ABD Başkanlık seçimi ve diğer gündem maddeleri

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Bol likidite eşliğinde yılbaşından bu yana yükseliş eğiliminin etkili olduğu global piyasaların, geçtiğimiz hafta Avrupa bankacılık sektörüne yönelik endişeler öncülüğünde baskı altında kaldığını gördük. Hafta genelinde Deutsche Bank’a yönelik haber akışı volatilite yarattı. 

Yılbaşından bu yana yüzde 3,8’lik artış sağlayan MSCI Dünya endeksi geçtiğimiz hafta yüzde 0,2 geriledi. Yılbaşından bu yana yüzde 13,7’lik artış kaydeden ve
yılbaşından bu yana gelişmiş ülke piyasalarından göreceli olarak daha iyi performans gösteren gelişmekte olan piyasalarda ise MSCI EM endeksi dolar bazında yüzde 1,5 geriledi. Moody’s kararı sonrası negatif ayrışan MSCI Türkiye endeksi ise aynı dönemde dolar bazında yüzde 6 gerilerken, MSCI EMEA endeksi dolar bazında yüzde 1,7 geriledi.

Büyük resimde baktığımızda 8 Kasım ABD başkanlık seçimi, Japon Merkez Bankası (BOJ) ve Amerika Merkez Bankası (FED) kararları sonrası Yen’in güçlü kalması ve bunun risk iştahı üzerinde yaratabileceği etki, Çin fonlama piyasasındaki gelişmeler piyasaların önemli gündem maddeleri olacak. Bunların yanı sıra 4 Aralık İtalya anayasa referandumu ile 31 Ekim’e kadar hükümet kurulamazsa seçime gidecek İspanya kaynaklı Avrupa’da yükselen siyasi riskler de takip edilecek diğer gündem maddeleri olacak.

Dolayısıyla bu hafta makro tarafta Cuma günü açıklanacak ABD Eylül ayı tarım dışı istihdam verisinin faiz artırımı beklentileri için ne derece güçlü sinyaller içerip içermeyeceği önemli olabilir. Bloomberg'e göre ortalama piyasa beklentisi 175 bin kişi artış yönünde. Ayrıca Ağustos ayında sürpriz bir şekilde 50’nin altı daralma bölgesine gerileyen ve toparlanma beklenen Eylül ayı ABD ISM imalat endeksi, FED’den Brainard ve Fischer konuşması, parasal genişlemede ayarlamalara gidilip gidilmeyeceğine yönelik ipuçlarının arandığı Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantı tutanakları ve çevre euro bölgesi PMI endeksleri takip edilecek önemli makro gündem maddeleri olarak sıralanabilir.

Diğer taraftan 8 Kasım ABD seçimleri öncesinde 9 Ekim’de Clinton –Trump arasında gerçekleşecek ikinci münazarayı ve 19 Ekim’de gerçekleşecek üçüncü münazarayı not edelim. Hatırlanacağı üzere geçen hafta gerçekleşen ilk münazarada genel yorumlar Clinton’ın tartışmada daha baskın olduğu yönündeydi ve bu piyasalarda iyimserlik yaratmıştı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar