Cumhurbaşkanının Muş’taki söylemi ve ertesi günkü düzeltmesi üzerine...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Cumhurbaşkanı'nın Muş konuşmasında “Yurtdışına sermaye kaçıranlar hiyanet-i vataniye içerisindedir” demesi kambiyo rejiminde değişiklik mi olacak? Tartışmasına yol açtı. Erdoğan ertesi gün Muş konuşmasına açıklık getirip, 1989’dan bu yana süren sermayenin serbestliğine bir engeli düşünmediklerini açıkladı. İki konuşma arasındaki 24 saat içerisinde konuştuğum iş insanları ve bankacı dostlarımın söylediklerini özetle size aktarmak istedim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan pazar günü Muş’taki “Bazı sinyaller alıyorum, bazı işadamlarının varlıklarını yurtdışına kaçırma gibi gayretler içinde olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kalbinize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımların yaptığı ihanet-i vataniyedir” açıklaması çok yönlü tartışmalara yol açtı. “Yurt dışına sermaye çıkışına kısıtlama mı getiriliyor? Kambiyo rejiminde 1989 öncesine mi dönülüyor” sorularını gündeme getirdi. Bu konuda kısıtlayıcı bir Kanun Hükmünde Kararname hazırlandığı dedikodusu bile piyasada söylenmeye başlandı.
Bunun üzerine Erdoğan şu açıklamayı yaptı:

“Dün mal varlıklarını başka ülkelere kaçırmaya çalışanlar olduğunu söylemiştim. Bunun farklı değerlendirmeler yarattığını gördüm. Türkiye serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülkedir.1989 yılından beri işleyen sistemde herkesin parasını yurtdışına çıkarma hakkı vardır. Sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasına dönük bir talimatım söz konusu değil. Benim söylediğim ülkemizin diğer saldırıların yanı sıra ekonomik olarak da baskı altına alınmaya çalışıldığı dönemde işadamlarının yerli, milli duruşu sergilemeleri gerektiğidir.”

Bu konu ile Muş konuşmasının ardından hemen tartışılmaya başlandı. Konu ile ilgili çeşitli değerlendirmeler yorumlar yapıldı.

Konuyu o 24 saatte bazı iş insanı ve bankacı dostlarımla ben de konuştum. Bu söyleme neyin neden olabileceğini sordum. Aldığım yanıtlardan bir bölümü şöyle:

-Dış kaynak girdisinde bir sıkıntı söz konusu. Bir süre öncesine kadar, her yüz dolarlık borca karşılık 150-160 dolar borç bulabiliyorduk. Ağustostan bu yana zorlanma yaşanmaya başladı. Şimdi her 100 dolarlık borcu çevirmek için 100 doların altında borç bulunabiliyor. Bir sıkışıklık söz konusu. Ama kambiyo rejimini değiştirmeden kısıtlama getirilmesi mümkün değil.

-Bizim ekonomimiz bıçak sırtında böyle söylemler olumsuzluk yaratır. Kriz çağrısı olur. Eğer birileri yasal olarak serbest kombiyo rejimine aykırı davranıyor, yapmamaları gerekeni yapıyorlarsa, bunun yolu MASAK’ın bu yasal olmayan yolu takibe alıp önlemesi, yapanları cezalandırmasıdır. Cumhurbaşkanı'nın konuşması talihsiz olmuştur.

-Dışarıya yatırım yapanlar, daha iyi imkanlı, daha karlı üretim yapabildikleri için bunu yapıyorlar. Takdir edilmesi gerekir. İşin bir başka yanı da içerideki yatırım ikliminin sorgulanmasını gerektiğidir. Cazibe merkezleri olarak nitelenen önemli avantajlar içeren 23 ilde yatırım başvuruları şubat ayından bu yana incelemeleri sonuçlanmadığı için 9 aydır hayata geçirilemiyor. Öncelikle yurt içinde yatırım iklimini geliştirecek kararlar hayata geçirilmelidir.

-Şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor, “Yurtdışına gidenler yatırım için içerden farklı olarak hangi imkanları buluyorlar. Bu imkanlar yurt içerisinde de yaratılamaz mı” Önce bu soruyu yanıtlamak gerekir.

Bu söylenenleri daha uzatabilirim. Ama Muş konuşmasının ardından değerlendirme yapanlardan en beğendiğim cümle ile yazıyı noktalıyayım: “Söz gümüşse sükut altındır.” Siyasetçiler konuşmadan önce bu cümleyi hatırlamaları gerekir...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar