Çocuğa yapılan yatırım ne kadar geri dönüş sağlar?

Feyzan E. TOP
Feyzan E. TOP KARŞI PENCERE feyzan.ersinan@dunya.com

Bir gün doktorunuz size “hamilesiniz” ya da eşiniz size “hamileyim” dediğinde sizin için yeni bir hayat başlar. Tuhaftır; herkes ilk çocuğun diğerlerinden farkı olduğunu söylese de birden çok çocuğu olanlar bilir ki, hayır, her çocuğun heyecanı bir başkadır. Fuat Tosyalı’nın hoş bir cümlesi vardı hiç unutmam; “Kız iyidir, arkasından hep mal, bereket getirir, oğlan ise götürür.” Şakası bir yana her çocuk kendi kaderi ile dünyaya gelir. Bir çocuğu dünyaya getirmek sorumluluk ister, enerji ister, sabır ister ve elbette güç ister. Etrafınıza bir bakın… Hayat bizlerin yetiştiği ölçekte mi? İyi bir hastanede doğum binlerce liradan başlıyor. Dadılar, yuvalar binlerce lira daha. Bir sürü ele karışmak da çabası. Aileniz genişledikçe konutunuzu büyütmeniz gerekiyor, masraflar daha da artıyor. Alışverişiniz fazlalaşıyor, bir noktadan sonra benim olmasa da olur, çocuğuma alayım, o yapsın, o okulda okusun, o eksik kalmasın başlıyor. Bana dedem yüzmeyi öğretmişti, çocuklarım yüzme dersi alıyor, matematiği babam hayli zorlansa da çalıştırırdı, şimdi özel öğretmenler var. Doğumgünleri bir pasta ile aile arasında kutlanırdı, şimdi partiler var, binlerce liraya mekânlar kiralanıyor. Abla, ağabey kardeşini çalıştırırdı, o zaten yok. Çocuk modası diye birşey var, istediğinizi giymiyorlar, işin içine bir de teknoloji girdi, bebeklerin bile tabletleri var, hamdolsun. Aşure pişen evlerde bir telaş çocuklar Halloween partilerine kostüm hazırlıyor.Tam bir kaos (!) Sonuç her şey TEOG gibi adı değişen mahiyeti değişmeyen sınavlarda bu ülkeye katlanabilme imtihanı vermek. Ancak şu bir gerçek ki insanlar sadece çocuklarına yaptığı harcamlardan vazgeçmiyor.

Dünyanın pek çok yerinde hâlâ “önce çocuğum” ilkesi geçerli. Biz de evlilikler bile çocuk yüzünden sürer mesela, böyle anlamadığım bir sav vardır. Fakat çocuğun o denli önemli olduğunu anlamak için de iyi bir çıkarımdır kültürümüzde.

Kaliforniya’da bir televizyon reklamında bir baba oğluna spor sayfasını okur. Reklamın arka sesi şöyle der: “Birkaç dakika çocuğunuza bir şeyler okumak beyin hücrelerini kuvvetlendirmez ama aranızdaki bağı güçlendirir.” Bugün verilere göre beş yaşına kadar bir insanın beyni şekil alıyor. Yani eğer evdeki çocuk bu yaşlara gelmediyse henüz, müjdem odur ki ne yaparsanız yanınıza kâr. Bu yaşlara kadar alınan hasarlar da bir ömür boyu gidiyor yazık ki. İşte şimdilerde dünya beş yaşa kadar gelişen bölümde çocuklara eğiliyor ve bebek-yatırımı denilen bu yeni süreçte artık bu beş yıla ilişkin farklı çalışmalar üretiliyor. Hillary Clinton bile ajandasında “early childhood education” kapsamı altında erken eğitime önem veriyor. Tabii hepimiz çocuğumuzun bir Muhteşem Süleyman olmasını istiyoruz, ama bunu nasıl beceririz onu bilmiyoruz. Amerika’da yaygınlaşan ve kanımca ülkemde de olması güzel bir uygulama, yeni annelere bebeğe yaklaşım eğitimi. Muhafazakârlığın tavan yaptığı günümüzde bu mecranın ülkemizde çok değerlendirilmemesi şaşırtıcı. Oysa hem yardım hem eğitim anlamında annelere pek çok destek verilebilir ve geleceğe de yatırımdır. İyi bir üniversitede okumak için 200 bin doları hemen gözden çıkarmaya hazır velilere bilimadamları artık çocuklukta o parayı harcayıp, kalan ömürlerinde bu ilk harcamanın keyfini sürmeyi öneriyor. Çocuklarını büyütenler de üzülmesin, yakında torunlarınız olacaktır. Çocukları okuttuk, evlendirdik diye hemen rahatlamayın, daha sıra da torunlar var. Yeni çağı onlarla yakalamanın keyfi de bir başka olacaktır, ne de olsa eğitim şart (!)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Veda 11 Ocak 2016
Yeni bir yıl 04 Ocak 2016
Update olmak 28 Aralık 2015
Tedbirsiz iyimserlik 07 Aralık 2015
Osman Bey... 09 Kasım 2015
Biz kimiz? 02 Kasım 2015