Yeni Türkiye…
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı kutlayarak başlayalım. Türkiye’nin geleceği için hayırlara vesile olmasını dileyelim.
★ ★ ★
Yolsuzluklara bulaşmamak, görgü, çalışkanlık gibi vasıfl arı nedeniyle ‘tarafını benimsemeyenlerin’ de takdirini toplayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ve kabinesinin yeni üyelerine de ‘hayırlı olsun’ diyelim… O vasıfl arı sayesinde, siyaset dünyasında zedelenen imajı düzeltmesini; son günlerin moda deyimiyle ‘kurunun yanında yaşı yakmayan’ bir yönetim anlayışı sergilemesini ve “ikinci ekonomik sıçrama” vaadini kısa vadede gerçekleştirebilmesini dileyelim…
★ ★ ★
“İkinci ekonomik sıçrama” için, “kurunun yanında yaşı yakmamak” neden önemli?
Mesela, Rüzgar Enerji Santralleri (RES)… Geç kalınmasına rağmen, bugüne kadar yapılan yatırımlar sayesinde 2014 yılının ilk altı aylık diliminde 1.3 milyar liralık enerji üretimi gerçekleştirilen santraller… Yani 10 milyon nüfusun hanelerinde gerçekleştirdiği elektrik tüketiminin tamamını üreten santraller… Lisansı verilmiş yatırımlar tamamlandığında yıllık 10 milyar liralık enerji üretebilecek santraller…
★ ★ ★
Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi’nin 2013 yılı raporuna göre, dünyadaki toplam rüzgar enerjisi kurulu gücü 318 bin 136 MegaWatt’a (MW) ulaştı.
Kurulu gücü 91 bin 424 MW’ye ulaşan Çin bu alanda dünya lideri oldu.
ABD 61 bin 91 MW’lik kurulu güçle ikinci, Almanya ise 34 bin 250 MW’lik kurulu gücüyle üçüncü oldu.
★ ★ ★
Ülkemizin, 2014 yılı Temmuz sonu itibariyle, toplam kurulu gücü, 67 bin 431 MW’dir.
Bu kurulu gücün içerisine doğal gaz, fuel-oil, kömür, hidroelektrik, rüzgar ve jeotermal olmak üzere tüm enerji kaynaklarımız dahildir.
Çin’in sadece rüzgar enerjisi kurulu gücü ise ülkemizin toplam elektrik kurulu gücünün yaklaşık 1.5 katıdır.
Bu pencereden bakılınca, ülkemizde rüzgar enerjisi kullanımına yönelik çalışmaların çok gerilerde kaldığı görülmektedir.
★ ★ ★
Ülkemizin 2014 yılı Temmuz sonu itibariyle rüzgar enerjisi kurulu gücü 3 bin 424 MW olup, elektrik kurulu gücümüz içerisindeki payı yüzde 5’tir ve 87 farklı santralde rüzgar enerjisi üretimi yapılmaktadır.
Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeliyle ilgili farklı değerler bulunmakla birlikte, bu potansiyeli 20 bin MW olarak alınabilir.
Temmuz sonu itibariyle, rüzgar enerjisi potansiyelimizin yaklaşık yüzde 17’sini değerlendirebilmiş durumdayız.
★ ★ ★
RES yatırımı için lisans alıp yatırım yapanlar, yatırım aşamasında olanlar ve çantacı olarak tabir edilen yatırımı geciktirenlerin aynı torbaya konulup, cezalandırıldığı bir süreçten geçiriyoruz… Yani bu alanda da kurunun yanında yaşı yakıyoruz.
★ ★ ★
Oysa…
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve yaklaşık 3 bin 500 km kıyı şeridi olan ülkemizde, özellikle Marmara ve Ege kıyı şeridi sürekli rüzgar almaktadır.
2023’te 20 bin MW kurulu rüzgar enerjisi hedefine ulaşabilmek için bu bölgelerden başlamak üzere, rüzgar enerjisi yatırımları için bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
Boşa esen rüzgarımız elektriğe dönüştürülerek, emisyonsuz, yerli ve çevreci enerji üretimimize katkıda bulunulmalıdır.
★ ★ ★
Ama...
EPDK, rüzgar lisanslarını, gerekli prosedürlerin verilen tarihte tamamlanmamasını gerekçe göstererek iptal etti.
EPDK’nın gerekli prosedürlerin verilen tarihte tamamlanmaması nedeniyle rüzgar lisansını iptal etme kararları, projesi olmayan, yatırıma başlamamış, kule ve türbin siparişlerini vermemiş şirketler için oldukça yerindedir.
Ancak...
Yatırımına başlamış, mali yapısı güçlü ancak yasal izinleri almakta zorluk çeken şirketler cezalandırılmamalıdır. Kurunun yanında yaşı yakarak, tasarruf ve yatırım sıkıntısı çeken ülkede, israf ekonomisinin yolu açılmamalıdır.
Çıkarılan kanunlara uyulmalı, yatırımcı güveni zedelenmemelidir.
★ ★ ★
Yeni Türkiye üretim ve yatırımının önünde engel olmayan, yatırım yapana hakkını veren bir Türkiye olmalıdır.
Başbakan Davutoğlu’nun, “2’inci ekonomik sıçrama” vaadinin gerçekleşmesi, “şu bizden, bu onlardan...” düşüncesine değil, “yatırımcı dostu” politikalara bağlıdır.