Konfeksiyoncular için yabancılardan gelen “iyi” haber ve...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Arkadaşımız Özarfat’ın haberinden kur artışının Avrupalı konfeksiyon alıcılarını Türkiye’ye yönelttiğini ve Bursalı bazı firmaların yatırımla kapasite artırımı içersinde olduklarını öğreniyoruz. Bu konu yeni yatırım konusunda kısıtların ne olduğunu da bir başka ihracatçı firmanın söylediklerinde görüyoruz.

Kur artışının birçok alandaki olumsuzluğuna karşın, Avrupalı konfeksiyon firmalarının hem Türkiye’den alımlarını artırdıklarını hem de Türkiye’ye yatırım yapma kararında olan konfeksiyon devlerinin bulunduğunu arkadaşımız Esra Özarfat’ın haberinden öğreniyoruz. Haberde Çin’den alımını azaltan H&M’in siparişlerini Türkiye’ye yönelttiği bilgisi de Marks & Spencer’in üretim üssü olarak seçmesi bilgisi de yer alıyor.

Özafrat’ın haberinde Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Nüvit Gündemir, sektörlerinde satışların artması dolayısıyla kapasite artırımlarının hızlandığını söylüyor. Büyük tedarikçi firmaların Uzakdoğu’dan on yıl önce aldıkları miktarı şu an maliyetler nedeniyle yarıyarıya düşürdüklerini, o ününlerin artık yüzde 50’sinin Türkiye’de üretildiğini belirtiyor. Hazır giyimin geldiği dönemin yakın tedarik ve otomasyon olduğunun altını çizerek, “Bunu sağlayanların ürünü nereden aldığının önemi olmuyor. Artık sadece alış fiyatına göre değerlendirme yapılmıyor. Türkiye bu noktada Avrupa pazarında öne çıkıyor” değerlendirmesini yapıyor.

Hazır giyim ve ev tekstilinin önemli firması Yeşim Tekstil’in 2019 yılında yapacağı yeni yatırımla 2 bin 500 kişilik istihdamını, ağırlıklı kadın işçilerle (bin kişi) artıracağı bilgisi de haberde yer alan bir başka konu. Birçok Avrupalı hazır giyim markası ve ev tekstil firmasına üretim yapan Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol Şenkaya, bu istihdam hamlesini dünya markası olan müşterilerinin üretim hacmini Yeşim Tekstil ile birlikte Türkiye’de büyütme kararlarına bağlı olarak aldıklarını belirtiyor. Şenkaya, “Bu, Türk tekstil konfeksiyon sektörü adına gurur verici bir durum. Buna bağlı olarak büyürken, müşterilerimizin kalite ve beklentilerine uygun adımlar atacağız. Bu, büyüme ve gelişme odaklı tüm adımları atmaya hazırız. 2019’da firmamıza katılacak 1000 yeni çalışanımızla birlikte uzun soluklu bir üretim sürecine girmiş olacağız.”

Bu değerlendirmeleri kendisine sorduğum, Anadolu’da ve İstanbul’da üretim merkezleri olan ağırlıklı olarak ihracata çalışan bir firma yöneticisi, bazı tereddütleri olduğunu belirterek, “Ekstra işlere cevap verebilmek için yatırım gerekiyor. Bugünkü finans yapısıyla, ancak öz birikimin yeterliyse bunu yapabilirsin. Bugünkü kredi faiz yüküyle yeni yatırım yapmak sonu belli olmayan bir macera olur. Anadolu’ya yeterince açıldık, ama atölye sayılarında İstanbul’da da taşrada da azalma var. İstiyoruz, ama yatırım yapmak için uygun kaynak ve işgücü yok. İş verebileceğimiz tekstil atölyeleri de sınırlı. İhraç mallarının kalite istediği de unutulmasın” değerlendirmesini yaptı.
Bu değerlendirmelerle konfeksiyonda ihracat artırıcı yeni yatırmlara ve değerlendirmelere de yer vermek istedim. Yeni yatırım yapmak isterken önündeki sorunları sıralıyan bir ihracatçının görüşlerini de aktardım.

Görülen o ki, konfeksiyonda ihracat artırma imkanı ve zamanı söz konusu ama bir yandan da ihracatçının önünde üretim artırmaya karşı kısıtlar var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar