Yeni ve sessiz bir devrim: LED

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER volkan.aki@dunya.com

Dijital ile başlayan değişim her yönden geliyor. Örneğin, aydınlatma dünyasında LED teknolojilerinin gelişimi yeni ve sessiz bir devrim olarak nitelendiriliyor. Yeni çağda lambalar ve balastların yerini çipler ve sürücüler alıyor. Analog teknoloji ise yerini dijital teknolojiye bırakıyor. Aydınlatma sistemleri artık ortamda 'analitik beyin' işlevi de görüyor. Bu enerji tasarrufu yanında yönetilebilir aydınlatma, akıllı sistemlerle güvenlik, iletişim, tasarım gibi pek çok alanda değişim getiriyor. Bu alanın önemli kuruluşlarından General Electric (GE) Dünya Aydınlatma CEO’su Maryrose Sylvester ile özel bir sohbet yaptım.

Dünyada her şey değişiyor dediğimiz zaman, büyük bir genelleme yapıyoruz gibi geliyor. 'Değişimler var ama biz de eskisi gibi çalışıyoruz' diyebilirsiniz. Ama inanın öyle değil... Belki siyaset çok değişmiyor doğru. Sorunlar hep aynı gibi görünüyor. Fakat ana akım teknolojiler ve iş yapma süreçleri çok değişiyor. Bundan 10 yıl sonra bambaşka bir dünya ekonomik yapısı görebiliriz.

Pek çok farklı alanda bunları yazmaya çalışıyorum. Örneğin, aydınlatma dünyası... Aydınlatma dünyası sadece aydınlatma dünyası değil artık. Devrim olarak nitelendirilen LED teknolojileri ile artık yönetilebilir aydınlatma dünyasına, enerji tasarrufuna, sensörler ve dijital kentler dünyasına farklı bir boyut geliyor. Çünkü aydınlatma aynı zamanda bilgi altyapısı ile birleşerek bir şebeke oluşturuyor. Bir tür ‘analitik beyin’ görevi görüyor. Bu teknolojiler yeni bir platform kapısı aralıyor.

LED teknolojileri devrimi

Bunları tabii geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye geldiğinde sohbet ettiğimiz, General Electric (GE) Dünya Aydınlatma CEO’su Maryrose Sylvester ile konuştuk. Konular artık hepsi iç içe örneğin LED’lerden söz ederken, nesnelerin interneti bir diğer deyişle endüstriyel internetten bahsediyoruz. Çünkü hepsi birbirinin içine geçmiş halkalar gibi adeta.

Biraz, LED yani 'light-emitting diode' (Işık veren diyot) teknolojisinden bahsedersek. LED’lerin elektrik aydınlatmasında açtığı yeni çağı incelemek çok önem taşıyor. Bu yeni çağda lambalar, balastların yerini çipler ve sürücüler alıyor, analog teknoloji ise yerini dijital teknolojilere bırakıyor. Bu değişim sadece aydınlatma sektöründe değil, aydınlatmaya bağımlı sayısız sektör ve alanlarda da devrim yaratıyor.

Büyük bir kayma var

Maryrose Sylvester’a ilk sorum aslında LED teknolojileriyle ortaya çıkan değişimin nasıl bir yönü olduğuydu. Değişim fikrine katılırken şöyle dedi: “Evet, her şey değişti. LED teknolojilerine doğru önemli bir kayma var. Çünkü örneğin, LED, bizlere hemen hemen her şekilde inanılmaz bir enerji tasarrufu sağlıyor. Ayrıca artık aydınlatma denildiğinde sadece elektrik ampulünü düşünmeniz gerekmiyor. Bunun yerine, içinde bulunduğunuz ortamda size doğru tasarım özgürlüğünü sağlayan bir sistem olarak düşünebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu durum, pek çok nedenden ötürü size olağanüstü bir değer sağlıyor. Ancak, LED aydınlatmanın gerçekte ne olduğu hakkındaki görüşlerimiz bunlarla sınırlı kalmıyor. Artık bu sistemler gerçekten enerji verimliliği sağladığı ortamın ‘analitik beyni’ halinde geliyor. Buna sensörler yerleştirdiğimizde ve bizim geliştirdiğimiz Predix Platform Çözümümüzü ve endüstriyel internetimizi eklediğimiz LED sistemi büyük bir değişime dönüşüyor. Predix içindeki dijital güç kaynağı sayesinde sensörler bu ortamla gerçek anlamda iletişim kurabilecek, verileri ve önemli bilgileri alabilecek, şehirdeki veya binadaki kişilerin akıllı aksiyonlar alabilmesini sağlayacak. Ekstra bir altyapı kurmaksızın bilgi, aydınlatma altyapınızın gerçekten şebeke haline gelmesini sağlayacak.” Devrimci teknoloji demiştik... Belki bunun nedenini bu satır aralarında bulmak mümkün. 

Endüstriyel internet ve gelecek

Endüstriyel İnternetin de bu noktada büyük önem kazandığını düşünüyorum. Bu teknolojiler kapsamında hayatımızın nasıl değişeceğine yönelik bazı ipuçlarını Maryrose Sylvester şöyle anlatıyor: “Bu konunun yani LED teknolojilerinin, internetin gerçekte ne olduğuna ilişkin harika bir örnek olduğunu düşünüyorum. Akıllı aydınlatma konseptine geçtiğiniz ilk günden itibaren daha yüksek bir enerji verimliliği elde ediyorsunuz. Bu, şehir şebekesini yöneten kişilerin, şebekenin durumunu iPad'lerinden kontrol etmesine izin veriyor. Bu kişiler, ortamı daha fazla aydınlatma ya da karartma ve vatandaşlara daha güvenli ortamlar sunma imkanı buluyor. Bu durum, etrafı daha fazla tanıyarak daha hızlı park yeri bulmanıza, trafik yoğunluğunu bildiğinizde farklı yol alternatifleri tercih etmenize yardım ediyor. Yaşandığınız bölgede karbon seviyelerinin ne olduğunu anlayabiliyor, aydınlatma sisteminiz vasıtasıyla izleme yapabiliyorsunuz. Kısaca teknolojiyi iyi tanırsanız, sınırsız inovasyon olanaklarına kavuşabilirsiniz.”

Yeni platform oluşturuyor

Maryrose Sylvester, burada oluşturdukları platform ve bulut bilişim ile dayanan endüstriyel interneti, geliştirdikleri Predix Platformu ile hayal ettiklerini şöyle anlatıyor: “Bunun aydınlatma, enerji, havacılık veya taşımacılık alanlarındaki GE platformları genelinde çalışan en iyi ve en sağlam endüstriyel internet olduğunu düşünüyoruz. Bu platform üzerinde müşteri segmentlerine yönelik uygulamalar geliştiriyoruz. Dolayısıyla, bizim için şehir platformlarına ve bina platformlarına yönelik akıllı ortamlar geliştirmek anlamına geliyor.

Bu nedenle şehirlerin kendi LED sistemleriyle enerji verimliliğine başlayabilecekleri App Store gibi bir uygulama olmasını ümit ediyoruz. Bu sisteme sensörlü bir LED platformu sağlayacağız, böylece ortama özgü uygulamalarla tesisat üzerinde çalışılabilecek. Bu uygulamaların bazıları yönetim, araç park etme, optimizasyon, çevre ve suç tespiti alanlarında çalışırken bazıları yaya geçitlerindeki güvenliği izleyecek.”

‘Türkiye yavaş ilerlemiyor’

Maryrose Sylvester, Türkiye'nin akıllı şehir olma yolunda yavaş ilerlediğini düşünmüyorum derken, teknolojilerin yeni olduğunu ve herkesin bunu anlamaya çalıştığını vurguluyor. Sylvester şöyle anlatıyor: “Geçenlerde bir toplantıda bulundum. Hiç kimse gerçekten akıllı bir şehir olmak istemiyor. Bunun yerine şehirlerini akıllı şehir gibi göstermek istiyor. Bu konudaki yaklaşım; çözülmesi gereken sorunun ve bu ölçekte bir platformun nasıl geliştirileceğinin belirlenmesi ve ardından söz konusu şehirler için uygulama temelli çözümler geliştirilmesi olmalı. Sanırım Türkiye bu şekilde düşünmeye başladı. Enerji verimliliği ile ilgili olarak, sorun Türkiye'nin ihtiyacı olan enerji verimliliğini elde etmesi ve pilot uygulamaya başlanacak alanların tespiti. Ben ölçeklendirmek istediğiniz durumlarda akıllı uygulamalar kullanmanızı öneririm.” 

Yeni nesil şehirler dönemi

Maryrose Sylvester geleceğin şehirleri ile ilgili hayallerini sorduğumda konunun sadece enerji verimliliği olmadığını daha aydınlık daha eğlenceli şehirlere ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Bu açıdan bu yeni teknolojilerin getirdiklerini de şöyle özetliyor: “Benim hayalim, şehrin verimlilik ihtiyacı ile verimliliğin dışındaki daha önemli sonuç ihtiyacını birleştirmesini nasıl sağlayacağınızla ilgili. Dolayısıyla şehir ve vergi mükellefleri için maliyet etkinliği sağlarken aynı zamanda şehri daha eğlenceli, daha canlı ve daha yaşanır bir hale getirmek olmalı. Enerji verimliliği hemen sağlanır ancak bu ortamı daha iyi sonuçlar geli

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar