Yapay zeka ile dönüşen sektörler: Sağlık ve hukuk

Mustafa MERTCAN
Mustafa MERTCAN Gelecekten Haber mustafa.mertcan@dunya.com

Ünü dünyaya yayılan, en bilindik bilim kurgu eserlerden biri olan ‘Oz Büyücüsü’ndeki yapay zekâlı ve insansı karakterler, bu hayale olan ilgiyi arttırdı. Akıllı robotların ve yapay zekânın bir hayalden ve kurgudan öte olabileceğini ilk iddia eden kişilerden biri; bilgisayar biliminin kurucusu, İngiliz bilim insanı Alan Turing’di. Elbette unutmamamız gereken bir isim daha var: Turing’den bir asır önce ve ona ilham veren harika kadın, bilgisayar programcılığının anası Ada Lovelace. Ada, kendi zamanında yaşayan herkesten daha ileri görüşlü ve bugünü hayal edebilen tek kişiydi; üstelik öğretmeni ve bilgisayarların babası olarak bilinen Charles Babbage’a rağmen. Babbage; ilkel bilgisayarların atası olan mekanik bir hesap makinesi geliştirmişti, her ne kadar çalışabilirliği sonradan ispatlanmış olsa da programlanabilir bilgisayar fikrini ortaya atan ilk kişiydi.

İnsan zekâsı, yapay zekâ ve veri

İnsan zekâsı; düşünmemize, farklı deneyimlerden öğrenmemize, karmaşık kavramları anlamamıza, mantık yürütmemize, matematiksel problemleri çözmemize, kalıpları algılamamıza, olaylardan çıkarımlar yapmamıza imkân veren ve en önemlisi iletişim kurmamızı sağlayan entelektüel yeteneğimizdir. Yapay zekâ ise insan zekâsını kısmen taklit etmeye çalışan, çeşitli görevleri öğrenerek yerine getirebilen ve akıllı makineler oluşturmaya odaklanan bir veri bilimidir. Veri, yapay zekâ için şu andaki teknoloji ile ilgili her şey demektir. Eğer doğru veri, uygun şekilde yapay zekâya sunulabilirse inanılmaz işler ortaya çıkabilir.

Sağlıkta yapay zekânın kullanımı, uzun ve sağlıklı bir ömrü vadedebilir

Sağlık, belki de en yüksek faydayı sağlayabileceğimiz yapay zekâ çalışma alanlarından biri olacaktır. Öyle ki, özellikle teşhis ve tedavi planlamalarında yapay zekânın kabiliyetleri öne çıkıyor. Tabi burada ‘Big Data’ya, yani büyük veriye görev düşüyor. Yeterince doğru bilgiyi, doğru teşhisle yapay zekâya öğretebilirsek; bu yüzyılın sonuna kadar geçmiş ve hatta gelecekte karşılaşabileceğimiz tüm hastalıkları teşhis edip doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile oldukça uzun ve sağlıklı bir ömür yaşayabiliriz. Bu mesleğe etik kurallar çerçevesinden bakarak yapay zekânın alanlarını iyi belirleyip doğru teşhis ve tanılara ulaşmak gerektiğini unutmamalıyız. Araştırmalara göre 2022 yılında sağlık alanında yapay zekâya yapılan yatırımlar 15 milyar dolar seviyesinde. Bu rakamın 2030 yılına kadar 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Hukukta aranılan değişime yapay zekâ desteği

Hukuk sisteminde yapay zekânın kullanımı, belki de diğer bütün meslek gruplarından daha fazla önem arz ediyor. Belge inceleme, raporlama, teknik analiz ve muhakeme süreçlerinde yapay zekâ kullanımı inanılmaz katkılar sunabilir. Maalesef bu teknolojinin önündeki en büyük engel, bilgi güvenliği konusu olacaktır. Hukuk firmaları, müvekkillerinin en gizli ve önemli bilgilerini korumakla yükümlüdür. Bu durum, özellikle siber güvenlik alanında yaşanabilecek sorunlar sebebi ile hukukçuları yeni teknolojileri benimseme noktasında isteksiz kılıyor. Pek tabi bu da yapay zekânın, bu alanda kullanımını olumsuz etkiliyor. Son hızla yaklaşan selin önünde set duramayacağı gibi, bu yeni gelen teknoloji de -özellikle faydaları sebebi ile- hukukta devrimsel bir dönüşümün yapı taşı olacaktır. Sözleşmelerin incelenmesi, karşılaştırılması, eksik-tutarsız bilginin tespit edilmesi gibi basit ama önemli detayları, bir avukat saatler harcayarak yapabilecekken yapay zekâ bu işlemi saniyeler içerisinde tamamlayabilir. Hukukta ticari olarak “Zaman eşittir, para.” demektir. Yine yapay zekâ; daha erken ve doğru risk değerlendirmesi yapabilir, asla yorulmaz, sıkılmaz, mola ihtiyacı yoktur. Böylece daha kaliteli işler üretebilir. Yapay zekâ, tekrarlanan sözleşmeler ve formlar üzerinden bir insana göre çok daha hızlı bir öğrenme sürecine sahiptir. Hukukçuların genellikle zamanının %50’si sözleşmeleri incelemekle geçer. Otomatik inceleme, araştırma ve belge kontrolleri ile sağladığı zamandan tasarruf, avukatların zamanını olduğu kadar zihinsel enerjilerini de daha üst düzey işler için serbest bırakır. Böylece avukatlar bilgisayarların ve yapay zekânın şimdilik asla yapamayacağı işlere odaklanır.

Daha zeki, daha başarılı ve konsantrasyonu yüksek insana doğru

Yapay zekâ, insanların stresini ve hayal kırıklıklarını azaltır. Doküman incelemesi, redaksiyon, araştırma süreçleri ve daha birçok konuda sunduğu fayda ile olduğumuzdan daha zeki, başarılı ve konsantrasyonu yüksek bir insan olmamızı sağlar. Halen güvenlik sıkıntılarına rağmen bu yüzyılın en önemli teknolojisi, yıkıcı bir güçle geliyor. Önünde durmaya çalışmak yerine, onunla beraber hızlanmayı ve gücümüze güç katmayı öğrenmeliyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2022’nin hataları 04 Ocak 2023