Enerjide kolaycılıktan vazgeçme girişimi

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com


2002 yılından 2013 yılına elektrik üretimimizde yerli kaynaklara yatırım yerine “kolaycılıkla” enerjide ithalat faturamızı 6 kat artıran bir sonuç yaratmışız. Artık kömür santrallerinden elektrik üretimini artırmak için yerli kaynaklara yatırım yapılıyor.

Türkiye yıllardır kolaycılıkla elektrik üretiminde, enerjide dışa bağımlılığını artırdı. Bu çok yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz doğalgaz petrol faturamızın hızla artması sonucunu beraberinde getirdi. 2002 yılında enerji ithalatımız faturası 9 milyar 203 milyon dolarken, 2013 yılında 55 milyar 915 milyon dolara yükseldi. Bu da dışa bağımlı enerji faturamızın 6 kat, bir başka söyleyişle yüzde 600 arttığını gösteriyor. 

Arkadaşımız Meltem Gündüz’ün haberinden dışa bağımlılığının, “kolaycılığın” hızla artan faturasının, bundan vazgeçerek, “yerli kaynağa dönüş” kömüre dönüş için yatırımların artırılmaya başlandığını ortaya koyuyor. 2023 yılına kadar kömüre 42 milyar dolarlık yatırım yapılması hedefleniyor. Bunun sonucunda, bugün elektrik ihtiyacımızın yüzde 25’ini karşıladığımız kömürden, elektrik ihtiyacını karşılama oranımızın yüzde 42’ler seviyesine yükseltilmesi bekleniyor. Buna bağlı olarak geçtiğimiz günlerde Kemerköy ve Çatalağzı Termik santrallerinin ihalesiyle ilk adımlar atıldı. Bu alandaki yatırımların sürdürülerek 2023 yılında 100 bin megavat elektrik üretimimiz içerisinde yüzde 30’luk bölümünün 30 bin megavatın kömür santrallerinden sağlanması amaçlanıyor. Bunun gerçekleşmesi için 8 bin 516 megavat kurulu termik santral gücümüze 21 bin 500 megavatlık bir ek yatırım yapmamız gerekiyor. 

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verilerine baktığımızda bu hem ülkemizin kömür rezervleri açısından, hem de ihtiyaçlarını kömürden karşılayan ülkelerin elde ettikleri sonuçlar açısından abartılı bir hedef olarak karşımıza çıkmıyor. IEA verileri, bizim elektrik enerjimizin yüzde 25’ini kömürden elde ettiğimizi, bunun Çin’de yüzde 78, Amerika yüzde 45, Almanya, Güney Kore ve Danimarka’ da yüzde 44 oranında olduğunu gösteriyor. Bu ülkeler bizim 2023 hedefimizi gerçekleştirmiş ya da aşmış durumdalar... 

Bizim kömürden elektrik üretimimizi istediğimiz seviyeye getirmemiz için yapmamız gereken 42 milyar dolarlık yatırım, 2013 yılı toplam enerji ithalatımız 55.9 milyar doların yüzde 76’sı seviyesinde. Önümüzde 9 yıl olduğunu düşünürsek, sürekli olarak yıllık yapmamız gereken yatırım enerji faturamızın yüzde 8’i kadar yaklaşık 4.4 milyar dolar seviyesinde olacaktır. Enerjimizin dışa bağımlılığını azaltacak, dış açığımızı ve cari açığımızı önemli ölçüde azaltacak olan, kömür santrallerine yapılacak bu yatırım da, bütçe büyüklüğümüz içerisinde yüksek bir rakamı ortaya çıkarmıyor. 

Türkiye giderek daha büyük sorun yaratan enerji de “Yerli kaynakları yeterince değerlendirmeden” dışardan ithalle çözme “kolaycılık yolundan” mutlaka kurtulması gerekir. Kömür santralleri bu alanda önemli yerli kaynak kullanımına imkan verecektir. Bunun yanında elektrik üretimimizin yüzde 22.8’ini sağladığımız hidroelektrik santrallerimizin verimini artırarak, çok düşük verim aldığımız yenilenebilir enerji kaynaklarımız güneş, rüzgar ve jeotermal alanlardan daha çok yararlanarak, elektrik enerjisi içerisinde yerli kaynaklı üretimimizi 2023 yılında yüzde 50’lere çıkarabiliriz. 

Bunun için ithale dayalı “Kolaycılığı” terk ederek, yerli kaynak kullanımını geliştiren projeler hazırlayıp, onlara yatırımlar yapmalıyız. Bu açıdan 2023 hedefli kömür santralleri yatırımı çok önemli bir adımdır...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar