Ah bu torba yasalar...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

Vakıf üniversiteleri yöneticileri Torba yasa tasarısına kendileriyle ilgili konulan iki maddeye itiraz ediyorlar. Ve haklı olarak sayıları 71’e ulaşan 195 bin öğrencinin okuduğu Vakıf üniversiteleri için yeni ve özel bir kanun talep ediyorlar. 

Sağlık komisyonunda görüşülen Torba tasarı içerisinde yer alan Vakıf Üniversiteleriyle ilgili iki düzenleme sektör temsilcilerinin tepkiyle harekete geçmesine yol açtı.

Arkadaşımız İbrahim Ekinci’nin haberine göre, Torba Tasarıda Vakıf Üniversitelerinin mütevelli heyetlerinin YÖK tarafından belirlenmesi ve “Kötü mali durum” gerekçesiyle üniversiteyi kapatması konularında iki madde konulmuş. Vakıf üniversiteleri yöneticileri torba yasa tasarısında her mütevelli heyet düzenlemesinin  “vakıf” kurumlarının ruhuna aykırı olduğunu, sektörü zora sokacağını belirterek itirazda bulununca  bu madde tasarıdan geri çekilmiş. Ancak, mali ve idari özerklik konusundaki sıkıntı devam ettiği için, Vakıf Üniversiteleri yöneticileri bu konuda komisyon çalışmalarına katılarak görüş bildirmeyi sürdürme kararı almışlar.

Türkiye’de 108 devlet üniversitesi ve 71 vakıf üniversitesi bulunuyor. Bu 71 Vakıf üniversitesinden 19’u 2000 yılı öncesinde kurulmuş. Diğer 52’si ise 2000  yılı sonrasında AK Parti döneminde kurulmuş üniversiteler. Bu Vakıf üniversitelerinde  toplam 195 bin kadar genç yıllık 7 bin lira ile 27 bin lira arasında ücret ödeyerek  öğrenim görüyor.

Bu büyüklüğe gelmiş olan Vakıf Üniversitelerinin  yöneticileri yönetmelikle yönetilmelerinin yarattığı karmaşanın son bulması için kendilerine özgü bir kanunları olmasını istiyorlar. Devlet kendi üniversitelerini yönetsin, bizde kendi paramızla kurduğumuz vakıf üniversitelerini kendi özerk kanunumuzla, kendi birikimimizle yönetelim, diyorlar.

Torba yasalar, birbiriyle doğrudan ilgisi olmayan bir çok konudaki düzenlemeyi bir araya getiren, “Tamekse koy sepete” ilanında olduğu gibi bir çok farklı insanların yaşamını etkileyecek düzenlemeleri aynı kanun torbası içerisine koyuyor. Yüzü aşkın çok farklı konuyu bir araya getirerek, sıkışık anlarda gece yarılarındaki müzakerelerde, irdelenmeden yasalaşıp hayatımıza giriyor.

Vakıf Üniversiteleriyle ilgili torba yasada yer alan konu iki önemli eksiğimizi hatırlamama neden oldu.
Bunlardan biri Vakıf Üniversiteleri birbiri ardında kurulurken, onun için gerekli olan yasal düzenlemenin beraberinde ele alınmamış olması. Yönetmeliklerle torba kanuna eklemelerle yama yapılarak, sayıları 71’e ulaşmış 195 bin öğrencisi olan bir eğitim sistemine bir yönetim modelinin oluşturulmaya çalışılması. Diğeri doğal olarak böyle bir modelde fayda/maliyet ve denetim / gözetim sisteminin oluşturulmasının zorluğu.

Şimdi YÖK binlerce öğrencisi bulunan Vakıf Üniversitelerinden bir bölümünü tasarının 32. Maddesinde yer alan yetkiye dayalı olarak “Mali yetersizlik” nedeniyle kapatırsa bu kurumlardaki binlerce öğrencinin durumu ne olacaktır, mağduriyetlerini kim karşılayacaktır...
Onun için vakit kaybetmeden Vakıf Üniversitelerinin talep ettikleri kendilerine özel Vakıf Üniversiteleri yasası bir an önce onlarında katkılarıyla hazırlanmalıdır. Torba yasalarda yapılan eklerle ortaya çıkan yamalı bohça yönteminden kurtulmalıdır.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar