Haneler ekonomide 2026 için ihtiyatlı iyimser
Ekonomide dengeleri rasyonel zemine oturtma amacıyla Haziran 2023’tene bu yana uygulanan ekonomik program iki buçuk yılı doldururken, hanelerin genel ekonomi ve kendi mali durumlarında ilişkin 2025 değerlendirmeleri sınırlı bir iyileşmeye işaret ediyor.
Bu alanda 2026’da da bu yıla kıyasla beklenen iyileşmeye karşılık, bunun istisnası olarak enflasyonist beklentiler henüz yeterince kırılamamış gözüküyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası iş birliği ile her ay gerçekleştirilen Tüketici Eğilim Anketinin aralık ayı sonuçları, hanelerin son bir yıla ilişkin görüşleri ve gelecek bir yıla ilişkin beklentilerini ortaya koydu.
Hanelerin kişisel mali durumları, genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirme ve gelecek dönem beklentileri ile yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçen anket, ekonomide karar alıcılar, Merkez Bankaları, Avrupa Komisyonu, piyasa araştırmacıları, akademi dünyası, medya ve kamuoyuna gelişmeler hakkında ön bilgi sunuyor. Tüketici Güven Endeksi’nin bileşenlerini oluşturan hanelerin değerlendirme, beklenti ve eğilimleri, alt endekslerle ölçülüyor. Endekslerin 100’den büyük olması iyimser, 100’den küçük olması kötümser durumu yansıtıyor. Ancak uzun bir dönemdir çoğu alt endeks baz değerin altında seyrediyor.
Son bir yılda görece iyileşme
Ülke için örneklem kümesi olarak seçilen 5 bine yakın haneyi temsil eden 16 ve yukarı yaştaki bireylerle gerçekleştirilen Tüketici Eğilim Anketine göre oluşturulan Tüketici Güven Endeksi’nin önceki 12 aylık dönemlere kıyasla hanenin mevcut maddi durumuna ilişkin alt endeksinin Aralık 2023’te 63,4, Aralık 2024’te 63,8 olan değeri, Aralık 2025 itibarıyla 67,9’a ulaştı.
Önceki 12 aylık dönemle kıyasla mevcut dönemde hanelerin maddi durumu, 2025’e girerken ölçülen düzeye göre 4,1 puan (yüzde 6,4) iyileşti. Ancak hanenin içinde bulunduğu mevcut mali durum endeksinin Aralık 2024’te 79,3 olan değeri ise bu yıl aynı tarihte 77,5’e geriledi. Buna göre mali durumda 1,8 puanlık bir kötüleşme yaşandı.
Buna karşılık geçen 12 aya (Aralık 2024’e) göre mevcut dönemde (Aralık 2025) genel ekonomik duruma ilişkin değer de bir yıl önceki düzeyine göre 5,8 puan artarak 55,4 oldu. “Geçen 12 aylık dönemde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce” endeksinin değeri de 28 olarak ölçüldü. Bu değer Aralık 2024’te 22,2 olan düzeyine göre 5,8 puan (yüzde 26,1) arttı. Bu endeksin artması enflasyonda düşüş; azalması ise artış yaşandığı algısını yansıtıyor. Buna göre resmi veride tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bazında manşet yıllık enflasyonun son bir yılda belirgin düşüş tüketici algısında da karşılık buldu.
Enflasyonist beklentide yapışkanlık
Geçen 12 aya kıyasla gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin endeksin 2024 başında 56,7’ye, 2025 başında 53,1’e gerileyen değeri 2026 için yüzde 5,1 düşüşle 50,4 değerini aldı. Artması gelecek dönemde enflasyonda düşüş; düşmesi ise artış beklentisini yansıtan bu endekse göre son bir yılda resmi enflasyonda yaşanan fiili düşüşe rağmen, tüketici kesim 2026 için de enflasyonda artış beklentisini koruyor.
Temel önceliği enflasyonu düşürmek olan ekonomik programın üç yılda tek haneye indirme hedefine en güçlü direnç noktası olan halkın “ikna” olmama durumu ankette kendini gösteriyor. Parasal sıkılaştırma ile geçen 31 ayın sonunda gelinen noktada hanelerin 2026 için de enflasyonda artış beklentisini koruması, dezenflasyon için temel olumsuz faktörü oluşturuyor.
2026’da da sınırlı iyileşme beklentisi
Hanelerin kişisel durum ve genel ekonomiye ilişkin 2026 beklentileri temel başlıklarla şöyle: Gelecek 12 aylık dönemde hanelerin maddi durum beklentisine ilişkin alt endeksin Aralık 2024’te 81,9 olan değeri Aralık 2025’te 85,2’ye yükseldi. Buna göre 2026’ya ilişkin maddi durum beklentisi, yılın başında 2025 için beklen-enden yüzde 4 daha iyi.
Haneler genel ekonomik durumda 2026’da bu yıla kıyasla sınırlı da olsa iyileşme bekliyor. Aralıkta gelecek 12 aya ilişkin genel ekonomik durum beklentisi 78,2 değeri ile 2025 için beklenene kıyasla yüzde 1,8 artış kaydetti. Gelecek 12 aydaki işsiz sayısına ilişkin endeks değeri ise aralık aylarına göre yüzde 3,7 düşerek 77,1 oldu. Bu endeksin artması işsiz sayısında azalma, düşmesi ise artış beklentisini gösteriyor. Buna göre işsizliğe ilişkin 2026 beklentileri 2025’e kıyasla daha kötümser.
Geçen 12 aya kıyasla gelecek 12 ayda dayanıklı tüketim mallarına harcama düşüncesinin endeks değeri değişmeyerek 102,6 oldu. Hanelerin gelecek 12 ay boyunca tasarruf etme ihtimaline ilişkin düşüncesini yansıtan endeks de bir yıl önceye göre sadece 0,3 puan artarak 41,3 değerini aldı. Geçen 12 aya göre gelecek 12 ayda ücretlerin değişimine ilişkin beklenti endeksi bir yıl önce ölçülene göre yüzde 4,7 düşüşle 106’ya geriledi. 2026’da ücretlerde iyileşme beklentisi bu yılın başında ölçülen 2025 beklentisine göre 5,2 puan daha düşük.
Enflasyonist beklentide yapışkanlık
Geçen 12 aya kıyasla gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin endeksin 2024 başında 56,7’ye, 2025 başında 53,1’e gerileyen değeri 2026 için yüzde 5,1 düşüşle 50,4 değerini aldı. Artması gelecek dönemde enflasyonda düşüş; düşmesi ise artış beklentisini yansıtan bu endekse göre son bir yılda resmi enflasyonda yaşanan fiili düşüşe rağmen, tüketici kesim 2026 için de enflasyonda artış beklentisini koruyor. Temel önceliği enflasyonu düşürmek olan ekonomik programın üç yılda tek haneye indirme hedefine en güçlü direnç noktası olan halkın “ikna” olmama durumu ankette kendini gösteriyor. Parasal sıkılaştırma ile geçen 31 ayın sonunda gelinen noktada hanelerin 2026 için de enflasyonda artış beklentisini koruması, dezenflasyon için temel olumsuz faktörü oluşturuyor.
Ev, araba umudu kıpırdadı
Gelecek 12 ayda konut satın alabilme veya inşa ettirme ihtimaline dair endeksin 2025’e girerken 12,1 olan değeri, 2026’ya girerken 15,2’ye yükseldi. Bu da bir yıl önceye göre yüzde 25,6 artışa karşılık geliyor. Ancak baz değerin 100 olduğu dikkate alınınca konut edinme beklentisini gösteren endeks değer, hala çok düşük ve “umutsuz” bölgede. Gelecek 12 ayda otomobil satın alma beklentisini yansıtan endeksin değeri de bir yıl önceki düzeyine göre yüzde 13,6 artarak 24,2 oldu ve konut endeksinden sonra en düşük değeri almaya devam etti.
Parasal sıkılaştırma kapsamındaki kısıtlamalar ve aşırı yüksek faizlerin kredi kullanımını baskılaması nedeniyle uzun süre durgunluk yaşanan konut ve otomobilde gelecek döneme ilişkin satın alma eğilimindeki kıpırdanmada, aksamalı da olsa 2025’te hayata geçen “faiz indirimi” sürecinin 2026’da da devam edeceği beklentisinin etkisi bulunuyor. Borçlanma kanallarını kullanarak ev, araba sahibi olmayı planlayan haneler, faizlerin düşmesi durumunda bunların daha alınabilir hale geleceğini öngörüyor. Ayrıca, altın birikimi olanların bu varlıkta yaşanan ve 2026’da da devam etmesi beklenen hızlı fiyat artışının ortaya çıkardığı “servet etkisi”nin de konut sahibi olma umudundaki artışla payı bulunuyor.
