Davutoğlu gibi düşünenler “Çok dayak yedim” diyor…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Millileştirme konusunda Davutoğlu gibi düşünenler çok… Ama… 

★ ★ ★ 

Hakim, Temel’e sormuş: 
“Davacıya olan borcunu neden ödemiyorsun?” 
Temel, sinirle yanıtlamış: 
“‘Bana 3 ay mühlet ver’ diyrum, vermiyi, 10 yıldır beni oyaliyi!” 

★ ★ ★ 

Geçtiğimiz hafta, güneş enerjisinde 40 bin MW’lik kurulu güce sahip Almanya’ya oranla Türkiye’nin birkaç kat fazla potansiyeli olduğunu dile getirmiştim… 

Çıkardığı petrolü stoklayacak yer bulamayan ABD’de dahi kayalıklar ve çöl bölgeleri, Güney Kore’de otobanlar, İsveç, Norveç, Almanya ve Japonya’da çatılar güneş panelleriyle donatılıyorsa, bizim de adım atmamızın zorunluluğunu anlatmıştım… 

★ ★ ★ 

Fıkradaki davacı konumuna düştüm! 

★ ★ ★ 

Özetle… 

“Güneş enerjisinde 40 bin MW’lik kapasiteye ulaşan Almanya’nın birkaç katı potansiyelimiz var ama kurulu kapasitemiz Almanya’nın 20 binde 1’i kadar…” dedik… “Güneş sayesinde doğalgaz, kömür, petrol, uranyum gibi dışa bağımlı da olmayacağız, hammadde bedava…” dedik… “
Kayalıklara, çatılara inşa edilebilir; doğa korunmuş olur…” dedik… “Hidro gibi, termik gibi, nükleer gibi diğer santrallara göre inşa süresi 20 kata kadar düşüyor…” dedik… 

“Almanya son 4 yılda geliştirdiği teknolojiyle, güneş santrallerinde yatırım maliyetini yüzde 80’ler civarında aşağı çekerek, 1 MW’lik santral yatırımının maliyetini 3-4 milyon Euro’dan 1 milyon Euro civarına düşürdü, kanuni kısıtlama getirmelerine rağmen daha da aşağı çekecek.” dedik… 
“Güneş enerjisinden elektrik üreten santral teknolojisi konusunda otomobil, uçak, hidro santral gibi konularda ki gibi “çok geç” kalmayalım…” dedik… 

“Ar-Ge desteklerini bu konuya yoğunlaştırırsak, yerli güneş santralları üretimi ile belki de elektrik enerjisi ihtiyacımızın tamamını olmasa da büyük bölümünü güneşten karşılayabiliriz…” dedik… 

“Hem teknolojisine, hem hammaddesi bedava enerjiye sahip olursak 1 taşla 2 değil 50 tane kuş vurabiliriz…” dedik… 

★ ★ ★ 

Yazı için teşekkür eden, hatta güneş enerjisi konusunda araştırmalara başlayacağını söyleyen okurlarımın yanı sıra güneş enerjisini ve Almanya’da ki uygulamayı iyi bildiğini ve bu konuda uzman olduğunu dile getiren bir okurumdan da olumsuz eleştiri aldım… 

Şöyle diyor uzman okurum: “1 MW’lik güneş santralı maliyetinin 500 bin dolarlar civarına düşmesi kocaman bir hayal, uydurma…” 
Yanıtım: 
Maliyetin daha da düşeceğini söyleyen, ben değilim, geliştirdikleri teknoloji ile maliyeti 4 yılda yüzde 80 oranında düşüren Almanlar… 

Aynı Almanlara, 5 yıl önce, “Maliyet kısa sürede onda bir seviyesine düşecek.” dedikleri zaman da inanmamışlar… Tarihte Napolyon’un, “Akıl, inandığı her şeyi başarır” sözünü somutlaştıran birçok deneyim var… 

★ ★ ★ 

Güneş enerjisi, ekonomide çıkış arayan ülkemiz için, oldukça yüksek potansiyel barındırması nedeniyle savunma sanayi gibi “model sektör”lerden biri olabilir... 

Bu alanda Ar-Ge destekleri artırılabilir... 

En azından milyonlarca metrekareyi bulan çatılarımız, yerli üretim güneş panelleri ile ekonomiye kazandırılabilir... Tam da Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Başkalarının tasarımını yaptığı şeyleri taklit mantığıyla Türkiye’de üretme dönemi bitsin. Aksine tasarımını biz yapalım, Ar-Ge’sini biz geliştirelim, gerçek anlamda Türk malı olsun…” demişken… 

Ve NükTe Platform Koordinatörü Adil Buyan gibi, “Ferit Bey, yazınızın altına imzamı atarım. Destek hatta moral destek çok önemli biliyorum. Siz bunun gayreti içindesiniz. Bendeniz 36 yıldır her ürünün ülkemizde yerlisini yapmaya çalışan bir sanayiciyim. Yüzlerce proje ürettim. Çok dayak yedim ama yılmadım ve devam ediyorum.” şeklinde düşünen girişimcilerimiz/tartışma değil üretme sevdalılarımız varken…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar