Göz ardı edemeyeceğimiz AB ile diyalog içinde olmanın önemi

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Türkiye AB ilişkileri, zaman zaman sıcak bir diyalog içersinde yürütülürken, zaman zaman soğukluk içersinde ilişkiler aza indirilirdi.

Oysa, AB bizim dış ticaretimizde yüzde 43.5 ile çok önemli bir paya sahiptir. Bu nedenle Ekonomi Bakanlığı’nın 1996 yılından bu yana AB ile yürüttüğümüz Gümrük Birliği ile ilişkilerde yaşanan sorunları ele almak için 2017 yılının ilk çeyreğinde masaya oturacak olması çok önemlidir. Arkadaşımız İbrahim Ekinci’nin haberinde Türkiye’nin görüşme masasında savunacağı tezlere yer veriliyor. Gümrük Birliği ile ilgili sorunlar yaşanmasına karşın, AB dış ticaretimiz 1996’dan bu yana sürekli olarak gelişmektedir. 1995 yılında AB ile olan dış ticaret toplamımız 56.7 milyar dolar iken; 21 milyar dolar ihracat, 35.7 milyar dolar ithalat hacmiyle 14 milyar dolar dış ticaret açığı ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60.6 seviyesindeydi.

2014 yılında AB ile dış ticaret hacmimiz 147 milyara yükselirken ihracatımız 68.6 milyar dolar, ithalatımız 89 milyar dolar, dış ticaret açığımız 21 milyar dolar seviyesine yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Türkiye bu durumda AB dış ticaretinde dünyada 5. sırada yer alırken, AB’nin ihracatımızdaki payı da yüzde 43.5 seviyesine yükseldi.

Bütün bu rakamlar AB ilişkilerimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Ama buna karşılık Gümrük Birliği döneminde yaşadığımız birçok sorun ve engel söz konusu. Bu nedenle 2017 yılının ilk çeyreğinde, bu sorunların bir masada AB ile ele alınması büyük önem taşıyor.

İbrahim Ekinci’nin haberinde masada çözüm arayacağımız konular arasında, AB karar süreçlerinde yer alma talebimiz, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarında eşzamanlı bizim de yer alarak, mağduriyetimizin giderilmesi, AB-ABD arasında müzakeresi süren Transatlantik Ticaret Anlaşması’nın bizim için yeni bir mağduriyet yaratmaması taleplerimizin yer alacağı belirtiliyor.

Ayrıca tarım tavizlerinin genişletilerek yeniden düzenlenmesi, hizmetler sektöründe taraflar arasında ileri seviyede bütünleşme, karayolları kotalarında engel yaratan uygulamaların son bulması, AB ülkelerindeki ihalelere katılımda engel çıkarılmaması ve AB ülkelerinin Türkiye kamu alımlarındaki avantajının benzeri tercihin Türkiye için de uygulanması gibi taleplerimizde Gümrük Birliği yenilenmesine ilişkin müzakere masasında yer alacak diğer hususlar olacak.

Eğer 2017 yılının ilk çeyreğinde yapılacak müzakerelerde bu sonuçlar alınabilirse, bir yandan bize engel çıkaran sorunlar ortadan kalmış olacak diğer yandan da yeni avantajlar elde ederek hakkımız olan dış ticaret artışını sağlayabileceğiz.

Türkiye AB ilişkileri dış ticaretimiz açısından büyük önem taşıyor. O nedenle sürekli diyalog içersinde kalıp ilişkilerimizi geliştirme gayreti, ara verilmeden ve aksatılmadan sürdürülmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar