Bir banka, ülkeyi değiştirebilir mi?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hafta başında, sadece bankacılık sektörünün merkezde olduğu bir büyüme ve finansman modelinin Türkiye için geçerliliğini kaybedeceğini ve bankacılık sektöründe bazı sınırlara yaklaşıldığını belirterek, bundan sonraki ekonomik büyümenin merkezinde sermaye piyasalarının olması gerektiğini söylemişti.

*    *    *

Bankacılık merkezli modelin geçerliliğini kaybedeceği doğrudur.
Ancak alışkanlıklar ve sistem gereği sadece yaşadığımız dönemde değil, orta vadede de birbirine göbekten bağlı bu iki sektörün birbirine ihtiyaç duyduğu / duyacağı ve birbirinden beslendiği / besleneceği unutulmamalıdır. 
Hatta, yeni dönemde, bir adım ileri giderek, “Bankacılık sistemi, reel sektör için daha fazla neler yapabilir?” sorusuna yanıt aranmalıdır.

*    *    *

Bir banka, bir ülkenin veya bir bölgenin kaderini değiştirebilir mi?
“Değiştirebileceğini gördüm” dersem abartmış olmam.
Bu düşüncemin nedeni yaklaşık 6 aydır TEB Kosova Bankası’nın, “Büyürsem, Kosova halkı ve Kosovalı iş dünyası ile birlikte büyürüm” felsefesinden hareketle, Kosova için neler yaptığını izliyor olmam.
Ve tam tersi şekilde, Türkiye’nin bazı bölgelerinden, “Bankalar kredilerini çağırıyor” şeklinde haberler almam.    

*    *    *

6 ay önce yazmıştım…
TEB Kosova tarafından düzenlenen toplantıda Kosovalı girişimciler, alışkın olmadığımız bir davranış modeli sergilemişlerdi…
Şöyle ki…
Saat 10 olarak duyurusu yapılan toplantıya, saat 11’de gelmeye başlamışlardı…
Saat 10.30 gibi TEB Kosova Bankası’nın CEO’su Ayhan Albeyoğlu’na, “Kimse gelmeyecek herhalde?” diye sorunca, “Çok ilgililer ama çok rahatlar. Mutlaka gelirler.” demişti.
Haklı çıkmıştı… 
Kosova’yı çok iyi tanıdığını ve Kosovalı gibi düşünmeye başladığını göstermişti…
Saat 11.30’da ayakta dahi boş yer kalmamıştı…

*    *    * 

Kosova demişken…
Ekonomik ve siyasi yapısıyla bizden 20 yıl geride…
Stratejik önemine, genç nüfusuna, doğal zenginliklerine ve son 3 yılda yakaladığı büyüme trendine bakıp bir tespit yapmak gerekirse, “Büyük ihtimalle, 5 yıl sonra 10 yıl ilerimizde…”
Yani Kosova tarımıyla, turizmiyle, madeniyle, hizmet sektörüyle 5 yılda 30 yıl ilerleyebilecek kapasitede…

*    *    *

Kosovalıların o toplantıda anlatılanlara ilgisi ise meraklarını ve potansiyelin farkında olduklarını gösteriyordu…
Başkent Priştine ve Prizren’in meydanlarındaki canlılık ve gülen yüzler ise, savaşın yaralarını sarmaya ve o psikolojiden sıyrılmaya başladıklarını anlatıyordu…

Priştine’de 3 yılda gerçekleşen nüfus ve konut artışı, büyümenin hızını gözler önüne seriyordu…
Yoğunlaşıp kabusa dönen trafik ve çarpık yapılaşma ise bu hızlı büyümenin plansız gerçekleştiği gerçeğini ortaya koyuyordu…

Kaybedilen zamanı yeniden ve çabucak yakalama heyecanında olan Kosovalılar ise tecrübesiz olduklarını ve gelişme yolunda desteğe ihtiyaç duyduklarını inkar etmiyordu…
Yabancıların boy göstermeye başladığı Kosova’da potansiyeli / ihtiyacı / fırsatı yakından görmek gerekiyordu…

*    *    *

Yazmıştık toplantının ardından…
“TEB 5 yıl önce bu ihtiyacı ve potansiyeli görenler arasında yerini almış…
Ve o tarihte TEB Kosova Bankası’nı kurarak bölge ekonomisi için ciddi adımlar atmış…
5 yılda 26 şubeye ulaşan bankanın CEO’su Ayhan Albeyoğlu ve 500’ü aşkın personeli Kosova için Kosovalı gibi koşturarak gönülleri de kazanmış…
Albeyoğlu, emeklerinin karşılığını, bankasını geometrik hızda büyüterek almış…”

*    *    *

Önceki gün TEB Kosova ve Girişim Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilen Girişim Programı’na katılan ve Kosova iş dünyasının temelini oluşturan 200’e yakın Kosovalı iş kadınına sertifikaları verildi.
Bütün davetliler toplantı saatinden önce salonu doldurdu. Bu davranış benim için değişimin başladığının habercisiydi.  
Bakanlar, siyasiler, büyükelçiler ve Kosova ekonomisine yön veren şirketlerin yöneticilerinin de katıldığı törendeki samimiyet ise bir bankanın bir ülkenin iş dünyası ile kurduğu manevi bağın getirebileceklerini anlatmaya yetti.

Bir bankanın, bulunduğu coğrafyada yapabileceği şeyi ise Girişim Merkezi’nden Adnan Şahsuvar özetledi: “TEB Kosova, iş dünyasına balık yemeyi değil, tutmayı öğretiyor. İyi zamanda değil, zor zamanda yanlarında oluyor. Uzun vadeli planlar yapıyor. Halkta bunu önemsiyor ve bankaya teveccüh gösteriyor.”
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar