Biz kimiz?

Feyzan E. TOP
Feyzan E. TOP KARŞI PENCERE feyzan.ersinan@dunya.com

Geçtiğimiz hafta çok sevdiğim dostum Alinur Velidedeoğlu ile sohbetimizde bir tanımdan bahsetti, çok hoşuma gitti. Size de bahsetmek istedim. Dün oy kullanırken hepimiz nüfus kağıdımızı görevliye uzatırken bize dair bilgileri de teslim ettik. Neler vardı bu kimlik kağıdında? Adımız, soyadımız, yaşadığımız mahalle, doğum tarihimiz, ana adımız, baba adımız, kan grubumuz hatta dinimiz gibi ibareler. Yani bir bakışta bize dair bilgi veren her şey. Kısacası nüfus kimliği bizi anlatan genel-geçer bir belge. 

Peki asıl bizi tanımlayan belge ne? Kendinizden bahsedildiğinde nasıl bahsedildiğini biliyor musunuz? Velidedeoğlu da işte tam bundan bahsetti; sen ne yaparsan yap, biri için ne dersen de hemen herkesin bir kişi hakkında genel bir kanısı vardır; iyi adam, kötü adam, başarılı kadın, ahlâksız adam, tembel herif, çalışkan oğlan, iyi insan, dolandırıcı, zeki, evliliği iyi, evliliği kötü, güvenilir, sözüne inanılan, riyakâr… 

Düşündüm, çok doğru. Bir ortamda bir isimden bahis açıldığında karşı tarafın da sözlerinden sonra bir bakarsınız ki iyi biri genel geçer hepimiz için iyidir. Kötü biri de kötü biridir işte. Siz kendinizi ne kadar cilalatırsanız cilalayın, dış kabuğunuz sizi ele verir, kaçış yok. İyiyseniz size ne kadar çamur atılırsa atılsın, iyisinizdir. Kötüyseniz de siz ne kadar kendinizi iyi gibi gösterin, nafile sizin ardınızda ne olduğunuz bellidir. İş dünyasında da bu böyle. Siz isminiz iyi anılsın diye yıllarca çırpınırsınız ama başlangıçta yaptığınız bir hata bir gün kulaktan kulağa dolaşırsa artık bu imajı düzeltmeniz yıllar alacaktır. Bu sebeple son durağa geldiğiniz de helallik istenirken “helal olsun” cümlesini duymak istiyorsanız, önce iyi insan olun, üstelik hiçbirimiz için henüz geç değil… 

Kitap Fuarı gelirken... 

Remzi Kitabevi’nin çıkardığı kitaplar hep bir başka hoşuma gider. Acar Baltaş’ın “Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker - Akıllı İnsanlar Neden Yanlış Kararlar Verir?” kitabı muhteşem(!) Hepimizin okuması gereken çok önemli bir eser. Size haftaya bu kitabı anlatacağım ve çıkardığım dersleri elbette. Hepimiz hatalar yaparız ama neden yaparız bunu irdeleyeceğiz. 

Malumunuz fuar da kapıdayken insanda bir kitap alma, okuma aşkı oluşuyor. İnsanı insan yapan en temel verilerden biri kitap okumak kanımca. Okudukça zihnimiz aydınlanıyor. Son dönem okuduğum Ahmet Altan’ın “Bir Hayat Bir Hayata Değer” Everest Yayınları kitabını da tavsiye ederim. Altan’ın son dönem yazdıklarının içinde en iyisi ve kısa öykülerden oluştuğu için çabuk okunuyor. Herkesin ardında bıraktığı, unutamadığı bir aşkı var, yaşadığı, sakladığı, bitmesin istediği, biterse nefes alamayacağı türden. İşte kitapta bu aşklardan bahsediliyor, imkânsız gibi gözüken ve tarafl arı bir yandan diğer yana savuran. Geçtiğimiz hafta “Hangi Kadın” yazısına çok ilgili e-mailer gelmişti. Özellikle o okurlarıma tavsiye ederim. Yine Remzi Kitabevi’nden Hıfzı Topuz’un “Gizli Aşklar”ı da bu mahiyette. Ayşe Kulin’in Everest’ten çıkan “Tutsak Güneş”i kapak olarak beğenmediğim ama okudukça bana kendi ülkemin durumunu anımsatan karamsar, çaresiz, kuvvetli bir roman, tavsiye ederim. Yine Yıldız Kenter’in hayatını anlatan Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabını tavsiye ederim. Henüz ben de almadım ama NTV’de dinledim ve kitabı karıştırma fırsatım oldu. Bir dönemi de anlattığı için hayli kıymetli bir eser. “Kral Kaybederse” yine Remzi Kitabevi’nden bir psikoloğun kaleminden bizlere aktarılıyor. İnsanların kaybetme anında yaptığı hatalar, bu hatalar sebebiyle nefret toplaması ve aslında iyi niyetli olmak isterken her şeyini kaybeden bir adamın başına gelenler aktarılıyor kitapta. Doğan Kitap’ın en güzel kitabı “Şarık Tara Anlatıyor.” Şarık Bey bana da kitabı gönderdiğinden evimin baş köşesinde duruyor. Kitap çok samimi, sanki karşınızda sizinle konuşuyormuş gibi başından geçenleri, iş yaşamını ve hayata bakışını aktarmış; ben bayıldım, herkesin ellerine, Şarık Bey’in yüreğine sağlık. 

Bu hafta seçimle hayli gündemimizi oyaladık. Okumak tek çaredir dostlar… Bu hafta saatler değişirken siz de biraz değişin, gidin fuarda kitap standlarını gezin, özellikle çocuk kitaplarında oyalanın, orası bambaşka bir dünya. Unutmayın sadece okuyarak, anlayarak birlikte dostça, insanca yaşamayı becerebiliriz, gerisi teferruat.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Veda 11 Ocak 2016
Yeni bir yıl 04 Ocak 2016
Update olmak 28 Aralık 2015
Tedbirsiz iyimserlik 07 Aralık 2015
Osman Bey... 09 Kasım 2015