İthalatı '40 milyar dolar' düşürmek...

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

İthalatı ''40 milyar dolar düşürmek''...''Yanlışlarımı devlet üstlensin!'' dememek...

Dün Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile sohbet ederken, değindiği ayrıntı önemliydi…
7 aylık dönemde yaptığımız toplam 125 milyar dolarlık ithalatın, önemli bir bölümünün yurtiçinde üretilebileceğine dikkat çekti…

Bakanlık olarak yıllık ithalat rakamını 40 milyar dolar düşürecek kalemleri belirlediklerini, bu rakamın 8 milyar dolarlık bölümünün ise Türkiye’de zaten üretildiğini söyledi….  

*    *    * 

Zeybekçi, bakanlığın bu işi sahiplendiğini ve sahipleneceğini söylüyor…

İş dünyasına da bu işi sahiplenmek düşüyor…

*    *    *

Bunun gibi, sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak işleri sahiplenmezsek…

Furyalara uyan, günü kurtaran ve kaynak israfı sağlayan işleri sahiplenirsek…

3 yıl ya da 5 yılda bir, “Zararımızı devlet karşılasın!” gibi rasyonaliteye aykırı taleplerle karşılaşırız…

Genelde zarar karşılanır…

3 yıl sonrasının, ‘Zararımızı devlet karşılasın!” taleplerine kapı aralanır!

Yapılan yanlışlar, yapana kâr kalır!

Ülke ekonomisi de sürekli olarak kırılganlar arasında rütbe alır!

*    *    *

Döviz kurundaki tahmin edilemeyen yükselişin, 78 milyonun yüzde 99.99’unu zor durumda bıraktığı kesin…

Kiminin satın alma gücü düştü…

Kiminin planları aksadı…

Bu durum nedeniyle, hatası olmayıp da olumsuzluğa katlanmak zorunda ‘kalanlar’ bir tarafta…

Hataları nedeniyle, sonuca katlanmak zorunda ‘olanlar’ diğer tarafta…

*    *    *

Bu ortamda, rasyonaliteye aykırı taleplerin yanında, rasyonalist talepler de çıkabilir…

Örneğin…
“Geçtiğimiz yıl araba alacaktım…

Karar alıcıların, “Buradan döviz alanın eli yanar!” şeklindeki söylemlerine inanıp, talebimi bu yıla erteledim…

Alacağım araba bugün, o günden çok daha pahalı ve zarardayım… 

Aradaki farkı devlet ödesin…

Ödesin ki, harcamalarımı artırıp, ekonomiye katkıda bulunayım ve işsizliği önleyeyim!”

*    *    *

“Asgari ücretliyim…

2007 yılının Ağustos ayında 456 dolar alabiliyordum…

Uzun dönemli harcama planımı ona göre yaptım…

Bugün 330 dolar alıyorum…

Planım saptı ve dardayım…

Aradaki farkı devlet ödesin…

Ödesin ki, harcamalarımla ekonomiye katkıda bulunayım ve işsizliği önleyeyim!”

*    *    *

“6 ay önce hisse senedi aldım…

Bugün zarardayım…

Farkı devlet ödesin!

Ödesin ki, harcamalarımı artırıp, ekonomiye katkıda bulunayım ve işsizliği önleyeyim!”

*    *    *

Ürettiğinden daha fazlasını tüketiyorsan…

Ürettiğini, kalitesi nedeniyle bir tek içeride satabiliyorsan…

Ürettiğini farklılaştırmıyorsan, geliştirmiyorsan…

*    *    *

Ve…

Sürdürülebilir bir büyüme yapısına sahip değilsen…

Kabul ettiğin, sindirdiğin bu yapının kazananlarını, sürdürülebilir büyümenin aktörlerinden üstün kılıyorsan…

Sürdürülebilir büyümenin aktörlerini bürokratik engellerle, yüksek maliyetlerle, haksız rekabetle süründürürken; 

sistemin eksikliklerinden faydalananları koşturuyorsan…

*    *    *

Ve…

Kolaycılığı değil de uzun dönemli yatırımları cezalandırıyorsan…

Görünmez bir el, gün gelir, o kolaycılığı mutlaka cezalandırır… 

Ve bu fırtına, maalesef, kurunun yanında yaşı da yaktırır…

Zeybekçi’nin de vurguladığı, ithalatı, bir iki yılda 40 milyar dolar azaltma şansımızı, bütün harcadığımız fırsatlarımız

gibi harcatır!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar