Barcelona’ya acımadılar

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Geçtiğimiz gün, FIFA Transfer İzleme Sistemi (TMS) yöneticisi Mark Goddard tarafından yapılan açıklamalar futbol kamuoyunda oldukça ilgi çekti. Goddard’ın verdiği bilgilere göre, 2014’te organizasyona bağlı 209 ülkede oyuncu transferleri için toplamda 3 milyar 470 milyon euro para harcandı, en pahalı transfer ise Barcelona'nın Liverpool'dan 81 milyon euro bonservis bedeli karşılığında kadrosuna kattığı Luis Suarez oldu. Premier Lig, her zaman olduğu gibi transfere kaynak ayırmakta liderliği alırken, İngiliz kulüplerinin harcadıkları para da bir kez daha 1 milyar euro barajını aştı. Bu arada bahsi geçen tüm transferlerde ödenen komisyonların 236 milyon euroya ulaştığını da hatırlatalım.

TMS tarafından yapılan analizde, Luis Suarez bireysel anlamda en değerli oyuncu olarak zirveye çıkarken, oyuncunun imza attığı Barcelona ise aynı sisteme göre kırmızıda geçtiği için Ocak 2016’ya kadar transfer yasaklısı konumunda bulunuyor. Hani bizde bir aralar moda olan “Herkes kırmızıda geçti, yakalanan biz olduk” savunmasının FIFA nezdinde hiçbir geçerliliği olmadığını da böylece görmüş oluyoruz. Goddard, kendisine bu konuyla ilgili olarak yönetilen bir soruya şu şekilde cevap verdi: “Bu, kuralların herkese eşit uygulandığını gösteriyor. Kulüplerin, sistemde yer alan ilgili alanı doldurmaları gerekiyor ve bu oyuncular sistemde değildi, hepsi bu. Soru şu: Kayıtları yapılmayan bu oyuncular nerede?” Sen tut, UEFA kulüpler sıralamasında ikinci sırada bulunan, dünyanın dört bir yanında taraftarları olan Barcelona gibi bir kulübe, alt yapıya aldığı oyuncuları sisteme doğru düzgün işlemedi diye 2016 başına kadar transfer yasağı koy. Üstelik Barcelona gitsin bir de CAS’tan boyunun ölçüsünü alıp dönsün. Kuralları esnetmek, Barcelona’ya ayrıcalık yapmak, gerekirse geriye doğru kayıtları düzeltmek varken bu neyin cezasıdır? Bu FIFA da “idare-i maslahat” nedir hiç bilmiyor be kardeşim(!)

Barcelona yönetimi, konuyla ilgili olarak yaptığı geçmiş açıklamalarda, “Dikkat edin, FIFA çatırdayabilir” demedi ama söz konusu 10 genç oyuncunun altyapıya alınmasıyla ilgili tüm izinlerin ve başvuruların zamanında yapılmış olduğunu savundu. İtiraz süreci CAS’tan da döndüğüne göre şu iyice anlaşılıyor ki, bu ceza sadece oyuncuların bilgi-işlem olarak kayıtlarının yanlış/eksik girilmesinden verilmiş. 2007 yılı Mayıs ayında ilk kez tanıtımı yapılan ve 2010’da kulüpler için zorunluluk halini alan “Transfer İzleme Sistemi” esasen FIFA’nın, transfer usulsüzlüklerini denetim altına alması amacıyla tasarlanmıştı. O tarihte oylamaya katılan 202 ülkeden 199’u sisteme “evet” oyu verdi. Dünya üzerinde kulüplerin sıklıkla el değiştirmeye başlaması, girift sponsorluk ilişkileri ve bu sponsorluk ilişkileri üzerinden gelişen bağlar transferlerdeki bilinmezleri arttırınca, FIFA da kayıt dışılığı kontrol edebilmek için bir sistem geliştirmeye gerek duydu. Esasen, başlangıçta kara para aklama şüphelerini gidermeye yönelik kurulan sistem, bugün dünya futbolunun mali yapısı ve gidişatı ile ilgili çok değerli bilgiler de sağlıyor. Bugün FIFA’ya üye federasyonlardaki 12 yaş üzeri tüm erkek futbolcular için TMS kaydı zorunlu durumda ve her futbolcunun ulusal federasyonlar tarafından düzenlenen bir “Uluslararası Transfer Sertifikası” var. Transfer gerçekleştiğinde, oyuncunun transfer olduğu ülke federasyonuna bu sertifika gönderiliyor. Bu sertifika gönderimi ise TMS üzerinden yapılıyor. Başka kanallardan yapılan gönderim resmi olarak geçerlilik kazanmıyor. Transfer sürecinde sistem kulüplerden 30’a yakın bilgiyi/belgeyi girmesini istiyor ki, bu bilgiler arasında kontrat detaylarından çalışma iznine, oyuncu menajerinin alacağı komisyondan ödeme planına kadar pek çok başlık var. Üstelik söz konusu verilerin, FIFA’nın kabul ettiği dört dilden birinde (İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca) sisteme yüklenmesi gerekiyor. Bu aşamalardan herhangi birinde iki ülke federasyonun kayıtları eşleşmeyecek olursa veya ilgili alana bilgi girilmezse, sistem oyuncuyu yok sayarak transfere onay vermiyor. Barcelona’nın başına gelen, büyük ihtimalle bu tür bir uyumsuzluğun göz ardı edilmesi neticesinde oyuncuların sistemden düşmesinden kaynaklanıyor. FIFA’nın yaptığı kontrolde Barcelona altyapısındaki 10 oyuncu sistemde gözükmeyince, usulsüzlük cezasını İspanyol devine kesiverdiler.

Ceza ağır mı, değil mi orası tartışılır. Bizim düşünmemiz gereken ise şu, Barcelona’ya acımayan FIFA, olası bir hatada herhangi bir kulübün gözünün yaşına bakar mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016