Madencilerin sıkıntısına “altın” halka da eklendi...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Maden kanun taslağını değerlendiren Altın Madencileri Derneği Başkanı Ümit Akdur, yeni Maden Kanunu Taslağı'ndaki yüzde 4’ten 14’e çıkarılması planlanan devlet hakkı, ruhsat harçları ve vergilerde öngörülen artışların yatırımcıları tedirgin ettiğini belirterek, “2013 yılından itibaren Türkiye’nin madencilik sektöründeki görüntü, yerliler için de yabancılar için de olumsuzluğa döndü” değerlendirmesini yapıyor. Akdur, 2015 yılında 50 ton üretime ulaşmayı hedefl edikleri altın üretimini bu şartlarda gerçekleştirmenin imkansız olacağının altını çiziyor. 

Türkiye altın üretimini ilk kez 2002 yılında gerçekleştirdi. Bugün 5 firma 12 yerde üretim yapma potansiyeline ulaşmış durumdalar. Geçen yıl 17 ton üretimi gerçekleştiren bu firmalar, Türkiye’yi altın üretiminde Avrupa’da birinci sıraya yerleştirdiler. 

Akdur, "Altın fiyatının 1800 dolara yükselmesi sonrası hem kamuoyunda hem bürokraside 'Altın üretimi çok karlı hale geldi' algısı oluştu. Altının ons fiyatı 1250 dolara geriledi, ama algı hep 1800 doların üzerinde gibi kaldı. Bu durum yeni taslakta devlet hakkının yüzde 4’ten yüzde 14’e 3.5 kat artırılması öngörüsüne yol açtı. Bu durumda fizibilitesini yüzde 4’e göre yapan firmalar çok ciddi sıkıntıya girecekler “ değerlendirmesini yaptı. 

Ümit Akdur, bir maden üretiminin, arama izninin alınmasından en erken 10 yıl sonra gerçekleşebildiğini, bunun bazen 20-25 yıla uzayabileceğini belirterek, “Örneğin Tüprag 1986 yılında kuruldu. İlk madeni işletmeye açtığında 20. yılını kutluyordu. Yani 20 yıl sürekli arama yaptık, yaklaşık 700 ruhsat üzerinde çalışma yürüttük. Bunlardan sadece iki tanesi ekonomik sonuç veren madene dönüştü. Biz, bu 20 yıllık arama döneminde 130 milyon dolar para harcadık” deyip kendi durumlarını, zorlukları anlatıcı örnek olarak ortaya koyuyor. 

Akdur, Maden Kanun Tasarısı hazırlanırken altının onsunun 1800 dolara çıktığı döneme göre düzenlenen devlet hakkı, ruhsat harçları ve vergilerin, yeniden gözden geçirilerek 1250 dolara göre düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor. Madenlerle ilgili kararların ve izinlerin Başbakanlık'ta 2012 yılı Haziran ayında tek elde toplanmasının ardından Madencilerin sıkıntıları sürüyor. Arkadaşımız Canan Sakarya’nın haberinden öğreniyoruz ki yeni maden Kanun Tasarısına göre altın madencileri yeni sıkıntılarıyla bir halka daha eklemiş durumdalar. 

Madencilik sektör temsilcileri izinlerin ve yetkilerin tek elde toplanmasından bu yana hem ruhsat almada hem izin yenilemede büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, bir an önce yetkilerin, “sahibi aslisine” bakanlığa devrini talep ediyorlar. 

Bakalım Başbakanlık bu taleplerine ve yeni Maden Kanun Tasarısıyla ilgili isteklerine ne yanıt verecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar