‘Türkiye bizim için stratejik ülke’

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Aslında her şey değişiyor, bizim tüketici elektroniği dediğimiz TV’den beyaz eşyaya uzanan, pek çok ürünü kapsayan bu geniş alanda 'bağlantıda olma' dönemi başlıyor. Böylece hep konuştuğumuz, ‘akıllı ev’e çok yaklaşmış durumdayız. Bu herkes için çok önemli, özellikle Türkiye’nin üreticileri açısından. Kısaca sadece üretmek yetmiyor, ekosistemi ne kadar iyi oluşturduğunuz önemli olmaya başlıyor. BSH Group CEO’su Dr. Karsten Ottenberg ile IFA’da hem trendleri hem BSH içinde Türkiye’nin yerini konuştuk…

Geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük tüketici fuarlarından biri olan Berlin’de IFA’daydım. Bu fuarlar, trendleri görmek açısından önemli oluyor. Tek tek markaları ele aldığınızda tabi herkesin önemli ürün geliştirmeleri vardı. Fakat genel trendi sorarsanız, ‘nesnelerin interneti’ dediğimiz, ne zaman olur dediğimiz pek çok şeyin gerçekleştiğine şahit oldum. Cep telefonlarından sonra, ‘bağlantıda olma’da yeni bir dönem geliyor ve bu mutfağımızdan banyomuza kadar evimizin her noktasına kadar ulaşıyor. Hayalini kurduğumuz, 'akıllı ev' aslında, şu anda teorik ve teknolojik olarak gerçekleşmiş görünüyor. Bunun bir adım sonrası endüstri ve pazarda bunların nasıl entegre olup tüketici tarafında yayılacağı. Geçtiğimiz yıllarda herkesin 'yeni bir fikri' vardı. Şimdi bu yeni fikirler, belli platformlarda birleşiyor. IFA’da Türkiye’nin ve dünyanın önemli üreticilerinden BSH Grubu CEO’su Dr. Karsten Ottenberg bunları anlatıyordu. Ayrıca BSH Ev Aletleri Bölge Dijital Dönüşüm Direktörü Engin Çolakoğlu ile de görüşme fırsatı buldum… Tüm bu gelişmelerin bir tüketici tarafı olduğu gibi, aslında bir de şirket tarafı var. Bağlı evler, akıllı evler, birbiriyle konuşan ev araçları dediğimiz yeni pazar dönemi, sonuçta bu hizmetleri sunmayı başarabilen şirketlerin hakimiyetinde olacak…

Konseptler gerçeğe dönüyor

Bir zamanlar konsept dediklerimiz birer iş gerçeğine dönüşüyor. Akıllı olmayan hiçbir cihazın gelecekte var olması mümkün görünmüyor. BSH Group CEO’su Dr. Karsten Ottenberg, tüm bu gelişim içinde konuyu artık, bir nesnelerin interneti, ya da ev aletlerinin birbiriyle konuşmasından çok daha geniş bir alana taşıdıklarına dikkat çekiyor. Odakta tüketici var aslında sadece aletler değil… Bu noktada Ottenberg, bakış açısını değiştirmeye davet ediyor. Karsten Ottenberg bu konuda BSH’ın planlarını anlatırken şöyle diyor: “Bağlantılı mutfakta tüketici deneyimi mottosuyla ürün ve çözümleri tüketicilerin kilit gereksinimlerini ön plana çıkarmak için sunmaya devam edeceğiz. BSH’ın mutfak ürünlerini geliştirmekteki itici gücü her zaman tüketici davranışlarını anlamak olmuştur. Analogdan dijitale ve ardından bağlantılıya geçiş dönemi başladı. Yani sadece teknoloji üretmek değil, tüketicinin bunu nasıl anlamlandırdığı da önemli.”

Mutfak bir yaşam alanı

BSH Group CEO’su Dr. Karsten Ottenberg, kurdukları Home Connect platformuna dikkat çekiyor. Bu platformu tüm yazılım, ürün geliştiricilerine açık olarak tasarladıklarını, başka markaların, işbirliği yapılabilecek üreticilerin burada yer alabileceğini söylüyor. Ottenberg şöyle diyor: “Gelişen teknolojiyle birlikte mutfak kavramı yemek pişirilen yerden çıkıp, bir yaşam alanına dönüştü. Bağlanabilirliğe sahip ve internet bağlantılı aletlerin olduğu bir mutfakta teknoloji bakış açısından yapabilecekleriniz artık neredeyse sınırsız. Bir diğer deyişle sadece iyi bir bulaşık makinesi ya da fırın yapmanın ötesinde, mutfaktaki deneyimi çok farklı şekillerde değiştirebiliriz. IFA’da tanıttığımız ‘Home Connect’ platformu farklı davranışlara sahip tüketicileri gerçekten anlamak ve mutfakta onların hoşlanacağı deneyimler yaratmak üzerine kurulu. Bunu da tek başımıza değil halihazırda çevrimiçi mecralarda insanların diyetlerine, yemek alışkanlıklarına destek olan ve bu doğrultuda içerik üreten profesyonellerle birlikte yapacağız.”

‘Pazarın üzerinde büyürüz’

BSH Group CEO’su Dr. Karsten Ottenberg, Türkiye ve pazar ile ilgili de şu değerlendirmeleri yapıyor: “ABD seçimleri, Türkiye, Çin’deki ekonomik gelişmeler, Rusya... Genel olarak küresel çapta ekonomik büyümede bir yavaşlama gözlemliyoruz. Örneğin, ekonominin motorlarından Çin birkaç yıl önceki gibi güçlü değil ancak Avrupa eskiye nazaran güçlendi, ABD kötü değil, Türkiye de iyi durumda. Ekonomik anlamda, ev aletleri sektörü göz önüne alındığında Türkiye’nin halen ilerleme gösterdiğini söyleyebiliriz. Ama gördüğünüz üzere dalgalanmaya rağmen her zaman bir denge var. Dolayısıyla ev aletleri sektörünün büyüyeceğini öngörüyoruz, biz de pazarın üzerinde büyüme bekliyoruz.”

‘Türkiye planlarımız değişmedi’

Türkiye’de yaşadığımız son gelişmelerin, planlarda herhangi bir değişikliğe yol açıp açmadığını da Ottenberg şu şekilde anlatıyor: “Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşadıkları BSH’ın Türkiye’deki operasyon ve planlarında hiçbir şeyi değiştirmedi. Global ölçekte en büyük operasyonlarımızdan birini Türkiye’den yönetiyoruz ve önemli bir yatırım planını yürütüyoruz. Çalışmalarımızın yönünü değiştirmemiz gereken bir durum olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye, bölgesel operasyonlarımız için bir merkez; Afrika, Rusya ve İran’ı da kapsayan oldukça geniş bir bölgenin yönetildiği bir ülke. Bölgesel operasyonların yürütüldüğü, yatırımların yapıldığı stratejik bir ülke. Türkiye’de bizim için her şey yolunda gidiyor, fabrikamız büyüyor. Avrupa’ya ihracat yapıyoruz buradan ve ekiplerimiz iyi çalışıyor. Mükemmel bir satış kanalımız var ve satışlarımız her geçen gün artıyor. Ülkedeki fabrika ve Ar-Ge operasyonlarımızın performansından memnunuz. Türkiye’de 5 fabrikamız ve 2 Ar-Ge merkezimiz bulunuyor.”

Bölgede Türkiye 1. sırada

Büyüme ve yatırım planları konusunda BSH Group CEO’su Dr. Karsten Ottenberg şu değerlendirmeleri yapıyor: “Türkiye’de 1 milyar Euro’yu aşkın bir yatırım yaptık şimdiye dek, büyümeye odaklı bir şirketiz. Geçtiğimiz yıl dünya çapında ciro bazında 1 milyar euronun üzerinde artış sağladık. Bunu sağlamak için yeni ürünler geliştirmeli ve üretmeliyiz, bunun için de yatırım yapıyoruz. Yani sadece Ar-Ge’ye değil genel olarak üretime de sürekli olarak yatırım yapıyoruz ve Türkiye de bu anlamda bizim için önemli bir ülke. 1.6 milyar euro ciroya sahip 89 ülkenin yönetim merkezi İstanbul, bunun da nedeni yeterli kabiliyet ve şartlara sahip bir ülke olması. Bu bölgede Türkiye 1’inci, Rusya 2’nci sırada.”

‘Ar-Ge için Çerkezköy önemli’

Türkiye üretimlerinin tüm dünyaya dönük olduğunu söyleyen Dr. Karsten Ottenberg şu bilgileri veriyor: “Aslında çok yakın bir zamanda tüm dünya için yeni bir no-frost platformu kurduk, bunun başında ise Çerkezköy’deki Ar-Ge ekibi bulunuyor. Çok büyük başarı yakalayan Exxcel buzdolaplarımızı lanse ettik. Geniş aileler için, ideal bir buzdolabı ve özellikle Türkiye pazarında büyük ilgi görüyor. Türkiye pazarında oldukça sıkı bir rekabet var. Aramızdaki fark hızlı bir şekilde azalıyor ki bu iyi bir şey. Aynı zamanda Türkiye’deki fabrikalarımızda sadece Türkiye için değil geniş bir bölge için üretim yapıyoruz, yani buradan önemli ölçüde bir ihracat da yapılıyor. Örneğin, ürettiğimiz büyük buzdolapları Amerika’ya ihraç ediliyor. Son 3 yılda hem globalde hem de Türkiye’de Ar-Ge yatırımlarımızın toplam ciromuzdaki payını yüzde 3’ten yüzde 4’e yükselttik. İşimizi yüzde 30 oranında büyüttük, bunu yaparken de cirodaki artışla doğru orantılı olarak Ar-Ge yatırımlarımızı da artırdık. Ar-Ge bizim için önemli ve Çerkezköy de Ar-Ge çalışmalarımız içerisinde önemli bir yere sahip."

‘Dönüşüm teknolojiden zor’

BSH Ev Aletleri Bölge Dijital Dönüşüm Direktörü Engin Çolakoğlu tüm bu dönüşümün şirketler içinde de büyük bir dönüşümü gerektirdiğine dikkat çekiyor. Çolakoğlu’na bunu nasıl sağladıklarını soruyorum: “İçerde bu işin en tepeden yönetilmesi gerekiyor. Türkiye’de benim gibi bir pozisyon sanıyorum sadece BSH’da var. Bizim bir ‘dijital dönüşüm yönetim kurulu’muz var. Tüm karar verici üst yönetim buraya dahil. O nedenle dönüşüm kararı alındığında uygulamaya geçilmesi hemen sağlanabiliyor. Ancak bunların hepsinin bir senkron içinde yürümesi de gerekiyor. Ayrıca dijital dönüşüm deyince sadece üretimi kast etmiyoruz. Bu dönüşüm için örneğin gerekli insan kaynağını bulabilmek için İK’nızı da dijitale uyumlu hale getirmeniz gerekiyor. Servisleriniz örneğin buna uygun hale gelmesi gerekiyor. Tüm bunlar aslında teknolojiyi yaratmak kadar zor dönüşümler.”

Akıllı mutfak asistanı: Maykıe

BSH’ın yarattığı akıllı mutfak asistanı Mykie’nin mutfakta bir devrim olduğuna işaret eden BSH Group CEO’su Karsten Ottenberg, “Klasik ev aletlerinin dışında algısal zeka desteği ve teknolojilerle mutfaktaki deneyimi nasıl destekleyebiliriz diye yıllardır araştırmalar yapıyorduk. Mutfakta çok önemli role sahip duygu ve sosyal etkileşime teknolojiyi nasıl entegre edebileceğimizi düşündük. Akıllı mutfak asistanı olarak yarattığımız Mykie, mutfak için aslında tüketiciye yönelik algısal destek konsepti. Bir takım öğrenme fonksiyonlarıyla geliştirdiğimiz bir yardımcı ve bunun mutfaktaki hayata anlamlı bir şekilde entegre olabilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Elbette bunu ne şekilde kullanacağımıza dair bazı fikirlerimiz var ama tüketicileri çok yakından dinleyerek onların Mykie ile ne yapmak isteyeceklerini öğrenmemiz gerekiyor. Tanıttığımız Mykie aslında bir konsept fikri, ürün değil” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar