Çatılarımız hâlâ neden boş!

Recep ŞENYURT
Recep ŞENYURT DÜNYANIN ENERJİSİ [email protected]

Enerji ithalatına her yıl milyarlarca dolar ödeyen ülkemiz hem enerji ithalatını azaltmak hem de ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak için önemli yatırımlar gerçekleştiriyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından son yıllarda iklim değişikliğinden kaynaklı olarak hidroelektrik santralleri eski popülerliğini kaybetse de hâlâ üretimin ana unsurlarından olmayı sürdürmekle birlikte bu alanda güneşin ve rüzgârın öne çıktığını görüyoruz. Depolama teknolojilerindeki gelişmelerle bu santrallerin öneminin daha da artacağı anlaşılıyor.

Amerika ve Avrupa’da evsel tüketime yönelik kurulan güneş enerji santrallerindeki gelişim, ülkemizde sanayi tesislerinin enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak başladı.

Bunun en büyük sebebi ise apartman tipi binalardan dolayı sınırlı çatı alanlarının ekonomik olmayışı olarak öne çıkıyor. Enerjinin yoğun olarak tüketildiği fabrikaların çatılarına güneş enerjisi santralleri (GES) kuran firmalar, ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneşten sağlarken aynı zamanda ihtiyaç fazlası elektriği satarak da gelir elde edebiliyor.

Türkiye, güneşlenme bakımından dünyanın birçok ülkesinden daha şanslı konumda. Devlet destekleri ile güneş enerji santrallerinin sayısı ve üretim kapasiteleri her geçen gün artıyor ama bu alanda henüz potansiyelin çok azını değerlendirebiliyoruz. Birçok firma, çatılarına GES kurmak istiyor ama gerek içinde bulunulan ekonomik şartlar gerekse kurulum maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı yavaş davranıyor.

Dünyanın en çevreci enerjisinden maalesef yeterince faydalanamıyor, milyarlarca dolarlık ithalat yamaya devam ediyoruz. Çatı tipi GES’lerin en önemli avantajının üretilen enerjinin yerinde tüketimi olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, bunun enerji altyapısına ek yükler bindirmediğini ve bu alanın daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor.

Bugün bile yeni yapılan birçok üretim tesisinin çatılarının GES için uygun standartları taşımadığını söyleyen EPC firmaları, yeni yapılacak çatıların bu standartlara uygun olarak yapılmasının zorunlu tutulması gerektiğini belirtiyor. Diğer yandan çatı tipi GES’ler ile arazi tipi GES’ler konusunda sektör ikiye ayrılmış gibi görülse de herkesin buluştuğu ortak nokta güneş enerjisi santrallerinin daha da yaygınlaşması.

Burada bir kesim, çatı GES potansiyelinin tam anlamıyla değerlendirilmesi için desteklerin bu alana yoğunlaşmasını isterken ardından arazi tipi GES’lere yönelinmesini isterken, bazı sektör temsilcileri ise enerji tüketimi yoğun sektörde faaliyet gösteren firmalar için çatı alanlarının yeterli olamayacağını ve bu firmaların AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi regülasyonlardan dolayı arazi tipi GES’ler kurmak zorunda olduğuna dikkat çekiyor.

Enerji ithalatına ödenen milyarlarca doları azaltmak için yapılabilecek en hızlı çözüm çatıların GES’lerle donatılmasıdır. Bunun da yolu düzenleyici kurumların uygun finansa ulaşım imkânlarını sağlayarak destek ve teşvikleri artırmasından hatta biraz da zorlayıcı olmasından geçiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar