Bir duayen, asansör sektörünü değerlendiriyor..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Uzun yıllardır tanıdığım değerli dostum, sektörün duayenlerinden Mehmet Akif bey ile Türkiye’deki asansör sektörünü konuştuk.. Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER) eski Başkanı, EMASGEZ asansörleri ortağı ve Genel Müdürü Mehmet Akif Temelli makine mühendisi, 35 yıldır da asansör sektörünün içinde..

Sektöre ilişkin verdiği bilgiler ve değerlendirmeleri özetle şöyle;

“Türk asansör sektörü, 1950’lerden sonra hareket kazanmış ve tamamen ithalat yoluyla ihtiyaçların karşılandığı bir sektör yapısından sıyrılarak kademeli olarak montaj ve aksam imalatı alanlarında yerli üretimin arttığı bir sektör yapısına dönüşmüştür. Özellikle 1990’lardan sonra artan talebe karşılık olarak büyümesini ve gelişimini sürdürmekte. Dünyada gelişen yeni teknolojilerle birlikte, Türk asansör sektörü de büyük bir değişim sürecine girmiş ve dünya ticaretinde önemli pazar paylarına ulaşmış... Önümüzdeki dönemde, Türkiye’deki kentleşme sürecinin (TOKİ projeleri ve Kentsel Dönüşüm) devam edeceği hususu dikkate alındığında, inşaat sektörünün faaliyetlerine paralel olarak, asansör sektöründeki büyümenin devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmekte. Bunların yanısıra Ortadoğu, Balkanlar ve son zamanlarda Afrika ülkelerinde devam eden Türk yatırımları, asansör sektörünü olumlu yönde etkilemekte.

Sanayi Sicil kaydına göre asansör montaj ve asansör aksam imalat firması sayısı 2 bin 285. Ülkemizde asansör sektörü, aksam imalatı, asansörün tesis edilmesi (montaj) ile bakım ve onarım olarak üç ana kolda faaliyet göstermektedir. Aksam imalatı, tamamen makine imalatının bir uzmanlık alanı olarak değerlendirilmektedir. Montaj işleri, mühendislik ve müteahhitlik hizmetlerini kapsamakta olup; çeşitli fabrikalarda üretilen aksamlar kullanılarak asansörün monte edilmesi sürecinin gerçekleştirilmesidir.

Yerli ürün olarak üretilmekte olan aksamlar şunlar; Kabin, makine - motor grubu, tam ve yarı otomatik kabin ve kat kapıları, halat, kumanda kartı, kumanda panosu, klavuz ray, gösterge elemanları, kata getirme sistemi, kat ve kabin butoniyerleri, aşırı yük sistemi, kabin ve karşı ağırlık süspansiyonları, hidrolik silindir, dişlisiz makina, fotosel, hız kontrol cihazları, kumanda sistemleri, paten, sensor, ray konsolları, denge zinciri, şalter, VVVF invertor, halat aparatları, kasnak, sistemler (makina dairesiz sistemler) gibi diğer ana bileşenlerin tamamı yerli ürün olarak üretilmektedir.

Asansör aksam üretimi, özellikle Marmara Bölgesi'nde; İstanbul, Kocaeli, Bursa illerinde, Ege Bölgesi'nde; İzmir ilinde, İç Anadolu Bölgesi'nde ise; Ankara, Konya ve Kayseri illerinde yoğunlaşmış bulunmakta.

Son yıllarda, yurtdışında montaj, paket asansör satışı gibi alanlarda da firmalarımızın başarılı çalışmalar yaptığı görülmekte.

Sektör de görevlenmiş onaylanmış 7 adet kuruluş var. Yetki verilmiş A tipi muayene kuruluşundan ise 29 adet bulunmakta.. A tipi muayene kuruluşları belediyelerle anlaşma yaparak o belediye sınırları içerisinde asansörleri periyodik muayene eder ve belediyeye rapor eder. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 700 bin civarında asansör olduğu, bunlardan, 2016 yılında, toplamda 301 bin 533 adet asansörün periyodik kontrolü yapılmış olup, 189 bin 539 adet asansöre (yüzde 63) kırmızı etiket, 8 bin 813 adet asansöre (yüzde 3) sarı etiket, 36 bin 458 adet asansöre (yüzde 12) mavi etiket ve 66 bin 723 adet asansöre de (yüzde 22) yeşil etiket iliştirildiği bilgisi görülüyor.

Sektöre ilişkin şu bilgileri de vermek isterim. Sanayi Sicil kaydı durumuna göre asansör montaj ve asansör aksam imalatı yapan 2 bin 285 işyerlerinde çalışan kişi sayısı 20 binin üzerinde

Sektörün Cirosu; 2016 yılı toplam ithalat ve ihracat verilerine bakıldığında asansör sektörünün yaklaşık olarak 132 milyon dolar ihracat değerine karşılık 289 milyon dolar ithalat değerini ortaya koyduğu görülmekte olup, asansör sektörünün dış ticaret hacmi yaklaşık olarak 421 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.

Aksam imalatı ve bakım hizmetleri genelinde yaklaşık 500 milyon dolar seviyesinde ciroya ulaşmıştır.

Önerilerimi ve bazı sorunlarımızı ise şöyle sıralamak isterim; Asansör sektörünün en önemli sorunlarından biri, merdiven altı üretim. Yetkili olmayan firmalar, hem sektörün kalitesini düşürüyor hem de güvenliğimizi tehdit ediyor. Dünya pazarlarında rekabet edebilecek marka ve markalar yaratılması konusunda gerekli destekler sağlanmalı. Ar-Ge destekleri daha çok arttırılmalı keza Ar-Ge ve inovasyon odaklı çalışmaların desteklenmesini önemsiyor, sektörün gelecek perspektifinde büyük katılar sağlayacağına inanıyorum

Sektör olarak bir başka beklentimizde ülkemizdeki kamu ve kuruluşlarının asansör ihtiyacı ile diğer tüm asansör ve aksamı ihtiyaçlarının yerli üreticilerden temin edilmesidir..”

Sektörün duayenlerinden Mehmet Akif Temelli’nin verdiği bilgi ve değerlendirmeleri özetle bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar