Tekfen Filarmoni 25 yaşında

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Gazetecilikteki 41 yıllık meslek hayatımda çok keyifli tanıklıklarım oldu/oluyor: 45 yaşındaki İstanbul Müzik Festivali, 36 yıldır süren TÜYAP Kitap Fuarı, 16 yaşındaki Mersin Müzik Festivali, 1992'den itibaren 10 küsur yıl ara vermeden ziyaret ettiğim Metropolis antik kenti kazıları, 13 yıldır süren D-Marin Klasik Müzik Festivali, peş peşe 10 yıl takip ettiğim Çatalhöyük kazıları bunlardan yalnızca birkaçı…

Liste çok uzun; daha çok isim, daha çok kurum var… Hemen hepsi ilk gününden itibaren izlediğim, gelişmesine, serpilmesine, olgunlaşmasına, dünya çapında bilinirliklerinin artmasına yerinde tanık olduğum etkinlikler… Evladınızın büyümesi, arkadaşlarınızın yaşlanması gibi zamanın nasıl geçtiğini hissetmiyorsunuz; "o kadar yıl oldu mu? daha dün gibi!" sözcükleri zaman zaman dudaklarınızdan dökülüyor…

Geçtiğimiz günlerde posta kutuma düşen bir haberi okurken de aynı duyguları yaşadım:

"25 yaşındaki Tekfen Filarmoni, 45. İstanbul Müzik Festivali'ndeydi haberin konusu…

Barış adına ortak bir dil yaratmak amacı ile 23 ülkenin müzisyenlerini bir araya getiren Tekfen Filarmoni Orkestrası, kendisiyle tanışıp sohbetinden de keyif aldığım Aziz Shokhakimov yönetiminde İstanbul Müzik Festivali kapsamında özel bir konserle yaza merhaba diyecekti.

Tekfen Filarmoni, La Scala Tiyatrosu'ndan BBC Proms'a kadar çıktığı her sahnede "herkesin kalbini çalan" (Financial Times) Güney Afrikalı lirik soprano Pumeza Matshikiza ve "Yeni nesil yükselen yıldızlar" arasında ilk 10'a seçilerek "altın" sesli olarak tanımlanan 2016 Hugo Wolf Akademisi Şan Yarışması birincisi tenor İlker Arcayürek'i festival dinleyicisiyle buluşturacaktı.

18 Haziran Pazar günü saat 20.00'da Lütfi Kırdar'da gerçekleşecek olan konserde Sihirli Flüt, Aşk İksiri, La Bohème, La Traviata, Turandot, Mefistofele, Porgy and Bess, La Wally operalarının en sevilen arya ve düetleri seslendirilecekti.

Çeyrek asır! Tekfen Filarmoni'nin Karadeniz Oda Orkestrası adıyla 1992 yılında farklı kültürler arasındaki ilişkileri geliştirmek, barış adına ortak bir dil yaratmak amacıyla Saim Akçıl şefl iğinde 11 ülkeden 17 sanatçının katılımıyla kurulduğu günü daha dün gibi hatırlıyordum.

Orkestranın kuruluş amaçlarından birisi farklılıkların bir arada var olabildiği ve hatta bundan da güç alarak müziğin barışın seslerinden biri olduğunu göstermekti. Bu konuyu, orkestrayı, kurucusu Ali Nihat Gökyiğit'le ne kadar çok konuşmuştuk. Onunla birlikte ülkenin dört bir yanındaki Tekfen Filarmoni konserlerini az mı gitmiştik… Orkestra üyelerinin geldiği ülkelerin sayısı kısa sürede Karadeniz, Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz'den toplam 23 devlete ulaşmıştı…

Tekfen Filarmoni, seyircisine kaliteli bir müzik sunmanın yanı sıra temsil ettiği geniş coğrafyanın müzikal ve kültürel mirasına sahip çıkmayı görev edinerek özel projelere de imza atıyordu:

Örneğin, tarihi bir enstrüman olan, ancak unutulan çengi sahnede ilk kez Tekfen Filarmoni'nin konserinde görmüştük…

Meselâ, Tekfen Vakfı'nın desteğiyle "1 Güfte 12 Beste" projesi kapsamında tarihe gömülmüş, sayısı 100'ün üzerinde olan İstiklâl Marşı için yarışan bestelerden 12'si tozlu rafl arından çıkarılmıştı. Türk müziğinin çağdaş bestecileri, yıllar sonra bulunan bu eserleri özgün notalarına sadık kalarak orkestra için yeniden düzenlemişti. Bu 12 beste, Tekfen Filarmoni Orkestrası tarafından Cumhuriyet'in 85. yılında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen İstiklâl Marşı özel konserinde dinleyicilerle buluşmuş, çalışma daha sonra kitaplaştırılıp eserler bir albümde toplanmıştı.

Tekfen Filarmoni ile anılar denizinin yalnızca birkaç damlası bu anlattıklarım… Doğum yılın kutlu olsun Tekfen Filarmoni, nice nice 25 yıllara…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar