İşletmeniz için Google reklamlarını mı Facebook reklamlarını mı seçmelisiniz?

Stefano Maruzzi
Stefano Maruzzi GoDaddy EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı

Dünyanın dijitalleşmesi tüketici alışkanlıklarını da değiştiriyor. İstanbul Sosyal Medya Derneği Başkan Yardımcısı Funda Şen, eskiden bir ürün hakkında bilgi almak için tanıdıklarına sorma yönteminin artık web araştırmalarına döndüğünü ve günümüzde tüketicilerin yüzde 80’inin bir ürünü satın almadan önce arama motorlarında arattığını belirtiyor. Tüketicilerin dijital olmasıyla birlikte işletmeler de dijital pazarlamaya gittikçe daha fazla ağırlık veriyor. Gartner Araştırma Şirketi tarafından dünya genelinde yapılan bir araştırma, pazarlama stratejilerinde dijitale ayrılan payın tüm bütçenin yüzde 33’ünü denk geldiğini gösteriyor. Dünyada durum böyleyken, Türkiye’deki durum da pek farklı değil. IAB (Interactive Advertising Bureau) Türkiye’nin AdEx-TR sonuçları 2017’de dijital reklam yatırımlarının 2016’ya kıyasla yüzde 15.5 artarak 2.163 milyon TL olduğunu gösteriyor. Arama motoru reklamlarının büyüklüğü 815 milyon TL olarak belirlenirken, sosyal medya reklamları 340 milyon TL büyüklüğüne ulaştığı belirtiliyor.

Mevcut ve potansiyel müşterilerine oldukları yerde, yani internet ve sosyal medyada, ulaşmak isteyen KOBİ’lerin de pazarlama stratejilerini bu doğrultuda belirlemeleri gerekiyor. Peki, arama motorlarına mı sosyal medyaya mı ağırlık vermeniz gerektiğine nasıl karar vereceksiniz? Küçük işletmeler için dijital pazarlama hizmeti sunan Teacup’ın kurucusu ve GoDaddy blog yazarı Dean Levitt, Google ve Facebook reklamlarının farklarını ve uygun oldukları durumları anlattı:

Facebook reklamlarının ideal olduğu durumlar

Cadde üzerinde yeni açılmış bir yerel işletmeyseniz, birinci önceliğiniz adınızı duyurmak olmalı. Facebook reklamları çok sayıda potansiyel müşteriye ulaşmak için iyi bir seçenek. Facebook’ta bir farkındalık kampanyası yürütmek, adınızı duyurmanın uygun maliyetli bir yolu olabilir. Bu tür kampanyalar, ürünlerinin, menülerindeki öğelerin ya da mağazalarının yüksek kaliteli görüntülerini paylaşabilecek olan fiziksel mağazalar için idealdir. Yani ürününüz görsel açıdan çekici ise (bir pastane gibi), Facebook reklamları sizin için doğru seçenek olabilir. Ancak profesyonel hizmet sağlayıcıları için pek uygun değillerdir. Örneğin insanlar, Facebook’ta sponsorlu reklamını gördükleri için bir avukata ya da doktora başvurmazlar. 

Facebook reklamlarıyla Instagram üzerinden görsel arama yapanlara da ulaşabilirsiniz. Örneğin kamp ekipmanları satıyorsanız, yerel kampçıları ve Decathlon ya da North Face gibi markaları takip eden kişileri hedefleyebilirsiniz. Ancak hedeflediğiniz insanların o anda yeni ürün arayışında olup olmadıklarını bilemezsiniz. Aslında Facebook reklamları “araya giren” reklamlardır. Yani reklamlarınızı potansiyel müşterileriniz direkt olarak sizin sunduğunuz bir çözümü ararken değil başka bir şeye bakarken dikkatlerini çekeceğini umarak onların karşısına çıkarırsınız. Örneğin, potansiyel müşterilerinin kendilerinden teklif almalarını isteyen bir nakliye şirketi düşünün. Bu şirket reklamını Facebook’ta bölgedeki herkes için yayınlayabilir ama bu çok geniş ve iyimser bir hedefleme olur.  Böyle bir durumda Google reklamları daha iyi bir seçenektir.

Google reklamlarının ideal olduğu durumlar

Facebook reklamlarının araya giren reklamlar olduğunu söylemiştik. Google’ın Arama Ağı ise daha çok ihtiyaç temellidir. Yani potansiyel müşterileriniz başka bir şey yapıyorken araya girmenin aksine, sizi hizmetlerinize o anda ihtiyacı olan insanların karşısına çıkarırlar. Facebook, genel olarak insanların nelerden hoşlandığı ile ilgilidir. Google Arama Ağı reklamları ise müşterilerinizin bir ihtiyaçları olduğunda arama motoruna hangi anahtar kelimeleri yazdıklarıyla ilgilidir.

Aynı nakliye şirketi örneğinden gidersek, potansiyel bir müşteri arama motoruna “İstanbul’daki nakliye şirketleri” yazıyorsa, bu bir nakliye şirketine ihtiyaçları olduğunu gösterir, Google reklamları ise arama sonuçlarında ilk olarak sizin yer almanıza olanak sağlar. Kulağa çok iyi geliyor ancak bu rekabetçi ortam, reklam maliyetlerinin artmasına sebep olabilir. Anahtar kelime merkezli kampanyaları doğru planlamak da zordur. Bu nedenle, genel olarak işletmenizin adını duyurmak için Google reklamları kullanmayın. Bunun yerine ürün ve hizmetlerinizi vurgulayan Google reklam kampanyaları yürütün.

İkisinden birini seçmek zorunda mısınız?

Google ve Facebook reklamları birbirini tamamlayıcı pazarlama çözümleri de olabilir. Ama ikisinin farklarını ve kendine has özelliklerini kendi avantajınıza nasıl kullanacağınızı bilmeniz gerekir. Google reklamlarını sunduğunuz hizmetleri arayan ama nerede bulacaklarını bilemeyen insanlar için kullanabilirsiniz. Örneğin bir balık restoranı işletiyorsanız, aktif olarak ızgara balık arayan insanlara ulaşabilirsiniz. Facebook reklamları ise insanlar sizi düşünmüyorken onlara ulaşma konusunda etkilidir. Restoranınızın civarını hedefleyebilir ve spesiyalleriniz hakkında reklam yayınlayabilirsiniz. Böylece aç olan ama aktif olarak bir balık restoranı düşünmeyen insanlara ulaşabilirsiniz. Kısaca, Google reklamları ile biri size ihtiyaç duyduğu anda orda olursunuz, Facebook reklamları ile henüz size ihtiyaç duyduklarını bilmeyen yeni müşterilere ulaşırsınız.

Google ve Facebook reklamlarını, web sitenizi daha önce ziyaret etmiş kullanıcıları hedefleyen yeniden pazarlama yöntemi için de kullanabilirsiniz. Örneğin, web sitenize Facebook Piksel (Facebook reklamlarınız için detaylı hedef kitleler oluşturmanızı ve dönüşümleri ölçmenizi sağlayan bir kod) yüklerseniz, Google reklamları ile web sitenize gelen ancak müşteriye dönüşmemiş olan insanları daha sonra Facebook’a giriş yaptıklarında hedefleyebilirsiniz.

Dijital reklam vermeye değer mi?

Google ve Facebook reklamları söz konusu olduğunda bu yaygın bir soru. Cevabı evet ama planlamasını doğru yapacaksanız. Planlanmadan yapılan reklamlar bütçenizi boşa harcamanıza sebep olabilir. Bu yüzden yeni müşteri çekmek için para harcamayı düşünüyorsanız, müşterilerinizin değerini öğrenmek için zaman ayırmayı ihmal etmeyin:

·         Müşterileriniz sürekli müşteri mi?

·         Sizi başkalarına öneriyorlar mı?

·         Yeni bir müşterinin değeri sizin için nedir?

·         Bu müşteri için ne kadar harcama yapabilirsiniz?

Reklam harcamaları yapmadan önce bu soruların cevaplarını bilmeniz gerekiyor. Sonra bu bilgiler doğrultusunda bütçenizi belirleyebilir ve reklam kampanyalarınızın harcadığınız paraya değip değmediğini değerlendirebilirsiniz.

Google ve Facebook reklamlarını ayrı ayrı ya da ikisini birlikte kullanarak yeni müşteriler bulmak için kullanabilirsiniz. Ama işe küçükten başlayarak reklam kampanyalarınızı test etmeyi, işletmeniz için nelerin işe yaradığını öğrendikçe bütçenizi ona göre artırmayı deneyin. Sağlam kampanyalar yürütmek için size yardımcı olabilecek bir profesyonel bulmayı da düşünebilirsiniz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar