2014’te zorlu bir yıl geçiren Gübre sanayicilerinin 2015 beklentileri

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Ülkemizin artan nüfusu ve daralan ekim alanları birim alandan tarımsal verimi artırmamız gerekliliğini zorunlu kılıyor. Birim alanda verim artışında etkileri olan gübre sanayicileri 2014’te zorlu bir yıl geçirdiklerini 2015’te daha iyi bir yıl için başta yüksek KDV’nin aşağıya çekilmesi olmak üzere, sorunlarının çözümü yönünde adımlar atılmasını bekliyorlar. 

Dünya’da da ülkemizde de nüfus artarken, tarım alanları şehirleşmeler, sanayileşme yatırımları ve tarım arazi parsellerinin küçülmesiyle daralıyor. Bu durum birim alandan daha yüksek tarımsal ürün alınmasını gerektiriyor. Bunun için de bir yandan en gelişmiş tarımsal tekniklerin kullanılması, bir yandan da ekim alanlarının gübre ve bitki destekleme ürünleriyle desteklenmesi gerekiyor.

1970 yılında 35 milyon 600 bin olan ülke nüfusumuz 2014 sonunda 77 milyona yükselmiş durumda, 2050 yılında 94 milyon olması bekleniyor. Buna karşın 1990’da 27 milyon hektar olan tarımsal alanımız 23 milyon hektara gerilemiş durumda ve biz bunun yüzde 18’ini işleyebiliyoruz. 2050 yılına kadar kentleşme ve sanayileşme ile ekilebilir alanın daha da gerileyeceğini düşünmek yanlış olmaz...

Böyle bir ortamda doğru ve sürdürülebilir bir Tarımsal Stratejik Planı hayata geçirerek birim alandaki verimi artırmalıyız. Bunun için hem ileri teknolojileri ve uygun tarımsal aletleri kullanmaya, tohumları geliştirmeye ve gübre ile tarlaları beslemeye ihtiyacımız olacaktır.

Türkiye’de 2011, 2012 ve 2013  yıllarında sektör firmalarının verilerine göre toplam gübre üretimi 5 milyon 714 bin ton olarak yerinde saymış. Hektar başına gübre tüketimi de dünya ortalaması 116 kilonun altında 95 kilo seviyesinde kalmıştır.

Gübre sektör temsilcileri 2014 yılında zor bir yıl geçirdiklerini belirterek, sektörlerinde yaşadıkları sorunları sıralayarak, bu yıl Ulusal Gübre Yönetmeliğinin hazırlanmasını istiyorlar. Bununla sektörleri üzerindeki yüklerin azaltılmasına, bürokratik sorunların çözülmesine yardımcı olunacağına inançlarını dile getiriyorlar.

Sorunlarına değinirken  öncelikle yüzde 18’lik KDV’den yakınıyorlar. KDV oranının ya sıfırlanması, yada zirai ilaç ve tohumdaki yüzde 1-8 aralığına çekilmesini talep ediyorlar.

Bir başka şikayetleri Tarımsal Destek uygulamaları içerisinde yer alan ürün desenine bağlı gübre kullanım desteği. Bu  desteği sembolik, bürokrasisi çok bulduklarını belirterek, harcanan zaman ve masrafa değmediğini, zaman zaman kendi harcamalarının destek miktarının altında kaldığını çiftçilerin belirttiğini aktarıyorlar.

Önemli bir şikayetleri de çevre kirliliği, verim ve kalite düşüklüğü olumsuzlukları yaratan kayıt dışı ve sahteciliğin sektörlerinde yeterince denetlenmemesi. Buna bağlı olarak yaşanan haksız rekabet.

Sektördeki 5 önemli üretici firmasının yöneticileri önemli Ar-Ge harcamalarıyla piyasaya daha kaliteli ve verim artırıcı yeni ürünler sunarken, Gıda Tarım Bakanlığının 2023’te dünyanın en büyük 5 tarım ülkesinden biri olma hedefine destek verdiklerini belirtiyorlar. 2012 yılında 62 milyar dolarlık tarımsal hasılamızın 2023’te 150 milyar dolara yükselebilmesi için hem kendi sektörlerinin sorunlarının KDV ve sahteciliklerin önlenmesi gibi konuların çözülmesini beklediklerini ifade ediyorlar. Bu da bu alanda yapmamız gereken çok şey olduğunu gösteriyor. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar