ABD’de vergisiz yatırım dönemi
20 Ocak’ta ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, görevindeki yüzüncü günü tamamladı. Tabii bu yüz günün nerdeyse her günü tabiri caizse dünyada irili ufaklı sarsıntılara yol açtı.
Çok detaya girmeyeceğim ama bu yüz günde en büyük ekonomik etkileri komşu ülkeleri ve Çin’e açtığı ekonomik savaşlarla yaşattı. Ülkesinin en büyük ticaret ortakları Kanada, Meksika ve Çin için açıklanan gümrük vergileri ve çelik, alüminyum ve otomobil gibi ürünlere yönelik sektörel tarifeler piyasalarda endişelere yol açtı. Bu durumun etkileri tüm dünyaya yayıldı ve küresel borsalarda da satıcılı seyir izlenmesine neden oldu. Çalkantılı geçen 7-11 Nisan haftasında Dow Jones endeksi yüzde 4,95, S&P 500 endeksi yüzde 5,7 ve Nasdaq endeksi yüzde 7,29 değer kazandı.
7 Mayıs’ta Trump mutlu olacak mı?
Fed ile de faiz kararı üzerinden gerilimi başlattı. 7 Mayıs’ta açıklanacak kararın Trump’ı mutlu edip etmemesi de oldukça önemli. Açıkçası ben de Fed’in faizi düşüreceğini beklemiyorum. Trump her ne kadar indirimde ısrar etse de Jerome Powell ve ekibi buna karşı çıkmaya devam ediyor. Trump, milyoner yatırımcıları topladığı basın açıklamasında dahi Powell’a gönderme yapmayı es geçmedi. Bu toplantıya da biraz sonra değineceğim.
Asya tarafına bakacak olursak Çin’in Trump nedeniyle özgüveni yerine geldi. Tüm dünyaya ortaya çıkacak ticari savaşlarda hangi hamlelerle nasıl üstünlük sağlayacağını göstermiş oldu.
Adı konmamış bir el sıkışma süreci başladı
ABD karşıtlığı Çin’in bir araya gelmesi hatta Asya ülkelerinin ekonomik dayanışmasını sağladı. Yani en azından adı konmamış bir el sıkışma süreci başladı. Bunun bir başka örneğini Kanada’da görüyoruz. Trump karşıtı olan Mark Carney seçimi kazandı. Kanada halkını kenetledi.
Takı töreni gibi yatırımları tek tek sıraladı
Trump, 1 Mayıs’ta yaptığı basın açıklamasında, ülkeye toplamda yaklaşık 8 trilyon dolarlık yatırımın çekildiğini duyurdu. Çünkü yatırımcılara vergisiz fabrika da açabilecekleri paylaşıldı. Trump ülkesine gelen dev markaların yatırımlarını tek tek sıraladı. Resmen düğündeki takı töreni gibi tüm dünya merakla izledi. Bu da bir nevi Trump’ın en mutlu günlerinden ne de olsa… Hyundai’den Toyota’ya; SoftBank’tan Johnson & Johnson’a birbirinden farklı sektörden yatırımcı ABD’ye yapacağı yatırımı duyurdu. Tabii bunun yatırım ‘sözü’ olduğunu da unutmayalım. Trump’ın Çin karşısında yaptığı bu hamlenin ülkesine nasıl döneceğini ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Yatırımcı istikrar ve güven ister, her an dengelerin değişebileceği dalgalanan bir piyasayı değil. Bu nedenle Trump ekibinin başkanlarının ağzından çıkacak her bir cümleyi ince eleyip sık dokuması gerekecektir.
ABD jeopolitik meseleleri ikinci plana attı
Ancak geldiğimiz son noktada; Hindistan-Pakistan arasında artan bir ateş, İran- ABD arasında devam edip sonuçlanamayan görüşmeler, her ne kadar Zelenski madenleri gözden çıkarsa da noktalanmamış bir Ukrayna-Rusya savaşı, gitgide şiddeti artan İsrail’in Filistin işgali ve henüz rayına oturmamış bir Suriye… Amerika jeopolitik meselelerini ikinci plana atıp dev ekonomik açıklamalarla ne amaçlıyor? Trump dünya siyasetini ne zamana kadar ekonomi üzerinden sürdürecek?