Mersin notları..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

TOSYÖV öncülüğünde, KOSGEB, KGF ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliği ile “KOBİ'lere ve Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları” konulu toplantının panelini yönetme amacıyla geçtiğimiz hafta Mersin’deydim.

İlginizi çekeceği düşüncesi ile çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgilerle Mersin’in tarihçesinden, ekonomisinden kısaca bahsetmek isterim.

Kentin adının kayıtlarda bir Türkmen aşireti olan Mersin aşiretinden geldiği görülüyor.

Çukurova Bölgesi’nin pamukla tanışması: Amerikan İç Savaşı (1861-1865) sırasında dünyadaki pamuk kıtlığını gidermek amacıyla Avrupa’dan gelen bir gurup tüccar Çukurova'da köylülere pamuk üretimine başlatırlar. Bölgenin 1866'da demiryolu ağına bağlanması ile kentin çehresi hızla değişiyor.

Çukurova gibi tarımsal alanla, sanayi merkezleri arasındaki mal taşımacılığını gerçekleştiren tüccarlar, zaman içerisinde Mersin gibi liman kentlerine yerleşmişler ve geçimlerini bu yoldan devam ettirmişler.

MTSO, "Mersin Ticaret Meclisi" adıyla 1886’da, 1873 yılında ise belediye kuruluyor.

1933 yılında Mersin ve İçel vilayetlerinin birleştirilmesiyle oluşan İçel vilayetinin merkezi olmuş, 2002 yılında ilin ismi yeniden Mersin olur.

Mersin yerel mutfağı kendine özgü zenginliklerle dolu bir kentimiz.

Buraya gelip te Memoş’ta Tantuniyi, ürettiği dondurma, cezerye ve yöresel bir tatlı olan kerebiçi Mersin’in adını Türkiye ve dünyaya tanıtan Dondurmacı Halil’de mutlaka yemelisiniz.

Mersin ticaret ve sanayisine gelince, bilgiler özetle şunlardan oluşuyor.

OSB’de cam, soda, gübre, tekstil, meyve suyu gibi sektörlerde faaliyet gösteren birçok önemli fabrika da bulunmakta...

OSB’nin genişleme alanı ile birlikte her iki alandaki toplam 194 sanayi işletmesinden 157’si üretime geçmiş, 26'sı inşa halinde, 2'si proje safhasında olup, 15 bin kişiye iş istihdamı sağlanmış.

Ülkemizin 2.büyük limanı olan Mersin Limanı’nda 2017 yılı ilk 6 ayı içerisinde toplam 2141 gemi trafiğinin 681'i konteyner gemisi, 271'i genel kargo gemisi, 400'ü dökme katı yük gemisi, 243'ü dökme sıvı yük taşıyan gemiler iken 546'sı diğer kategorideki gemilerden oluşmuş.

Bu dönemde toplam 13 milyon 613 bin 756 ton yük elleçlenmiş.

İhracata bakarsak; (Narenciye ağırlıklı olarak) yüzde 30. Türkiye’den ihraç edilen bakliyatın yüzde 85’i Mersin’den ihraç ediliyor.

Mersin’deki işletmeler Anadolu’da yetişen mercimeği, fasulyeyi, nohudu ve diğer bakliyat çeşitlerini topluyorlar, ihracata hazır hale getirmek için işliyorlar ve Mersin Limanı'ndan ihraç ediyorlar.

Bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70'i Mersin'de, imalat sanayisinde ise yaklaşık bin 400 işyerinde üretim sürüyor.

Gıda, makine, kimya, metal, plastik, tekstil ve mobilya sanayi Mersin imalat sanayisinde önde gelen sektörler.

TİM verilerine göre Mersin, 2018 yılında 1 milyar 759 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Bu rakamın yüzde 70'lik bölümünü tarım-gıda ürünleri oluşturdu.

Irak, Rusya, Suriye, Almanya ve İsrail en önemli pazarlar.

Mersin ekonomisi açısından ise tarım-gıda sektörünün ayrı bir önemi var.

Mersin Türkiye’nin bitkisel üretim değeri en yüksek üçüncü ili konumunda.

Türkiye'nin faaliyete geçen ilk serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi'nde, 299‘u yerli 134’ü yabancı olmak üzere 433 firma faaliyet göstermekte.

Toplantıya dönersek açılışta MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır, “Hangi alanda olursa olsun sanayi başta olmak üzere tüm üreticilerimiz ülkemizin kahramanlarıdır.

Zor olanı tercih etmişlerdir” diye başladığı konuşmasında, girişimci sayısının artırılıp güçlendirilmeden ülkenin refaha ulaşma imkanı olmadığını kaydederek üreten bir Türkiye yaratmadan ne zenginlik ne huzur olacağını vurguladı. “Destek vermek önemli ama, girişimcinin önünü açmak daha önemli” diyen ve sağlam bir KOBİ yaratmanın iki yönü bulunduğuna dikkat çeken Çakır “Bunlardan biri finans, ikincisi ise eğitimdir. MTSO olarak eğitim odak noktamız diyebiliriz” diye konuştu.

TOSYÖV Başkanı Nezih Kuleyin ise; TOSYÖV olarak KOBİ’lere ne desteği verebileceğimizi düşündük ve üretimlerini rekabetçi kılabilme hedefini ortaya koyduk. Bunun yolu nedir? Teknoloji mi? Finans mı? Bu yolları devlet destekliyor. Ama bize de düşen iki görev var. Bunlardan birisi etik ve ahlak yapımızı güçlendirmek, çünkü işletmelerin de insanların da gelebileceği en üst aşama güvenilir olmaktır. Bunun için TOSYÖV içinde bir etik kuruluşumuz var. İkincisi ise insan kaynağının geliştirilmesi, Bilgili insana ihtiyacımız var. Bunun için de yeni bir strateji önerdik.

OSB’ler içinde Bilgi ve Öğrenme Merkezleri kuralım. İhtiyaç olan her alanda simülasyona dayalı eğitim verelim. Hepimizin amacı nitelikli insan gücü olsun. Bu ikisini başarırsak rekabetçi yapımızın da güçleneceğine inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Moderatörlüğünü yaptığım panelin konuşmacıları; KGF Adana Müdürü Celal Altuntaş, KOSGEB Mersin Müdürü Danyal Peker, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü Dış Ticaret Uzmanı Emir Murat Gül, DenizBank Çukurova Bölge Müdürü Engin Eskiduman ile TEYDEB-MAKİTEG Bilimsel Programlar Başuzmanı Oğuz Özbay oldu.

Panel soru-cevapla sonlandı.

Mersin’de konuşma olanağını bulduğum ihracatçı firmaların, sigorta prim teşviki ve asgari ücret desteği, dahilde işleme izin belgelerinde kolaylık, finansmana erişimde kolaylık, faizlerin indirimi, elektrik ve doğalgaz indirimleri, Eximbank-KGF işlemlerinde, gümrüklerdeki elektronik işlemler, konularında iyileştirme ve destekler beklediklerini hatırlatmak isterim.

Mersin gezimden aktaracaklarım bilgi ve notlar özetle bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar