KOBİ’ler için yeni dönem

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Ülkemiz üretim, istihdam ve ihracatında KOBİ’lerin önemli yeri vardır. Ancak, son yıllarda onların kendileri açısından önlerine gelen ulusal ve uluslararası fırsatlardan yeterince yararlanabildiğini söyleyemeyiz. 

2001’de kriz sonrası Güçlü Ekonomi Programının gündeme gelmesiyle BDDK ve TMSF gibi bağımsız kurumlar ekonomimize girdi. Bu bankacılık sektörümüzün sağlam temellere oturmasını sağladı. 

2008 krizine kadar geçen sürede dünyada likiditedeki bollaşma hem finans maliyetlerini düşürdü, hem de finansa erişimi kolaylaştırdı. Bu ortamda KOBİ’ler de “Bankacılık sektörüyle tanışmasını ve işbirliğini” artırdı. 

Bankacılık sektörü kredi portföyü içersinde 1990’larda yüzde 4 seviyesindeki paylarını KOBİ’ler bu dönemde yüzde 25’lere yükselttiler. Enfl asyonun tek haneye düştüğü, faiz yükünün azaldığı bu dönemde KOB’ler önemli gelişme imkanı elde ettiler. Buna KOSGEB gibi kurumların destekleri de eklendi. Ancak, bu dönemde KOBİ’ler yerli yabancı işbirlikleri, birleşme imkanlarını kullanacakları yeterli desteklere sahip olamadı. 

Sektörel kümelenmeler konusunda da yönlendirici teşvikler gündeme gelmedi. Avrupalı KOBİ’lerle işbirliği imkanları ele alınamadı. O nedenle ağırlıklı olarak 0-9 kişilik istihdamın ağırlıklı olduğu mikro işletme yapısında değişim yaşanmadı. 

2008 krizi sonrası ise, KOBİ’lerin rekabet gücünü artırıcı büyüklüklere ulaşmaları, daha sağlıklı bir yapıya kavuşmaları ve ekonomimiz içinde güçlerini artırmasına imkan vermedi. 

İşbirliklerinin, birleşmelerin, sektörel kümelenmelerin önü açılamadan kriz döneminin belirsizliği yaşanmaya başlandı. Peki, yeni dönemde KOBİ’lerin gelişimi için nelere ihtiyacımız var? 

• Öncelikle Ankara’da masa başında hazırlanmayan, eli taşın altındaki üreticilerin katılımıyla hazırlanacak reformist bir Kalkınma Stratejisi'nin hayata geçmesi gerekiyor. 

• Bu Kalkınma Stratejisi içersinde KOB’leri büyütecek, iç ve dışta işbirliklerinin birleşmelerinin önünü açacak, sinerjilerini artıracak, takvime bağlanmış mikro reformların demetinin yer alması önem taşıyor. 

• KOBİ’lerin finansal imkanlarını ve finansa erişimlerini artıracak, önlemlere ihtiyaç olduğu unutulmadan destekler hazırlanmalıdır. 

• KOBİ’lerin rekabetçiliği önleyici, kamu yüklerini azaltıcı çalışmalar da reform paketi içinde yer almalıdır. 

• KOBİ’lerin dünyadaki trendleri izleyebilmeleri yolunda imkanlarını artırıcı çalışmalar ekonomi yönetimince hazırlanmalı, girdileri ucuzlatıcı, pazarları genişletici konular da yeni dönem mikro reformlar içinde bulunmalıdır. 

• KOBİ’leri ilgilendiren bütün kararlar, mutlaka onların temsilcileriyle birlikte katılımcı bir yöntemle hayata geçirilmelidir. 

• Üretimi artırıcı kalifiye emek eğitimi hem işyerlerinde, hem de teknik liselerde artırılmasıyla sağlanmalıdır. 

• Doğaldır ki, KOBİ yöneticilerinin ve sektörel kuruluşlarının buna ekleyecek önerileri olacaktır. Bu konuda da yeni bir diyalog ortamına zemin hazırlanmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar