekabet yaratan bir ortam doğuruyor. 2001 yılında MOSDER’i (Mobilya Sanayicileri Derneği) kurduğumuz zaman, Türkiye’nin en büyük 11 markasını çağırmıştık.  Bugün geldiğimiz noktada, 11 markadan 2’si sektörden çekildi, 4 marka ise pazarda geriledi. 2 yeni marka sonradan girmiş, bunlardan biri kısa sürede çıkmış.”
 

GELECEĞİN DOĞTAŞ’I

SIRALAMA: 2022 yılında Türkiye’nin 50 büyük ailesi arasında yer almak.
BÜYÜKLÜK: 3 milyar dolarlık bir portföy büyüklüğüne ulaşmak. 
SEKTÖR DAĞILIMI: Toplam gelirin 2 milyar doları enerji, 500 milyon doları mobilya, 400 milyon doları inşaat, 100 milyon doları gıdadan gelecek. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar