Tatko Lastik, Türkiye’nin en büyük ‘lastikçi’si oldu

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Tatko, 1927 yılında Yalman Ailesi tarafından kurulmuş, Cumhuriyet ile neredeyse yaşıt, Türkiye iş dünyası ve ekonomi tarihi içinde önemli bir şirket… Lastik alanında, 1991 yılında işadamı Vedat Özçelik’in katılımıyla hızlı bir yol almış. İlk şirketin ardından, lastikte kamyondan iş makinelerine kurumsal her alana yönelik bir şirket kurulmuş. Şimdi tüm bunlar Tatko Lastik altında birleştirilerek 25. yılını kutluyor. Son kurulan çok markalı, Lastik Park Servis ve Dağıtım şirketi ile birlikte Tatko Lastik yüzde 10 pazar payına ulaşarak, geleneksel deyimle Türkiye’nin en büyük ‘lastikçi’si olmuş.

Sohbetimizi ağırlıkla Vedat Özçelik ile yapıyoruz ama Alp Yalman da masamızda oturuyor. Bir dönemin nazik, prensiplerine bağlı, girişimci öncü işadamı neslinin temsilcisi… Özçelik ise girişimci kimliği, lastik pazarındaki uzmanlığıyla Yalman Ailesi ile neredeyse 25 yıla dayanan bir birlikteliği, dostluğu korumuş ve ‘lastik’ konusunda çok ön plana çıkmayan bir başarı hikayesi yazmış. Tatko Lastik, Lastik Park markasıyla Türkiye’de lastikte çok markalı uçtan uca servis, satış, bayi zincirini kuran tek şirket konumunda. Dünyada bu konuda hızlı gelişmeler var. Bizde ise hâlâ geleneksel yapılar korunuyor. Bunları Vedat Özçelik’ten dinleyeceğiz ama kısa bir özet yapayım. Yalman Ailesi ile Veda Özçelik’in yolları 1991 yılında kesişmiş… O güne kadar aile tek başına yoluna devam ederken, Özçelik o yıllarda Goodyear’daki yöneticilik görevinden ayrılıp, 300 bin dolar sermaye ve Tatko T.A.Ş’nin yüzde 51 ortaklığı ile kurduğu Tatkap Lastik Sanayi ile sektörde farklı yatırımlara yönelmiş. Tatkap’ı iş makinesi lastiği dalında kurulan Tatko İş Makinası Lastikleri, binek otomotiv lastikleriyle ilgili Sertaş Lastik ve kaplama malzemeleriyle ilgili Tatko Otomotiv adlı şirketler takip etmiş. Yurt dışında ise 2005 yılında Kazakistan, 2006’da Ukrayna, 2015’te de Irak’ta lastikle ilgili tüm alanlara odaklanan şirketlerin kuruluşları izlemiş.

Türkiye'de tek örnek: Lastik park

Tatko Lastik kurucu ortağı ve CEO’su Vedat Özçelik’e göre, 25 yıllık yolculuk süresince en önemli başarıları, 2010’da kurdukları Türkiye’de tek örnek olan Lastik Park. Çok markalı, çok ürünlü mağaza konsepti olan Lastik Park, şu an Türkiye genelinde 350 franchise’a ulaşmış. Bir diğer yeni adım ise yine Tatko markasıyla yerli yapım lastik ürettirerek nihai tüketiciye ulaşmış olmaları. Bir tür market markası gibi… Günümüz pazar dinamiklerine uygun… Şimdi ise bu şirketler bir çatı altında toplanmış. Tatko Lastik artık çatı şirket olarak konumlanmış. Özçelik şöyle anlatıyor: “Lastikle ilgili tüm işleri tek çatı altında topladık. Daha önce aslında her bir ürün grubu için ayrı bir yapılanmamız vardı. Binek otomobil için ayrı, iş makinesi için ayrı, kamyon için ayrı… Bunlar hep doğal gelişimi içinde olmuştu. Fakat belli bir noktaya gelince bunların hepsinin biraya gelmesi gerekti. Çünkü verimlilik ve sinerji kaybı yaşamaya başladık. Bu şirketlerin ayrı ayrı kurulması başta çok faydalı oldu. Derinleşme ve uzmanlaşma da yarattı.”

440 milyon TL'lik şirket oldu

Vedat Özçelik, yeni yapının ulaştığı boyutu şu rakamlarla ortaya koyuyor: “Dört şirketin birleşmesiyle 440 milyon TL’lik bir ciro oluştu. 300’den fazla çalışanımız var. Bunların hepsi 25 yıl önce küçük bir kaplama işinden başladı. Yurtdışında önemli operasyonlarımız var. Örneğin, Kazakistan’da böyle bir yapılanmamız var. Özellikle oradaki madenlerdeki çalışmalara yönelik, iş makinelerinin lastiklerini tedarik ediyoruz. Ukrayna ve Kuzey Irak’ta da var. Biz hem şirketler hem de son tüketici kanallarındayız. Ama tüketici kanalı dediğimiz yine direkt ama büyük çaptaki kullanıcılarımız var. Örneğin, madenler bu tip müşteri portföyümüz içinde yer alıyor. Sadece ürün değil bu ürünle birlikte servis de veriyoruz. Servis odaklı yaklaşım bu tip ülkelerde az bulunan imkanlar. Bizde ise servis anlayışı çok güçlü… Türkiye’de de organizasyonumuz çok güçlü… Kamyondan iş makinesine bu tedariki sağlıyoruz. Otomobil ise en hızlı geliştiğimiz alan oldu. Burada yüzde 10 pazar payına geldik. Otomobilde ise lastiğin tamamını bayiler kanalıyla tüketiciye ulaştırıyoruz.”

Lastik sektörünün portresi

Yüzde 10 pazar payı çok önemli bir rakam. Tek başına güçlü lastik marklarının bile ulaşmakta zorlandığı bir düzey. Vedat Özçelik sanıyorum lastik pazarını en iyi takip eden işadamlarından biri… Biraz sektörün özetini verelim. Bu bilgiler çok yerde olmayabilir. Ayrıca dünyada yeni gelişen dijital satışları ve kurdukları Lastik Park’ı Özçelik şöyle anlatıyor: “Türkiye’de 6-7 bin tane perakendeci var. Bu 6 bin perakendecinin coğrafi alanı ve hizmetleri çok güçlü… O yüzden dijital platformların satışları ve servisleri belli oranların, yüzde 1-1.5 üzerine çıkamadı… Avrupa’da ise yüzde 10-15’lerin üzerinde olduğu ülkeler var. Türkiye’de yüksek olmamasının en büyük nedeni servis ücretidir. Türkiye’de sökme takmada servis ücreti alınmıyor. Avrupa’da ise servis ücreti çok yüksek... Dijital modeller yaşayabiliyor. Türkiye’de tüm lastik pazarı 15 milyon adet. Buradaki rakamın büyümesi kişi başına düşen otomobil adediyle doğru orantılı… Türkiye’de hâlâ 1000 kişiye 170-180 civarında araç düşüyor. Bu oran Avrupa’da çok daha yukarılarda. Türkiye’de araç stoku artıyor. Lastik pazarı da buna göre gelişiyor. Türkiye’de yenileme pazarı her yıl yüzde 3-4 büyüyor. Hâlâ doygunluğa ulaşmış bir pazar değil. 2025’lere kadar bu pazarın büyümesi devam eder diye tahmin ediyoruz.”

Türkiye'de sektördeki tek şirket

Vedat Özçelik, Türkiye’de B to B dediğimiz, kurumsal şirketlere satışın özelliklerini, gelişen ve öncülüğünü yaptıkları çok markalı satışları şöyle anlatıyor: “Aslında Türkiye’de çok geleneksel bir B to B pazarı vardı. Üreticiler ve ithalatçılar yani ana markaların kendi tabelalı bayileri vardı ve ürünlerini verirlerdi… Fakat pazardaki dinamikler tek markalı perakendecilerin yaşamalarına yetmez oldu. Son 10 yıldır böyle bir durum yaşanıyor… Çünkü örneğin siz bayisiniz ve size premium marka isteyen tüketici de geliyor, daha ucuzu isteyen de geliyor ya da arabasındaki marka neyse onu isteyen de geliyor. Ben sadece şu markayı ya da kendi markam neyse onu satayım dediğinizde pazar için bu yeterli gelmiyor. Satış çeşitlenmeyi kendi markalarından bağımsız gerçekleştirmeleri de mümkün görünmüyordu. Bir grubun çıkıp bunların hepsini dağıtma gibi bir hedefle yola çıkması gerekiyordu. Biz Lastik Park ile işte bunu başlattık. Biz şimdi bayilere veriyoruz… Satışlarımızın yüzde 50 civarı kendi bayilerimiz, yani Lastik Park bayileri tarafından gerçekleştiriliyor. Diğerleri de farklı markaların bayilerinden oluşuyor. Biz Türkiye’de bu sektörde tekiz… “

‘Kısa sürede yüzde 20'ye çıkarız'

Tatko Lastik kurucu ortağı ve CEO’su Vedat Özçelik, Lastik Park ve geleceğe yönelik hedefler konusunda şunları söylüyor: “Biz firmalardan alıp bayilere tek tek dağıtıyoruz. Türkiye’de hiçbir markanın bu kadar geniş bir coğrafyaya tek başına lastik dağıtması mümkün görünmüyor. Avrupa pazarında zaten tek bir marka lastik satan ve böyle bir bayi teşkilatı olan bir model kalmadı. Onlar üreticilerdir ve ulusal ya da bölgesel dağıtıcılar kanalıyla bunları dağıtır. Tıpkı eczanelerdeki gibi… Nasıl Türkiye’de eczanelere ilaç şirketlerinden ürünleri alıp dağıtan bir yapı varsa, lastikte de Avrupa’da böyle bir yapı oluştu. Türkiye’de biz buna başlayalı daha 6 yıl olmasına rağmen yüzde 10 gibi bir pazar payına geldik. Türkiye’deki gelişime baktığımızda biz kısa sürede yüzde 15-20 gibi bir düzeyi yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Buradaki tek dezavantajımız pazarda tek olmamız. Bunu deneyen firmalar oldu fakat başarılı olamadı. Başka firmalar olsa pazarı daha kolay büyütürdük.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar