Mehmet Maç ne diyor?
Değerli Dünya okurları, bu pazar çok değerli bir vergi hukukçusu, Mehmet Maç, Hakk’a yürüdü. Pazartesi günü kendisini ebediyete uğurladık. Bir konuyu araştırırken, dosyayı hazırlayan arkadaş, dosyayı önüme getirdiğinde mutlaka sorardım, ”Mehmet Maç’a baktın mı? Mehmet Maç bu konuda ne diyor?” diye. Mehmet Maç dediğim aslında, Mehmet Maç’ın Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi Kanunu başlıklı kitaplarıydı.
Kitaplar çok sayıda baskı yaptıktan sonra, Türkiye’nin en birikimli vergi ekiplerinden biri olan BDO Denet’in web sitesinde “vergi sebili” halinde kamuya açıldı. Mehmet Maç Üstadı kaybettiğimiz ilk gün, “Kurumlar Vergisi ve KDV Kanunları öksüz kaldı” diye düşünmüştüm ama eminim ki Denet’deki biribirinden kıymetli meslektaşlarımız-arkadaşlarımız, Mehmet Maç’ın ardından bu kıymetli eserleri canlı-güncel tutmaya, hatırasını yaşatmaya devam edecekler.
Kitapları rehber niteliğinde
Kurumlar Vergisi ve KDV konusunda birbirinden değerli belki yüzlerce eser ve yazar var. Ancak, spesifik, detaylı, konu özelinde arama ve cevap alma imkanını en çok ve rahat bulduğum yazar-meslektaşımdı. Kitapları uygulayıcılar için uygulama rehberi gibiydi.
İnanın yazılarını, eserlerini kıskanırdım. Övgülerine en kıymet verdiğim meslektaşlarımdan biriydi. Tartışmalarda bazen farklı düşünsek de mutlaka ne ve neden öyle düşündüğünü anlamaya, faydalanmaya çalışırdım.
Mehmet Maç, maliyeciler arasında mesleki kıdeme göre kullandıkları üstad kelimesini, karşısındakinin kıdemini bilmediğinde ne olur ne olmaz kabilinden mi, tevazudan mı, espri olsun diye mi, kavramla dalga geçtiğinden mi, karşısındaki halen Devlette çalışan bir meslektaşsa o farka gösterdiği saygıdan mı bilinmez, kendinden çok genç olduğu aşikar kişilere dahi üstad diye hitap ederdi.
Mükelleflerin avukatı
Yazmaktan, vergi konuları ile uğraşmaktan, vergi tartışmaktan zevk alıyordu. Görüşleri mükellef tarafının avukatlığını yapar gibi görünürdü. Ki bir Mali Müşavir olarak doğal olan, bazen İdaredeki arkadaşlarca (sanki kendileri objektivite kitabının yazar ve uygulayıcılarıymış gibi) eksiklik-hata-kusur gibi değerlendiriliyor gibi gelirdi. Mükellefler adeta genel vekalet almış gibi kendileri için çalışan bir avukatlarını kaybettiler.
Hastaneye stent takılması için gideceğini duymuş, geçmiş olsun demek için aramıştım. Telefonu her zamanki sakin, güleç yüzlü ve neşeli, kendine has boğuk tonlamalı, şakacı sesiyle açtı ve konuşmaya başladık. Meğer stent takılalı daha dakikalar olmuş ve hastane yatağından telefonuma bakıyormuş, çok utandım telefonu zorla kapattım.
Geçirdiği ağır kalp ameliyatını, sonrasında yaşadığı sağlık sorunlarını yakınlarından bile gizlemiş diye duydum. Vergiciliğin serinkanlı, güleç, çalışkan, üretken askeri, ruhun şad olsun… Allah rahmet eylesin…
Üstadın tüm yakınları ve sevenlerine sabır diliyorum.