Türk ‘Startup’ ekosistemi 6 ayda 40 milyon dolar yatırımla iyi gidiyor

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Dünyada yeni ekonomi çağının ön önemli dinamiği ‘startup’lar ya da ben onlara Türkçe karşılık olarak ‘yeni veya genç girişim’ dünyası diyorum, Türkiye’de de hareketli. Dünya ekonomisinin ABD başta olmak üzere itici gücü olan ‘startup’lar, artık istihdamın da en büyük kaynağı aslında. Ekonomideki yaratıcılığa, verimliliğe ve rekabete de en büyük katkıyı onlar yapıyor. O nedenle Türkiye için de çok önemli… Çoğu dijital dünya kaynaklı ‘startup’lar, geleceğin ekosistemini yaratıyor. Peki Türkiye’de durum nedir? Bunu, kendisi de bir ‘startup’ olan Startups.Watch’un kurucusu Serkan Ünsal ile konuştum. Türkiye’de bu dünya ile ilgili son durumu ortaya koyduk. 

Türkiye’de son yıllarda ‘startup’ dünyası hızlı biçimde gelişiyor. Buna şimdilerde FinTech, yani finansal teknoloji kaynaklı girişimler de ekleniyor. Orada da çok hızlı bir yükseliş dikkat çekiyor.

Bu hızlı gelişime rağmen, çok sorun olduğu da bir gerçek. Pek çok girişimci de şirketini alıp dünyanın başka yerlerine gidebiliyor. Vergi sorunları, hukuk sorunları, yeterli sermaye bulamama, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları gibi pek çok şeyi sayabiliriz. Bu zorlukları ve son durumu Serkan Ünsal ile konuştum. 23 Haziran 2015 yılında kurulan Startups.Watch, kurucusu Serkan Ünsal’ın Silikon Vadisi’nde veriye dayalı ekosistem analizlerini görüp Türkiye’ye döndüğünde “Neden ülkemizde de ekosistemle ilgili veriler bir yerde toplanmıyor?” sorusuyla hayat bulmuş. İlk günlerinde 10 yatırımcıya kapalı beta olarak sunduğu platform daha sonra düzenli raporlarla istediği ilgiyi görünce şirketleşmiş ve ticari hayatına başlamış. 

Türkiye’de veri sorunu

Türkiye’de verilere ulaşmanın zorluğu her alanda olduğu gibi ‘startup’ dünyasında da yaşanıyor. Oysa veri demek, durum tespiti demek, ileriyi görmek demek. Böylece ülke için de şirketler için de strateji oluşturmak mümkün oluyor. Ünsal bu konuyla ilgili şunları söylüyor: “Ülkemizde veriye ulaşmak zor, bulduğunuz veriyi parayla ulaştırmak da zor. Girişimcilerden veri toplamada çok zorlandık, girişimciler de hangi verilerini halka söylemeli, hangi verilerini kimseye söylememeli konusunda tereddütler yaşıyor. Bu teknoparklar ve hızlandırma programları için de geçerli. Örneğin, bazen bir şirketin kurucusunu araştırdığımızda “Bu bilgi gizli” diye cevaplar aldığımız bile oldu. Devlet aslında bu tip bir çok bilgiyi açık olarak yayınlıyor. Bu konuda daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Amerika’da girişimciler neredeyse tüm verilerini yatırımcılarla anlık paylaşmaya başladı ve dünya da bu yönde gidiyor. Bu nedenle bizim de bu alışkanlığı ve kültürü edinmemiz gerekiyor.”

En şaşırdığı konular…

Ünsal, şaşırdıkları konuları da şöyle açıklıyor: “Özellikle Doğu Avrupa’dan güzel geri bildirimler aldık. ‘Bu platformun aynısını bizim ülkemize de yapalım’, ‘Siz ülkenizin girişim ekosistemini iyi tanıtıyorsunuz, biz bu kadar iyi tanıtamıyoruz’ diyen bir sürü yatırımcı, girişimci ve medya mensubu oldu. Veri konusunda transparan olmak bizim işimizin bir gereği. Şu anda girişim ekosistemi özelinde Doğu Avrupa ülkelerinin tamamından, Rusya ve Ukrayna’dan, Orta Doğu ülkelerinin (İsrail hariç) tamamından daha transparan bir ülke olduk. Bu da en şaşırdığımız ve gururlandığımız konu oldu.”

2016 girişim ekosistemi

Peki 2016 yılının Türkiye’sinde “startup” dünyasının nabzını en iyi tutan ve verileri en iyi takip eden StartupWatch’ın gözünden son durumla ilgili Serkan Ünsal’ın sorularıma verdiği yanıtları sizlerle aynen paylaşıyorum: 

Yatırımlar arttı mı azaldı mı? 

Özellikle Amerika’da büyük yatırımcılar fonlarının büyük kısmını ‘unicorn’lara (1 milyar dolar değerlemeyi geçen girişim) yatırdığı için erken aşama yatırımlara ilgi azaldı. Tüm dünyada da genel olarak son bir sene yatırımların azaldığı bir dönem oldu. Türkiye’de ise yatırımlar son bir yılda arttı. Özellikle yeni kurulan fonlar olması, yatırım yapılmasını neredeyse mecbur kılmaya başladı. EIF (European Investment Fund ve TÜBİTAK destekleriyle kurulan teknoloji fonları ve Revo Capital en aktif yatırımcılar. 2016’nın ilk çeyreğinde son yılların en büyük yatırımı 19.3 milyon dolar ile MV Holding ve Revo’nun Cardtek şirketine yatırımı oldu. Bu sektör için oldukça motive edici bir yatırımdı. İlk 6 aya baktığımızda 33 yatırım gerçekleşmiş ve 40 milyon doların üstünde yatırım yapılmış. 2015 yılında tüm senede 55 milyon dolar yatırım yapıldığını düşünürsek ilk 6 ay Türkiye girişim ekosistemi için çok iyi geçti diyebiliriz. Tabii ikinci altı ayda 15 milyon dolar üzerinde bir yatırım yapılması gerekiyor ki geçen seneden daha çok yatırım yapıldı diyelim. 

Peki yabancı yatırımcı ilgisi nasıl?

Son 1 yılda özellikle yabancı yatırımcı ilgisi var diyebiliriz. Ama gelen ilginin nereden olduğuna bakarsak, Batı Avrupa’nın ekonomik ve politik nedenlerle Türkiye’ye olan ilgisini azaldığını söyleyebiliriz. Doğu’dan ise Orta Doğu’daki yatırımcılar, Rus yatırımcılar, Dubai’den yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi arttı.

Avrupa’ya göre ekosistemimiz nasıl gidiyor?

Batı Avrupa’ya göre karşılaştırılamayacak kadar küçük bir yatırımcı-girişimci ekosistemimiz var. Almanya, İngiltere ve Fransa’nın yatırım anlamında neredeyse 40’ta 1’i civarındayız. Doğu Avrupa ile karşılaştırdığımızda ise birçok ülkeden öndeyiz. Özellikle Güney Doğu Avrupa’nın incisiyiz diyebiliriz. 

2016’da hangi alanlar ön plana çıkıyor? 

Pazaryeri uygulamaları bu senenin en ön plana çıkan alanı diyebiliriz. Yani alıcı ile satıcıyı buluşturan kendini platform olarak konumlayan girişimler. Özellikle büyük oyuncular da yönünü bu tarafa çevirdi. Hem yukarıda hem aşağıda çetin bir savaş var diyebiliriz. N11, Gittigidiyor, Hepsiburada gibi oyuncular da pazaryerini benimsedi, küçük girişimciler de bu alanda büyük bir oyuncu olmak için sıkı rekabete girişti, hem de yatırımcının iştahı kabardı. 

Fintech konusu da tüm dünyanın en sıcak konusu. Ülkemizde biraz daha regülatif konuların hareketlenmesi ile hız kazanan fintech girişimleri için bir çok fırsat var, bankacılık alanında çok gelişmiş olan Türkiye’de fintech konusunda da aynı seviyeyi yakalamak gerekiyor. Bu nedenle yapılacak iş bu alanda çok. Lojistik konusu da diğer bir sıcak alan. Özellikle Getir, Kapgel gibi girişimler oldukça yol aldı. E-ticaret firmaları ile müşteri arasında yer almak isteyen kurye girişimlerinden, kurye şirketleri ekosistemini yıkıcı inovasyonla değiştirmeye çalışan girişimlere kadar bir çok gelişme bu alanda oldu.

Biraz da tersten bakalım, 2016’da hangi alanlara ilgi azaldı?

İnovasyon içermeyen saf e-ticaret girişimlerine olan ilgi azaldı. Başa baş noktasına gelme süresinin uzunluğu, pazarlama maliyetlerinin artması, yatırımcının ilgisinin azalması bu alanda daha az girişim çıkmasına neden oldu diyebiliriz.

Cardtek en büyük yatırımı aldı

Aslında 2015 ile 2016 arasındaki en büyük farkı, Cardtek’e yapılan yatırım alıyor. Yatırım turlarına çıkan girişimler arasında en büyük yatırımı onlar aldı ve istatistiklerde yerini aldı. Serkan Ünsal bu konuda şu bilgileri veriyor: “2016 ilk çeyreğinde 20 yatırım turunda 31milyon dolarlık yatırım yapıldı. Bir önceki çeyreğe göre bu yüzde 66'lık bir artış demek. Bir önceki yıl aynı çeyreğe göre ise yüzde 93’lük artış demek. Bu artışlardaki en büyük sebep Revo Capital ve MV Holding'in Cardtek'e yaptığı 19 milyon doların üstündeki yatırımın etkisi çok büyük. 2016 ilk çeyreğinde yatırımcıların ilgisini en çok çeken alanlar ‘SaaS’, paylaşım ekonomisi, nesnelerin interneti ve fintech oldu. İlk çeyrekteki satın almalar ise Rekmob, Semanticum ve Networkdry oldu. Tazedirekt'in kapanması, Kliksa'nın Teknosa bünyesine katılması sektörü olumsuz etkilese de girişimler için bu tip gelişmelerin olmasını da doğal karşılamak gerekiyor.”

16 Avrupa ülkesinin gerisinde

Türkiye’de girişim dünyası gelişse de Avrupa gibi daha hareketsiz bir bölgede 16 ülkenin de geresinde yer alıyor. 2. Çeyrek rakamlarına göre ‘startup’ dünyasındaki son durumu Serkan Ünsal şöyle anlatıyor: “2016 ikinci çeyreğinde 13 yatırım turunda 7.5 milyon dolar yatırım yapıldı. Bu rakam ilk çeyreğe göre yüzde 72, geçen senenin aynı çeyreğine göre ise yüzde 51'lik bir düşüşe denk geliyor. Yatırımcıların en çok ilgisini çeken alanlar SaaS, pazaryeri çözümleri, reklam ve fintech girişimleri oldu. 2016 ikinci çeyreğinde en dikkat çekici konu Paypal'ın Türkiye'den çekilmesi oldu. 4.5G'nin lanse edilmesi ise en sevindirici gelişme oldu. İkinci çeyrek yatırım rakamlarını Avrupa'daki ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye Estonya, İzlanda, Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg, Yunanistan ve Slovakya'nın üstünde yer aldı. 16 Avrupa ülkesinin ise gerisinde kaldı.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar