Kim daha gelişmiş?

Feyzan E. TOP
Feyzan E. TOP KARŞI PENCERE feyzan.ersinan@dunya.com

European Business Press toplantısı bu sene Litvanya’nın Vilnius şehrindeydi. Hal böyle olunca heyecanlandım. İnsanın hiç görmediği yerler kimi zaman en güzel yerler olabiliyor. Türk Hava Yolları’nın 11:55 seferi ile 2 saat 15 dakikalık yolculuğumuz sonrası eski bir tapınak görünümündeki Oro Uostas Havaalanı’na ulaştık. Lufthansa ve sayılı birkaç sefer dışında havaalanı hayli boş. Valizler de hemen geliyor ve atıyoruz kendimizi taksiye. Cathedral Sqaure’deki otelimize yerleşiyoruz. Hava açık ama yine de serin. Katedralin arkasında Palace of the Grand Dukes var. Katedraldense o tarafta, son üç yılda toparlanan müzeyi gezmek keyif veriyor. Tarih, Litvanya için çok kıymetli çünkü; daha yeni keşfediyorlar. Savaşta sarayın pek çok bölümü harap edilmiş. Bu sebeple boş salonları maketlerle süsleyip gezenlerin gözünde mekânı canlandırmaya çalışıyorlar. Kılıçlar, miğferler, oklar, kralların eski masaları, sandalyeleri, dönemin duvar kilim panoları göz dolduruyor. Sarayda en çarpıcı olan iki şey sobalar ve kilimler hiç şüphe yok.

 Vilnius’da gezecek öyle aman aman yer yok. Bir ana caddesi, eski şehir, bir de lüks ürünlerin bulunduğu “fashion district”leri var. Pek çok markanın bir arada satıldığı mağazalar yer alırken, Burberry, Douglas, Loro Piana gibi kendi başına mağazacılık yapan da var. Alışveriş merkezi şehirde yalnız bir tane ve içinde en çok yirmi mağaza var. H&M ve The Body Shop en havalıları. 

Vilnius’da kehribar ve amber taşı çok moda. Taş sarıya döndükçe fiyat 150 eurolara kadar çıkıyor. Dünyanın en güzel yeşil yerlerinden biri. Adım başı park ve yeşillik. Litvanya’da son dönem çikolata ticareti patlamış durumda. Biraz para yapan çikolata işine giriyor. Neredeyse hemen herkes çikolata işine nasıl girerim derdinde ama doğruyu söylemek gerekirse, evet Ruslardan misli lezzetli çikolata yapıyorlar ama bir Belçika, İsviçre olmalarına asır var. Vilnius’da eski şehirde özellikle gençlerin gittiği sevimli bira ve şarap bahçeleri var. Hava gece 12:00 gibi karardığından geceler uzun yaşanıyor. 

Litvanya bayrağı üç renkten oluşuyor. Sarı (güneş), yeşil (doğa), kırmızı (blood-kan). Ülkeyi de adeta bu üç renk anlatıyor. Başkanlık sarayına giderseniz meşhur kadın Başkan Dalia Grybauskalite, soyadındaki “kalite”- den midir bilinmez, sadece çalışma saatleri Başkanlık Sarayı’nda bulunuyor, akşam evine gidiyormuş. Litvanyalılar amiyane tabirle memur gibi yaşayan Başkan’larından bu sebeple övünüyorlar. Öyle bir Başkan’la hangi gelişmiş ülke övünmez ki (!) 

Vilnius’u gezdiğinizde pek çok kiliseye tanık oluyorsunuz. Bunların bazıları kullanılmıyor, onlarda klasik müzik konserleri düzenleniyor. Dindar bir topluluk olan Litvanyalılar diğer dinlere de saygı gösteriyor ki sinagogdan ateizm tapınağına kadar pek çok din evi şehirde bulunuyor. Kiliseler gotik tarzda ama daha kırmızı taşlardan inşa edildiklerinden “flaming gothic (alevli gotik)” adını almışlar. Bizdeki Akaretler usulü eski ahırları onlar da renove edip üniversitelerin hizmetine sunmuş. Filozofi ve dil fakülteleri şehrin bu bölümlerinde yer alıyor. Akaretler bizde ne kadar atıl kaldı düşünecek olursak, aslında keşke en başından bu şekilde projelendirilseydi demeden edemiyor insan, ama doğru o zaman nasıl para kazanılır ki? Haftaya seçim de bitecek size Vilnius’un ikinci bölümünü yazacağım. Belki hiç aklınızda yoktu ama size 3 günlük bir kaçamak adresi buldum. İnanın değer ve inanın biz gelişmiş ülkeyiz, büyüdük falan diye övünüyoruz ya oraları gördükten sonra neyimiz gelişik diye düşünmeden edemiyor insan. Yine bir seçim sonrası umutla uyan Türkiye, iyi haftalar…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Veda 11 Ocak 2016
Yeni bir yıl 04 Ocak 2016
Update olmak 28 Aralık 2015
Tedbirsiz iyimserlik 07 Aralık 2015
Osman Bey... 09 Kasım 2015
Biz kimiz? 02 Kasım 2015